Toker: “Gazetecilik daraltıldıkça şeffaf olmayan ihaleler artıyor”

Gazeteci Çiğdem Toker’in kamu ihalelerindeki yolsuzlukları ele alan yeni kitabı “Kamu İhalelerinde Olağan İşler” için dün lansman ve imza günü düzenlendi. Kamu ihalelerindeki yolsuzlukların artmasının gazetecilik alanındaki değişimlerle de ilgisi olduğunu söyleyen Toker, “Gazeteciliğin ve gazetecilerin çok farklı yollarla kuşatma ve baskı altına alınmasıyla, bu kitaba konu olan Kamu İhale Yasasının 21b Maddesine göre yapılan ihaleler arasında zamansal olarak ilişki var. Gazetecilik alanı daraltıldıkça 21b yani ilan edilmeyen, şeffaf olmayan ihalelerin arttığını görüyorum. Eğer biz hesap verebilir bir devlet idaresi altında yaşıyor olsaydık böyle bir kitaba ihtiyaç olmayacaktı” dedi.

“Bu kitapta bir rehber var”

Çok sayıda milletvekili ve gazetecinin de geldiği etkinliğin açılış konuşmasını, Mimarlar Odası Ankara Şubesi Başkanı Tezcan Karakuş Candan yaptı. Candan, kitapta yazılanların cesaret istediğini belirterek, iktidarın paylaşım mekanizmasının ana hatlarının çizildiğini söyledi. Candan, şöyle konuştu:

“Bu kitapta yazılanlar cesaret isteyen şeyler, iktidarın paylaşım mekanizmasının ana hatları çizilmiş. Okurken kendimi sorguladım, israf diye dilimizde dolaşan şeyin aslında nasıl bir yolsuzluk olduğunun altı çiziliyor, özellikle 21b ihaleleriyle. Bugünlerde hepimizin ihtiyacı olan şey aslında, halkın haber alma gücü, gerçeklerin açıklanması ve bunun yazıya dökülmesi. Çiğdem Toker’e teşekkür ediyoruz çünkü gerçekten hepimizi aydınlatıcı ve yol gösterici süreçlerin bir parçası haline getiriyor bütün bu yazdıkları. Umarım bunu takip eden siyasiler olur çünkü burada bir rehber var, iktidara giden yolların adım taşları var. Umarım sadece yazıda kalmaz ve birileri peşine düşüp takipçisi olur.”

“Yalnızca araştırmacı gazetecilik örneği değil”

Tezcan Karakuş Candan’ın ardından söz alan kitabın yayınlandığı Tekin Yayınevi Genel Koordinatörü Elif Akkaya kitabın içeriğine değinerek kitabın derinlemesine araştırmalar yapılarak yazılmasının önemli olduğuna değindi. Akkaya, “Çiğdem Toker bu kitapta aslında yalnızca araştırmacı gazetecilik örneği göstermiyor, yalnızca kamu ihaleleri ile ilgili yolsuzluklara değil başka bir şeye daha işaret ediyor. Biz bu günlerde hiçbir şeyi derinlemesine analiz etmiyoruz, bu yüzden bu çalışmanın en önemli yanlarından birisi benim gözümde bu” dedi.

“Kitap aslında binlerce sorudan oluşan tek bir soru”

Etkinlikte kitabın yazarı Çiğdem Toker de, kitabına dair konuştu. Kitabının daha önce yayınlanmamış bilgi ve belgeler içerdiğini kaydeden Toker, “Kitap aslında binlerce sorudan oluşan tek bir soru, bizi yöneten siyasetçilerin ya da kamu görevlilerinin babasının malı olmayan, hepimizin ortak varlığı olan kamu kaynaklarının kullanımıyla ilgili bizim bir derdimiz var, o dert de şeffaf ve hesap verilebilir bir devletin eylemlerinin giderek azalması. Kitap bunu dert edinen bir kitap. Gazetede yayımlanmış yazılar yer alıyor bu kitapta ama kitap yazılar toplamı değil, yeni bilgiler, belgeler ve bir siyasi arka plan var, aslında bir sistem mimarisi var” ifadelerini kullandı.

“Olağanüstü durumlar olağan hale geliyor”

Açış konuşmalarının ardından geçilen soru-cevap bölümünde ihalelerin sonlanması mümkün mü sorusu üzerine Toker, “Kitapta da atıfta bulundum iktidar partisinin iktidara gelirken en kuvvetli argümanlarından birisi yolsuzluk, yoksulluk ve yasakları bitirmekti. 2002’den bu tarafa hangisinin ne kadar bittiğinin takdirlerini size bırakıyorum” dedi.

Toker, kitabın adının nereden geldiğinin sorulması üzerine “Kitabın adı, kamu ihale yasasının pazarlık usulünü anlatan 21. maddesinin b fıkrası. Bu fıkra olağanüstü kelimesiyle başlıyor, olağanüstü durumlarda kanun koyucunun idareye verdiği bir yetki bu. Bu olağanüstü durum o kadar sık uygulanıyor ki olağan hale geliyor” dedi.

Etkinlik, soru-cevap kısmının ardından imza günü ve kokteyl ile sona erdi.