Elif Bozkurt Aldemir: “Kadını özgürleştiren en önemli şey, gezme hali”

Elif Bozkurt Aldemir’in “Mekong Deltası Kadınları” adlı çalışması İLEF koridorlarında sergilendi. Edebiyat öğretmeni olan Bozkurt Aldemir’in Asya gezisinde çektiği karelerden oluşan sergide toplam 30 fotoğraf bulunuyor. Dün serginin yanı sıra Sanatçı Bozkurt Aldemir’in katıldığı Kadının Özgürleşme Deneyimlerinden Biri Olarak: Gezgin Hali başlıklı bir söyleşi de düzenlendi. Söyleşi saat 13.30’da ATK dersliğinde yapıldı.  İLEF Dekanı Prof. Dr. Abdülrezak Altun ve Dekan yardımcısı Prof. Dr. Fatih Keskin’in de katıldığı söyleşinin açılış konuşmasını yapan  Prof. Dr. Altun ‘’Genç arkadaşlarımız Batılı gençlere göre gezme konusunda daha çekingenler. Cuma günü 8 Mart Dünya Kadınlar Günü, bu vesileyle dünyada çeşitli etkinlikler oluyor. Elif’in bir kadın olarak yaptığı bu gezilerle ilgili anlatacakları, deneyimleri bu anlamda cesaret verici olacaktır’’ ifadelerini kullandı. Prof. Dr. Altun’un konuşmasının ardından Elif Bozkurt Aldemir, gezdiği yerlerde çektiği video ve fotoğrafların hikayelerini anlattığı bir sunum yaptı. Dünyayı gezmeye nasıl başladığını da anlatan Bozkurt Aldemir, kadını özgürleştiren en önemli şeyin kadının gezme hali olduğunu ve gezileri sırasında bunu deneyimlediğini aktardı. Gezileri sırasında kadın odaklı ve kadın gözünden fotoğraflar çektiğini söyleyen Bozkurt Aldemir, “Gezilerimde inanılmaz kadın öyküleriyle karşılaştım” dedi.

Fotoğraflar: Reşat Zeybek

19 yılda 33 ülke gezdi

Edebiyat öğretmeni olarak görev yapan Bozkurt Aldemir, tatil zamanlarını değerlendirerek 19 yılda 33 ülke gezdiğini dile getirdi. Dört arkadaş olarak Kafka’nın yaşadığı yeri görmek düşüncesiyle Avrupa turuna çıktıklarını belirten Bozkurt Aldemir, çok az parayla çıktıkları bu yolculukta şehirlerdeki parklarda ve trende yattıklarını anlattı. Kendileri gibi geziye çıkan, başka ülkelerdeki akranlarıyla sohbetler ettiklerini de aktaran Bozkurt Aldemir, “Gezmek için dili engel olarak görmemek lazım. İspanyolca konuşan gezginlerle birbirimizin dilini bilmeden anlaşmaya çalıştık, çok eğlenceli anlar yaşadık” dedi. Orada bir kadın olarak güvenlik açısından bir sorunla karşılaşmadığını da ifade eden Bozkurt Aldemir, “Benim gibi bir sürü genç vardı. Bu yüzden çok rahat hissettim” sözlerini kaydetti.

 “Doğu gezim daha doyurucuydu”

Asya’daki ve Avrupa’daki gezi deneyimini kıyaslayan Bozkurt Aldemir, Avrupa’daki insanların Asya’ya kıyasla daha duyarsız olduğundan bahsetti. Batı kaynaklı eğitimle yetiştiğimizi ve genel olarak Batı’nın merak edildiğini, gezilmek istendiğini söyleyen Bozkurt Aldemir, “Doğu gezim daha doyurucuydu benim için” dedi. Bozkurt Aldemir, bunun yanında İran’daki deneyimi boyunca baş örtüsü takma zorunluluğu sebebiyle “ahlak polisi” tarafından uyarıldığını da aktardı. Bütün bu zorluklara rağmen İran’da yaşamak istediğini söyleyen Bozkurt Aldemir, bunun sebebini İran’ın mistik havasına bağladı. Evlerde yaşanan hayatların başka olduğunu, Fars kültürünü ve İran kadınlarının çok güçlü olduğunu dile getiren Bozkurt Aldemir “İnsani değerleri çok gelişmiş bir kültür” değerlendirmesini yaptı.

Soru-cevap bölümünün de olduğu söyleşi Bozkurt Aldemir’in “Umarım bu buluşma sizler için esin olur ve sırt çantanızı alıp yolculuğa çıkarsınız” sözleriyle son buldu.

Sergiden