Bildirici: “Medya sadece siyasi odaklardan değil tüm güç odaklarından bağımsız olmalı”
Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) tarafından düzenlenen Lokal Söyleşilerine bu ay Faruk Bildirici konuk oldu. 39 yıllık meslek hayatının ardından geçtiğimiz günlerde Hürriyet’teki işine son verilen usta gazeteci Faruk Bildirici, gazetecilik etiği üzerine “Gazetecilik Ama Kimin Çıkarı İçin!” başlığı altında konuştu.
Geçtiğimiz günlerde Hürriyet gazetesindeki okur temsilciliği görevine son verilen usta gazeteci Faruk Bildirici, Elektrik Mühendisleri Odası (EMO) tarafından düzenlenen Lokal Söyleşiler’de gazetecilik mesleği ve etiği üzerine konuştu. Bildirici, Cumhuriyet’in kuruluşundan bugüne medyanın dönüşümünü kısaca değerlendirerek, 1980’li yıllarla birlikte basının sermayenin eline geçmeye başladığından bu yana gazetecilik mesleğinin de dönüştüğüne değindi. Bildirci, basın dışında da işleri olan işverenlerin sahip olduğu paraların gazetecilik için güçsüzlük oluşturduğunu, şu sözlerle anlattı:
“İşin içine başka patronlar girdi, bunların hepsine baktığımızda başka işleri var. Para, güç demektir aslında. Bizim dünyamızda ise para güç değil güçsüzlük demektir. Neden? Birdan fazla iş alanınız olunca ne oluyor? Sigorta, petrol, enerji, turizm yatırımlarınız olduğunda siyasi iktidara karşı yumuşak karnınız genişliyor. İşin bir de şu tarafı var; patronların başka işleri de var ve o işlerle ilgili şirketlerin haberlerini ve reklamlarını görmeye başlıyorsunuz yayınlarında. Medyanın sadece siyasi iktidara karşı güçlü olması yetmiyor, diğer tüm güç odaklarına karşı da bağımsız olması gerekiyor ki kamu yararını gözetebilsin.”
EMO Terasında düzenlenen etkinlik, dün akşam saat 19.00’da başladı. Gazeteciliğin sessizlerin sesi olmak için ve toplumun yararına yapılması gerektiğini vurgulayan Bildirici, konuşmasının odağı olan kamu yararına ilişkin de “Gazeteciliğin gerçekten kamu yararına yapılabilmesi için o gazetecinin, gazete sahipliğinin herhangi bir kurumla, herhangi bir güç odağıyla bir çıkar ilişkisinin olmaması gerekir. Tamamen onlardan bağımsız olması gerekir ki mesleklerini yapabilsinler. Sadece maddi anlamda çıkardan bahsetmiyorum, düşünce ideolojik açıdan da bir tarafsızlık söz ettiğim” ifadelerini kullandı.
Günümüz gazetelerinin başlıklarını tek tek ele alan Bildirici, ekonomi sayfalarında kitleyi ilgilendiren haberlerin olması gerektiği yerde bir tane bile sendika haberinin olmadığını vurguladı. Kamu yararından uzaklaşan haberciliğe ilişkin ise Bildirici, “Tüm sayfalar kitle haberi yapmaktan uzaklaştı. Eskiden ek ders ücretleri 10 lira zamlandığında birinci sayfada haber olurdu, şimdi önemli değil, asla haber olmuyor. Dolar yükseliyor haber olmuyor, ertesi gün Merkez Bankası önlemler aldı diye haberi çıkıyor, tam parodi” dedi.
“Parası olan konuşuyor”
Bildirici, sağlık alanın da ticarileştiğini, bağımsızlıktan uzak, çıkar ilişkisine girildiğini dile getirerek, “Televizyona çıkan çok iyi doktorlar para alıyorlar, parası olan konuşuyor vaziyetindeyiz. Benim bildiğim bilimsel çalışmanın, onun araştırmalarının dayanaklarını söylenmesi lazım ama programlarda bunları hiç görmüyoruz ” dedi.
“Reklamla haberi birbirine karıştırmamak gerekir”
Siyaset alanında da durumun farklı olmadığını söyleyen Bildirici, şu an gündemin seçim konuşmaları olduğunu belirterek, “Büyükşehirleri anlarım ama Yozgat’ın bir ilçesinin belediye başkanı çıkıp konuşuyor. Neden? Çünkü para veriyor. Temel kural bizde şudur: ne yapılıyorsa okura bilgisi verilmeli, yoksa okuru, izleyiciyi kandırırsınız. Reklamla haberi birbirine karıştırmamak gerekir” diye konuştu.
Kültür-sanat alanında da medyanın pazarlama işlevi gördüğünü belirten Bildirici, sadece Türkiye’de değil, dünyada da örneklerin bu yönde olduğunu vurguladı. Bildirici konuya ilişkin, “Sinemaya bakın, kültür emperyalizmi. Salonlar tekelleşiyor, oynatılan filmler ABD yapımı. Uzak Doğu, Afrika, Avrupa filmleri gösterilmiyor, biz bilmiyoruz bunları hiç. Medya ne yapıyor? Tekelleşmeye izin veriyor” diye konuştu.
“Habercilik pahalı bir iş”
Gazete başlıklarından son olarak dış politikaya değinen Bildirici, 60’lı yıllarda Türk basınının Atina, Roma, Londra, Tahran gibi şehirlerde kendi temsilcileri bulunurken bugün uluslararası ajanslardan haber alındığını söyledi. Coğrafi olarak etrafında sürekli problemler olan bir ülkeyken, ulusal basının kendi temsilcilerini yurt dışından çekmesini Bildirici şu sözlerle değerlendirdi:
“Ulusal ajanslardan haber alıyoruz, olanları Amerikan ya da Fransız gözlüğüyle izliyoruz. Niye? Karı en çoklaştırabilmek için. Habercilik pahalı bir iş. Bugün bir gazetecinin Suriye’ye gidip çalışması kolay değil. Batılı bir gazeteci Suriye’ye giderken sigortalanıyor, koruma görevlileri veriliyor. Türkiye’de mümkün değil bu ve öyle olunca da bizim gazete patronları uluslararası ajanslara bırakıyorlar işi.”
“Medyanın durumuna üzülüyorum”
Medyanın bugünkü durumunu değerlendiren Bildirici, kuvvetler ayrılığının olmadığı yerde medyanın güçsüz olduğunu söyleyerek konuşmasını şu sözlerle noktaladı:
“Ben atıldım ama üzülmüyorum inanın. Üzüldüğüm medyanın durumu. Ben kaybeden taraftayım ama bu mücadeleyi bırakmak anlamına gelmiyor. Bulduğum her yerde konuşmaya, yazmaya devam edeceğim. Çünkü ülkemi seviyorum, mesleğimi seviyorum. Ben ilkokul beşinci sınıfta karar verdim gazeteci olmaya. Yazmaktan başka bir şey bilmiyorum, başka işim yok benim. Kamu yararına, tarafsız gazeteciliğe hala inanıyorum. Bu ülkede saygın gazetecilik olacaksa yeniden o uğurda yine çaba sarf etmek istiyorum.”
Etkinlik, EMO Ankara Şube Yönetim Kurulu Başkanı Ömürhan Soysal moderatorlüğünde soru-cevap ve değerlendirmelerle devam etti. Son olarak Bildirici, Hürriyet Gazetesi okur temsilcisiyken kaleme aldığı yazılardan derlediği “Günahlarımızda Yıkandık” kitabını katılımcılar için imzaladı.
Mesleğe öğrencilik yıllarında GÖRÜNÜM’de başlayan Bildirici, kitabına GÖRÜNÜM için şunları yazdı:
“Gazeteciliğe ilk başladığım yer olan, ilk röportajımı yaptığım GÖRÜNÜM’e kitap imzalamak büyük onur. Umarım orada öğrendiklerimin hakkını vermişimdir. Selamlar okuluma…” Faruk Bildirici
Haberi Duyur
Kısa Adres: http://gorunum.tk/22383
Yol: Ana sayfa » Yazılar » Bildirici: “Medya sadece siyasi odaklardan değil tüm güç odaklarından bağımsız olmalı”
Bir cevap yazın