4 Kasım 2024, Pazartesi - 06:35

  • google plus
  • twitter
  • facebook
  • rss

“Gazeteci Gözüyle Ankara” Tartışıldı

Tarih: 14 Ekim 2013

|

Kategori:

|

Yazdır

|

Okunma: 267

“1. Büyük Ankara Kurultayı”nda beş gün boyunca Ankara konuşuldu. Kurultay boyunca çeşitli konu başlıklarıyla ele alınan Ankara’nın tartışıldığı konulardan biri de medyaydı. Kurultay’ın 4. Gününde düzenlenen “Ankara’da Basın Medya: Gazeteci Gözüyle Ankara” başlıklı oturumda gazeteciler Ankara’yı ve Ankara basınını masaya yatırdı.

“1. Büyük Ankara Kurultayı”nda beş gün boyunca Ankara konuşuldu. Kurultay boyunca çeşitli konu başlıklarıyla ele alınan Ankara’nın tartışıldığı konulardan biri de medyaydı. Kurultay’ın 4. Gününde düzenlenen “Ankara’da Basın Medya: Gazeteci Gözüyle Ankara” başlıklı oturumda gazeteciler Ankara’yı ve Ankara basınını masaya yatırdı. Başkanlığını CNN Türk Ankara Temsilcisi Hande Fırat’ın yaptığı oturuma gazeteciler Nazmi Bilgin, Muharrem Sarıkaya, Işık Kansu, Metin Kayıhan, Ali İnandım katıldı.

Oturum, Cumhuriyet gazetesi kurucusu Yunus Nadi'nin adını taşıyordu

Oturum, Cumhuriyet gazetesi kurucusu Yunus Nadi’nin adını taşıyordu.

“Manşeti biz veririz gazete öyle çıkar”

Oturumdaki ilk konuşmacı olan Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Nazmi Bilgin, İstanbul basını tarafından “taşra” olarak görülen Ankara’nın, medya yöneticilerinin “mutfağı” olduğunu söyledi. Bilgin İstanbul’da gazetelerin, Ankara’dan giden manşetlerle basıldığını belirtti. Basının sorunlarından bahseden Bilgin, “Medyada tekelleşme, büyük sermaye gruplarının gazetelere egemen olması mesleğimizde yaşadığımız en büyük sorunlardan biridir. Çünkü tekelleşmeyi sansürün ikiz kardeşi olarak görürüm” dedi. Basın özgürlüğünü değerlendiren Bilgin “Basın, paranın kudretinden, iktidarın kuvvetinden uzak olduğu sürece özgürdür” diye konuştu.

Kayıhan: “Gri Şehir Ankara”

Konuşmasına “Ankara Marşı”yla başlayan Kanal B Haber Müdürü Metin Kayıhan da Ankara’nın ve Ankara basınının kan kaybettiğini ifade etti. Sanat, ticaret ve siyaset merkezlerinin İstanbul’da olduğunu, doğal olarak basının da İstanbul’da olacağını belirten Kayıhan, “medyanın sermayenin peşine takılıp gitmek” zorunda kaldığını dile getirdi. Ayrıca Ankara’nın “gri ve siyasi” bir şehir olduğunu söyleyen Kayıhan, ilgi çeken programların genelde İstanbul’da yapıldığını ve böyle programların Ankara’da yapılamayacağını iddia etti.

“Halktan Uzak Medya”

Kayıhan’ın ardından söz alan Cumhuriyet Gazetesi yazarı Işık Kansu, gazeteciliğe başladığında gazetecilik yapan patronlarla çalıştığını; 1980 sonrasında gazetelerin kar elde etmek isteyen, paranın kudretinin etkisinde olan ve iktidarla yakın ilişkiler kuran patronların eline geçtiğini vurguladı. Kansu, “Günümüzde holdingleşmiş gazetelerde, muhabirler çok ucuza çalışırken gazete yöneticilerinin ise boğazda 4 trilyonluk evleri var, bu iktidarın oyuncağı olan ve halktan uzaklaşmış bir medya ordusu yaratıyor” dedi.

Yeni Silah Arayışı ve “Namlu” Medya

Medya algısının dünyada farklılaştığını söyleyen Habertürk gazetesi yazarı Muharrem Sarıkaya da 1. ve 2. Dünya Savaşı’nda ateşli silahların kullanıldığını, Körfez Savaşı sonrasında gelişen süreçte “rızanın yeniden üretimi” yeni bir silah olarak piyasaya sürülürken medyanın da “namlu” görevi gördüğünü belitti. Medyanın gündem belirleme gücünden söz ederken “Örnek vermem gerekirse; Saddam’ın atom bombası mı vardı? Biz var dedik oldu. Ya da Taliban’ın elinde koca bir çanta dolusu kimyasal silah mı vardı? Biz var dedik oldu” ifadelerini kullandı.

İnandım: “İnsanları Kentin Dışına İtiyoruz”

Oturumdaki son konuşmacı olan Milliyet Ankara yazarı Ali İnandım, Ankara’da uygulanan şehircilik politikalarını eleştirdiği konuşmasında “Kentsel dönüşüm Başkent için çok önemliydi. Ancak bu şekilde olmamalıydı. Binayı dönüştürüyoruz ama içindeki insanları dönüştürmüyoruz. Bu da insanları kentin dışına itiyor. Boş araziyi dönüştürüyoruz” dedi.

Ankara’da işsizlik sorununa da değinen İnandım, kentin kaldırabileceğinden fazla göç aldığını, son yıllarda işsizlik oranının yüzde 235 arttığını ve planlanan 8.5 milyar dolarlık 125 projenin Başkent için yetersiz olduğunu söyledi.

Fırat: “Yaptığımız İşin Öncesi ve Sonrası Konuşulmuyor”

Oturum’un soru-cevap bölümünde ise “penguen” tartışması vardı. Oturum başkanı CNN Türk Ankara Temsilcisi Hande Fırat bu tartışma üzerine şöyle konuştu: “Penguen bir saatlik ya da kırk beş dakikalık bir belgeseldi, protesto öncesinde benim kanalım da başka kanallar da yayındaydı. Sonrasında da Taksim’ de canlı yayındaydı. Yani şunu söylemeye çalışıyorum; yaptığınız işte öncesi ve sonrası hiç konuşulmuyor çünkü o an herkes olduğu yerde sadece kendi izlediği kanalı istiyor. Medya ve medya çalışanları tu-kaka ediliyor ama izleyiciler de lütfen aynaya baksınlar.” Oturumun ardından katılımcılara Ankara’yı simgeleyen “Seymen” heykelciği verildi.

 

1. Büyük Ankara Kurultayı

Yenimahalle Belediyesi ile Ankara Kulübü Derneği tarafından düzenlenen Kurultay’a Nazım Hikmet Kültür, Kongre ve Sanat Merkezi ev sahipliği yaptı. Beş günlük kurultayda toplam 15 oturum düzenlendi. Oturumlarda Ankara şehircilik, çevre, sanat ve medya gibi ana başlıklarla değerlendirildi.

Haberi Duyur

Kısa Adres: http://gorunum.tk/2609
Yol: Ana sayfa » Yazılar » “Gazeteci Gözüyle Ankara” Tartışıldı

Yorumla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Eskişehirli kadın çiftçiler, Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nde Ankara’daydı

Eskişehirli kadın çiftçiler, Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nü Ankara’da çeşitli etkinliklerle kutladı. Anıtkabir’i ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Başkent Kalkınma Projesi’ni ziyaret eden çiftçiler, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde yapılan forumda kürsüden seslendi: “Çiftçi doğduk, çiftçi öleceğiz.”

Kapat