Gençlik: İşsiz, mutsuz, umutsuz

Ülke genelinde bugün 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı kutlanıyor.

Atatürk’ün Samsun’a çıkarak ulusal kurtuluş mücadelesini başlatmasınım üzerinden 101 yıl geçti. Bugünün gençlik bayramı olarak kutlanması tarihi ise 1926’ya kadar uzanıyor.

Türkiye’de gençliğin içinde bulunduğu durum ve gelecek umutları ise bugün istatistiklere şöyle yansıyor:

Türkiye İstatistik Kurumu’nun (TÜİK) 2019 yılı gençlik istatistikleri Türkiye’de gençlerin yalnızca yüzde 56,7’si mutlu olduğunu gösteriyor. Bugünlerde genç işsizlik oranı da giderek artıyor. Gençlerde işsizlik oranı yüzde 5,1 artarak yüzde 25,4’e yükseldi.

Gençlerin yarısına yakını mutlu değil

TÜİK 15 Mayıs’ta geçtiğimiz yılın gençlik istatistiklerini açıkladı. Nüfusun yüzde 15,6’sını oluşturan genç nüfusuyla Türkiye, Avrupa Birliği üyesi 28 ülkenin tamamından fazla genç nüfusa sahip olsa da gençlerin yarısından fazlası ise mutlu değil. Rapora göre mutlu olduğunu belirten 18-24 yaş grubundaki genç oranı yalnızca yüzde 56,7. Genç kadınların yüzde 63,4’ü mutlu iken, genç erkeklerde bu oran ise yüzde 50. Gençlerin mutluluk kaynağı yüzde 52,3 ile sağlık. Mutluluk sebeplerinde sağlıktan sonra başarı ve sevgi geliyor.

Gençlerde işsizlik 5 kat arttı, genç kadınlar istihdam edilmiyor

Hanehalkı işgücü araştırması sonuçlarına göre 2018’de yüzde 20,3 olan genç işsizlik oranı, 2019’da beş kat artarak yüzde 25,5’e yükseldi. Genç erkeklerde 2018 yılında yüzde 17,6 olan işsizlik, bir yılda yüzde 22,5 oldu. Genç kadınlarda ise işsizlik 2018’de yüzde 25,3 iken 2019’da yüzde 30,6’ya yükseldi. Ne eğitimde ne istihdamda olan gençlerin toplam oranı yüzde 26 iken bu oran genç erkekler için yüzde 18,3, genç kadınlar için ise yüzde 34. Gençlerde istihdam oranı ise genç kadınların istihdam sorununu gözler önüne serdi. Verilere göre toplam istihdam oranı yüzde 33,1. Genç erkeklerin yüzde 43,4’ü istihdam edilirken, genç kadınların ise ancak yüzde 22,6’si istihdam edilebildi. Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçları ise gençlerin neredeyse yarısının kazancından memnun olmadığını gösterdi. Gençlerin yüzde 73’ü çalıştığı işten memnun olduğunu belirtirken, bunlardan yalnızca yüzde 49,8’i kazancından memnun olduğunu ifade etti. Genç erkekler işinden ve kazancından genç kadınlara göre daha memnun.

TBMM İnsan Hakları İnceleme Komisyonu Başkanvekili ve CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu da dün partisinin hazırladığı Türkiye’de Gençlik Raporu’nu sundu ve gençlerin en büyük sorununun işsizlik olduğunu belirtti. Tanrıkulu, “Salgının da etkisiyle kendisini günlük yaşamda tüm ağırlığıyla hissettiren ekonomik kriz, 19 Mayıs’ı, ‘Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’ olmaktan çıkarmıştır. Gençlik İŞKUR önünde iş bulmak ya da işsizlik maaşına başvurmak için kuyrukta… Geleceğe ‘güvenle’ bakamayan, çaresizce iş aramaktan bunalan gençlik nasıl bayram kutlayacak?” diye konuştu.

Biz de 19 Mayıs için iki gençle görüştük ve onların geleceklerden beklentilerini sorduk.

Görüştüğümüz 24 yaşındaki Erdem Seyfioğlu “Azalan alım gücü, geçim derdi derken genç olmayı unutuyorsun” diye konuşurken 20 yaşındaki Eslem Alemdar ekonomik sıkıntılar ve gelecek kaygısı yüzünden mutlu olmadığını ifade ediyor.

“Geçim derdi derken genç olmayı unutuyorsun”

Erdem Seyfioğlu, 24 yaşında ve Sakarya Üniversitesi’nde Sanat Tarihi bölümündeki lisans eğitimini “bir gelecek göremediği” için  son sınıfında bırakmış. Erdem, “Mezun olduktan sonra yapabileceğim mesleklerin farkındaydım. Yine kasiyer, garson olacaktım. ‘4-5 yıl okuduktan sonra garson olacaksam neden okuyayım, okumadan da garson olurum’ diye düşündüm ve lisans eğitimimi yarıda bıraktım” diyor. Gelecek kaygısıyla birlikte ekonomik gerekçeler sebebiyle mutsuz olduğunu söylüyor: “Azalan alım gücü, geçim derdi derken genç olmayı unutuyorsun”. Mutsuzluğunun altında yatan ekonomik nedenlerin yanı sıra sosyal hayattaki eşitsizlikler ve ayrımcılıklar da Erdem’in mutsuz olmasının bir diğer sebebi. Erdem, bu durumu şöyle anlatıyor:

“Mücadele etmemiz, karşı koymamız gereken o kadar çok şey var ki. Zorbalık, toplumsal cinsiyet eşitsizliği gibi. Bu bir zaman sonra yorucu bir hal alıyor. Hâlâ iki erkeğin sokakta el ele gezmesinin ne kadar olağan olduğunu söyleyemiyoruz ve haliyle olağan olmadığını düşünenler ile bir çatışma halindeyiz. Saklanarak gizlenerek yaşamak nasıl bir mutluluk getirebilir ki zaten? Getirmiyor da haliyle. Özgürlük olmayınca dolaylı olarak mutsuzluk da baş gösteriyor.”

“Henüz yirmili yaşlarımızın başında bunları düşünmekten saçlarımız ağarıyor”

İstanbul Üniversitesi Sanat Tarihi öğrencisi Eslem Alemdar 20 yaşında. Türkiye’de yaşamaktan mutlu olmadığını ve bunun sebebinin de ekonomik sıkıntılar olduğunu söylüyor:

”Marketlerden aldığımız en ufak 3-4 parça malzemeye bile en az 100 lira ödemek zorunda kalıyoruz en basitinden. Faturalar, ev kiralarından söz etmek bile istemiyorum. Ben tek başına bir öğrenci olarak geçinemezken insanlar bu durumda 4-5 kişilik ailelerini nasıl geçindiriyor aklım almıyor” diye konuşan Alemdar, ayrıca gelecek kaygısı sebebiyle yaşadığı mutsuzluğu ise şu cümlelerle anlattı: “Maddi manevi o kadar zorluğa katlanıyorum, ailemi de o kadar zahmete sokuyorum ve üniversite okuyorum ama bitirince iş bulabilecek miyim? Geçinebilecek miyim? Henüz yirmili yaşlarımızın başında bunları düşünmekten saçlarımız ağarıyor.”