15 Temmuz 2023, Cumartesi - 11:19

  • google plus
  • twitter
  • facebook
  • rss

Haberlere “Limon Sıkıyorlar”

Tarih: 27 Aralık 2017

|

Kategori:

|

Yazdır

|

Okunma: 475

Sosyal medyada “tık için yanıltıcı, merak uyandırıcı haber spotlarına limon sıkıyoruz” sloganıyla kurulan Limon Haber, yanıltıcı haber başlıklarına açıklama getirmeye çalışıyor. Limon haberi, sayfanın Cassey Jones kullanıcı adını kullanan anonim kurucusuna sorduk.

Geleneksel medya alışkanlıklarından farklı olarak gelişen internet haberciliği, birtakım olumsuz uygulamalara da yol açıyor. Bilgiye hızlı ulaştırma, kolay güncellenme ve daha büyük kitlelere hitap etme eğilimlerine rağmen tirajın tıklanma sayısıyla ölçülmesi, çarpıtılmış başlıkları yaygınlaştırıyor. Duruma tepki gösteren bazı sosyal medya kullanıcıları da bu durumdan yola çıktı ve haberleri özetleyerek paylaştıkları bir ağ oluşturdu. “Tık için yanıltıcı merak uyandırıcı haber spotlarına limon sıkıyoruz” sloganıyla kurulan Limon Haber, yanıltıcı haber başlıklarına açıklama getiren sosyal medya hesaplarının şimdilik sonuncusu.

Uzun yıllar medya sektöründe çalışmış ancak şu anda gazetecilik yapmayan 41 yaşındaki proje sahibi, Limon Haber paylaşımlarını, boş olduğu her an haber okuyarak yaptığını anlattı.

Twitter’da paylaşım yapan Limon Haber’in sosyal medyada Cassey Jones (@hakiki_cassey) ismini kullanan anonim kurucusu ve aynı zamanda, yürütücüsü ile şunları konuştuk:

Limon Haber’i kurma düşüncesi ne zaman ve nasıl oluştu?

Limon Haber’i tam olarak 29 Nisan 2016 tarihinde açtım. Gazetelerin veya genel olarak haber hesaplarının clickbait [tık yemi-tık avcılığı] tarzı, herkes gibi bende de sinir bozukluğuna neden oluyordu. Kendi hesabımdan zaman zaman haberlerin içeriğini paylaşıyordum. Bu paylaşımlar yoğunlaşmaya başlayınca ayrı bir hesap açmanın doğru olup olmayacağını düşündüm. Hemen bir anket yaptım. Anketten büyük oranda ayrı hesap seçeneği çıkınca da Limon Haber hesabı açılmış oldu.

İnternet dışında, geleneksel gazetecilik örneklerine bakış açınız ne?

Geleneksel gazetecilik dediğimiz şey büyük oranda bitti gibi bir şey zaten. İnsanlara, en son ne zaman bir gazete satın aldıklarını sorarım sık sık. Her gün alan, sadece berberler var gördüğüm kadarıyla.

Magazin haberlerine yer vermiyor ve ilgi duyulmadığı için spor haberlerinin üzerinde fazla durmuyorsunuz. Bir okuyucu olarak sizce haber değeri taşıyan unsurlar nelerdir?

Bir yanlış anlaşılmayı düzeltelim önce izninizle: Spor haberlerinin üzerinde fazla durmayışımın sebebi ilgi duyulmaması değil. Bizde spor haberi denince salt futbol anlaşılıyor. Futbol da benim ilgi alanım değil. Dolayısıyla merak edip bakmıyorum bile. Takipçi sayısı 2 binlerdeyken bir anket yapmıştım spor haberlerinin verilip verilmemesine dair, o zaman çoğunluk istememişti. Tabii şimdi 21 bin takipçili bir hesapta durum değişti. Eskiye oranla daha fazla veriyorum spor haberlerini.

Okuyucu olarak ağırlıklı biçimde siyasi haberleri okuyorum. Ama bizde siyaset haberleri artık “iktidar ne söyledi, muhalefet ne yanıt verdi, o ne yaptı, bu ne etti” biçimine döndü. Özel haber, araştırma haber vb. eskiye oranla çok çok az. Toplumsal haberleri önemsiyorum ayrıca; açlık grevleri gibi. Onları da malum, belli yayın organları veriyor. Üçüncü sayfa haberi denen haberleri, içeriğini fazla okumasam da konu başlıkları olarak önemsiyorum. Zira ülkenin sosyolojik durumunu ortaya koyuyorlar. Ekonomi, dünyadaki gelişmeler de yine bir okur olarak takip ettiğim haberler arasında.

İlgi çekici başlık bulmak gazeteciliğin bir gereğiyken bu durumun yanıltıcı bir hal alması sizce nasıl giderilir?

“Haberi satmak” denen kavram elbette yazılı basında da var. Haberin başlığı, spotu, görseli, o haberin ilgi çekip okunması amacıyla tasarlanır. Ancak internet haberciliğiyle beraber bu iş “tık avcılığı”na, hatta daha açık ifadeyle okurla dalga geçmeye döndü. Bazı basın organları var, sosyal medya hesaplarından tüm haberleri tamamen clickbait şeklinde veriyorlar. Bunlara verilecek en iyi yanıt, o tür haber hesaplarını hiç takip etmemek. Eğer okuyucular sebebini net olarak belirtip bu hesapları takipten çıkarsa, mecburen yayın anlayışlarına çeki düzen vermek zorunda kalacaklar.

Yanıltıcı başlıklara ek olarak, aslında olmayan içerikler ve foto galeriler hakkında ne dersiniz?

O artık tamamen saygısızlık. “Falanca kişi, filanca konuyla ilgili açıklama yaptı!” şeklinde haberi verip haber içeriğinde sadece “Yarın şu saatte açıklama yapacak” derseniz, çok özür dileyerek, okurdan en okkalı küfrü yersiniz. Foto galeriler de zaten okurun sayfada kalma süresini artırmak amacıyla kullanılan bir yöntem. Böyle durumlarda da en güzeli, foto galeri görür görmez sayfayı terk etmek. Bunun bir işe yaramadığı görülürse, editör de 50 fotoğraflık galeri hazırlamakla uğraşmamış olur.

Hangi haber sitelerini takip ediyorsunuz? Bu siteler hakkında düşünce ve gözlemleriniz neler?

Takip ettiklerim arasında okuyucusuna en saygılı olan iki gazete Evrensel ve Diken. Evrensel’de clickbait anlayışı hiçbir şekilde yok. Haberi doğru düzgün, okuruyla dalga geçmeden, yalın ve net olarak veriyorlar. Diken de bu konuda Evrensel’e yakın bir çizgide. Bunun dışında Birgün, Cumhuriyet, Agos, Dokuz Sekiz Haber gazetelerini özellikle takip ediyorum.

Dokuz Sekiz, yurttaş haberciliği anlayışını çok başarılı bir şekilde oturttu. Örneklerinin artmasını dilerim. Birgün’ü basılı olarak veya kendi sitesinden takip etmek daha keyifli. Sosyal medyada clickbait anlayışına yenik düşebiliyorlar zaman zaman.

Bu saydıklarım dışında yaygın medyayı yine takip ediyorum elbette ama beğendiğimden değil, genel olarak haber takip ettiğimden.

Limon Haber gibi benzer kaygılarla yola çıkan Spoiler Haber’i de görüyoruz. Bu iki projeyle ilgili neler söylersiniz?

Aslında Spoiler Haber, Limon’dan epey önce kurulmuş. Ben Limon’u açtıktan hemen sonra bahsettiler. Gördüğüm kadarıyla arkadaşlar artık eskisi gibi zaman ayırmıyorlar ama güzel de bir iş çıkarmışlar. Limon ve Spoiler, takipçi sayıları göz önüne alındığında, okurların bu clickbait  anlayışına ne kadar tepkili olduğunu net olarak ortaya koyuyor. Ayrıca gereksiz içeriği süpürüp tık tuzağının da önüne geçerek, okurların hem zamandan tasarruf etmelerini sağlıyorlar hem de internet paketlerinden.

Limon Haber ilgi gördü ve benzer paylaşımlarla sayfaya katkı sağlayan bir toplam oluştu. Sizce bunun sebebi nedir?

Limon Haber’i ayıran da zaten okurlarıyla olan etkileşimi, iletişimi ve okurlarının da katkı sunuyor olması. Sebebi çok basit esasen; tık uğruna kendisiyle dalga geçilen okuyucunun tepkisi. Bu tepki, kolektif bir dayanışmaya dönüştü ve ortaya çok daha keyifli bir şey çıktı. Tek başıma tüm haberlere yetişebilmem mümkün değil örneğin. Okur da bunun farkında. “Hadi biz de destek olalım, katkı sunalım, Limon Haber’i büyütelim” dediler, sağ olsunlar. Öyle ki, salt haber içeriğini yazmakla da sınırlı kalmadı bu katkı. Benim içeriğini yazdığım bir haber yanlış bilgi aktarıyorsa, haberin kaynağını da vererek doğru bilgi paylaşımına kadar geldi.

Gazetecilerden ve medya çalışanlarından dönüt aldınız mı? Limon sıkmak nasıl karşılandı?

Şu anda Limon’u takip eden çok sayıda gazeteci var. Çok büyük çoğunluğu sessizce, hiç etkileşime girmeden takip ediyorlar ki çok ilginçtir, clickbait’ten sürekli olarak şikayet edenleri de var aralarında. Destek veren gazeteciler de oldu, sağ olsunlar. Her ne kadar sessiz ve mesafeli izliyor olsalar da, bu limon sıkma işinden onların da hoşnut olduğunu gözlemliyorum. Editörler hariç tabii.

Çalışmalarınız sosyal medya üzerinden ilerliyor. Projeyi internet haber sitesi gibi oluşumlara dönüştürmeyi planlıyor musunuz?

Aslında yakın zaman öncesine kadar hiç düşünmüyordum. Niyetim, sadece Twitter üzerinden devam ettirmekti. Ancak şöyle bir şeyle karşılaştım: Birçok işyerinde sosyal medyaya erişim yasak. Dolayısıyla kullanıcılar bilgisayar üzerinden Twitter’a giremiyor. Ancak cep telefonlarını kullanmaları gerekiyor, bu da kimi kurumlarda ciddi sorun olabiliyor. Ayrıca hâlihazırda açık olan bilgisayarda bir yandan Twitter’a girip hızlıca haberlere göz atmak daha kolay ve cazip. Bu yönde geri dönüşler alınca, ayrı bir web sitesinde yine tamamen Limon Haber tarzında haber akışını nasıl sağlayabilirim diye düşünmeye başladım. Açıkçası hem Twitter’ı hem bir web sitesini aynı anda yönetecek kadar zamanım yok. Tweetlerin otomatik olarak siteye gönderileceği, ama erişim yasağından da etkilenmeyeceği bir sistem üzerinde düşünüyorum. Bunu hayata geçirir miyim, geçirmez miyim bilmiyorum ama en azından düşünmeye başladım.

Eklemek istediğiniz bir şeyler var mı?

Limon Haber’e katkı sunan tüm okurlarımıza bir kez daha teşekkür etmek istiyorum. Hep birlikte güzel bir şey yapıyor olmanın verdiği keyif tarif edilemez. İlginiz ve vakit ayırdığınız için size de çok teşekkür ederim.

 

 

Haberi Duyur

Kısa Adres: http://gorunum.tk/16676
Yol: Ana sayfa » Yazılar » Haberlere “Limon Sıkıyorlar”

Yorumla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

“Türkiye’de Deprem Gerçeği Seminerleri” başlıyor

Seminerlerin davetli konuşmacısı, ABD Colorado Üniversitesi’ne bağlı Doğal Afetler Araştırma Merkezi’nde görev yapan ve halen Japonya Kyoto Üniversitesi’ne bağlı Afet Önleme Araştırma Enstitüsü’nde konuk araştırmacı olan Prof. Dr. James Goltz.

Kapat