Hadım için yasa tasarısı hazırlandı

AKP milletvekillerinden Aşkın Asan ve Alev Dedegil’in imzasını taşıyan, tecavüz suçlarına yönelik ceza arttırıcı dokuz maddelik kanun teklifi meclise sunuldu.

Sunulan teklifte cinsel saldırı, çocukların cinsel istismarı ya da reşit olmayanla cinsel ilişki suçundan hapis cezasına mahkûm olanların denetim süresi içinde testosteron etkisini önemli ölçüde azaltıcı tedaviye tabi tutulmaları öngörülüyor. Bu kişiler, mağdur olanlardan başka bir yerde ikamet edecek ya da çocuklarla bir arada olmayı gerektiren bir ortamda çalıştırılmayacak.

“Tecavüz hastalıktır”

Bu konuyla ilgili görüşlerine başvurduğumuz Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Muharrem Özen, kanun teklifinin gündemde kalması bakımından başarılı olduğunu ancak bu kanunun Türk ceza yargılama sistemine uygun olmadığını söyledi. Tecavüzün bir hastalık olduğunu vurgulayan Özen, asıl yaptırımın yanında, toplumda normal bir yurttaş gibi yaşamalarını sağlamak bakımından, suçluların sağlık merkezlerinde uyuşturucu bağımlısı olan kişilere yapıldığı gibi ciddi bir tedaviden geçirilmeleri gerektiğini söyledi.

Kara rakamlar

“Biz sadece buzdağının görünen kısmıyla ilgileniyoruz.” diyen Özen, “Gerçekten işlendiği halde polis kayıtlarına girmeyen, yargılama konusu olmayan fiiller var. Bu tür suçların çoğunluğu da maalesef kara rakam olarak kalıyor. Biz yargılamaya konu olanla yetiniyoruz. Bilinmeyenler kara rakamlar olarak kaldığı sürece yine sonuç alamayız.” diye konuştu. Yasanın kabul edilmesinin çok zor olduğundan da bahseden Özen, “Bence bu yasa hiçbir şekilde kabul edilmeyecek. Seçim sonrası herkes yerlerine dağılacak. Bu teklif bir gündem oluşturmak için hazırlanmıştır. Hükümetin arkasında olmadığı bir teklifin hiçbir şekilde yasalaşma şansı yok.”dedi.

“Yasa tasarısı kabul edilse bile uygulanmaz”

Yasa tasarının etkili olmayacağını söyleyen Özen, uygulamada yaşanabilecek aksaklıklardan da bahsetti. Özen: “Tecavüz suçunu işleyen kişilerin çoğu cezaevine bile girmezken, başkanlığa sunulan bu yasa tasarısı kabul edilse de uygulanmaz. Delil toplamadaki güçlük, medyanın buna bakış açısı ve en önemlisi mağdurun kendi haklarından habersiz olması, yürürlükteki yaptırımların uygulanamadığını gösteriyor. Yaptırımlarda yetersiz kalıyoruz diye yeni yaptırımlar getirmek yerine var olan yaptırımları etkin kılmak daha yerinde olur. Yoksa bu yöntem de denenecek, hakimler çoğu zaman bu yönteme başvurmayacak. Ben bu bedensel yaptırımın suçla mücadelede iyi bir yaptırım olmadığını, bir heyecan uyandırdığını, mağdurları korumak amacıyla yapılan bir şey olduğunu ancak çok da amaca uygun olmadığını düşünüyorum.” dedi.

Tecavüz suçlarına karşı uygulanması düşünülen cezanın korkutucu olduğunu söyleyen Özen: “Diğer ülkelerde verilen cezalar çok daha katı kurallara bağlanmıştır. Bu ise bizde yaygın bir uygulama değil. Biz cezanın korkutuculuğuna ve caydırıcılığına güveniyoruz ama çok ağır yaptırımlar uygulansa bile sosyal ve ekonomik yapı değiştirilmezse o kişiler ağır yaptırımlara rağmen bu suçları işler.” dedi.