HÜİF’te yılın son konuğu Abdül Hoca oldu

Hacettepe Üniversitesi İletişim Fakültesi’nin (HÜİF) her ay düzenlediği  “İletişim Bilimciler İletişimi Konuşuyor” kolokyumuna bu ay İLEF Dekan Vekili Prof. Dr. Abdülrezak Altun konuk oldu. Dün saat 14.00’te yapılan etkinlikte Altun “Öğretmen, Akademisyen, Hoca: Pedagojik becerilerimiz üzerine düşünmek” konusunu tartıştı. HÜİF Dijital Hikâye Anlatım Atölyesi’nde yapılan, bu yılın son etkinliğinin açılış konuşmasını HÜİF öğretim üyesi Prof. Dr. Mutlu Binark yaptı. Binark, İLEF’te doktara eğitimi alırken dönem arkadaşı olan Altun’un pedagojiyi dert ettiğini belirterek sözü Altun’a bıraktı.

Fotoğraf: Cemgazi Yoldaş

“Kürsüde olmak salt bilgi aktarımı değil”

Konuşmasında katılımcılarla geçmişteki deneyimlerini paylaşan Altun, ders anlatımının sadece bilgi aktarımı ile olmadığını belirtti ve şunları söyledi: “Anıları da anlatmak, yerine göre anekdotları da sokabilmek, yerine göre ‘bunu dedim de aklıma şu geldi diyebilmek’ önemli. Ama belki de asıl önemli olan bunları yerli ve yerinde kullanıyor olmak.”

Altun, 2006 yılında sorduğu bir mantık sorusuna değinerek gazetecilik eğitiminde sadece görünenle ilgilenmemeyi, görünenin ardındakiyle de ilgilenmeyi öğretmeye çabaladıkların anlattı. Simgesel bir otobüs çiziminde otobüsün ne tarafa gittiği sorusu hakkında Altun, “bu aslında derste anlattığımız bir şeyin onlarca yıldır devam eden biçimde kalıcı olması, öğrenme anı olarak kalması” dedi.  Soru, sorulduğu yılda büyük etki yaratmış, GÖRÜNÜM’ün 94’ncü sayısında Turan Berker Akdevelioğlu tarafından haberleştirilmişti. Altun yanında getirdiği GÖRÜNÜM gazetesi arşivinde, ilgili haberi katılımcılara gösterdi.

Fotoğraf: Cemgazi Yoldaş

“Biz ne yapıyoruz sorusunu sıkça kendi kendimize sormak gerek”

İletişim fakültesi öğrencilerinin ciddi bir kısmının gelecek kaygısı ile akademisyen olmak istediklerini söyleyen Altun, öğrencilerin bunun üzerine yeteri kadar çaba göstermediklerini gözlemlediğini belirtti.  Kendimize sıklıkla “biz ne yapıyoruz?” sorusunu sormamız gerektiğini söyleyen Altun, “İletişim alanında lisansüstü programlarda eğitim gören öğrencilerin önemli bir kısmının hedefi, bu yükseköğrenim kurumlarının kadrolarında yer almak. Yani bunu iş edinmek. Dolayısıyla biz ne yapıyoruz sorusunu sıkça kendi kendimize sormak gerektiğini düşünüyorum” dedi.

Fotoğraf: Cemgazi Yoldaş

Tokgöz: “Derse girin”

Etkinlikte, İLEF Emekli Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oya Tokgöz de bulundu. Zaman zaman konuşmayı çeşitli katkılar ile zenginleştiren Tokgöz, araştırma görevlilerinin derse girmeleri üzerine vurgu yaptı ve “Özellikle ben asistanlarımı derse sokmak için direnirdim. Derse girin. İcabında siz de derse gireceksiniz ve çok şey öğrenirsiniz” dedi.

Fotoğraf: Cemgazi Yoldaş

Canar: “Çabalayan hocalarımızın yeri ayrı oluyor”

Etkinlikte söz alan Öğr. Gör. Dr. Burcu Canar bilmek ve bilgiyi aktarmanın arasında fark olduğunu belirtti. Derse girmenin önemine vurgu yaptığı için Altun’a teşekkür eden Canar, “Derse severek giren, anlatan, bize bir şeyler aktaran, çabalayan hocalarımızın yeri ayrı oluyor” dedi.

Bu yıl sonuncusu Prof. Dr. Abdülrezak Altun’un katılımıyla yapılan “İletişim Bilimciler İletişimcilerle Buluşuyor” etkinlikleri 2016 yılı bahar döneminde de devam edecek.

Fotoğraf: Cemgazi Yoldaş