Hürriyet’te işten çıkarmaların “işletmesel” sebebi sendikalaşma mı?
Hürriyet gazetesinde Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) üyesi 43 gazetecinin kimisi evlerine gönderilen tebligat ile kimisi ise mail hesaplarının bloke edilmesi ile işten çıkarıldıklarını öğrendi. İşten çıkarılan gazeteciler, Hürriyet’in “işletmesel” olarak sunduğu gerekçenin ekonomik değil sendikalaşma ve hedeflenen toplu iş sözleşmesi olduğunu dile getirdi. İşten çıkarmaların ardından Genel Yayın Yönetmeni Vahap Munyar dahil iki gazeteci de istifasını sundu.
Geçtiğimiz yıl Doğan Grubu’ndan Demirören Grubu’na satılan Hürriyet’te geçtiğimiz iki günde 43 gazeteci işten çıkarıldı. İşlerine son verildiğini evlerine gönderilen tebligat ve şirket mail adreslerinin bloke edilmesi ile öğrenen gazetecilerin tamamı TGS üyesi idi. Hürriyet’in gönderdiği tebligatta gerekçenin “işletmesel” olduğu yazılsa da sendika ve gazeteciler bunun sendikalaşma ve toplu sözleşmeye yönelik bir engelleme girişimi olduğunu dile getirdi. Gazeteciler işten çıkarılmasının nedenini sendika üyesi olmalarına yorulurken Hürriyet gazetesinin ofislerinde sendikalaşma çağrısı bulunan afişlerin yer alması dikkat çekti. Hürriyet çalışanlarının yanı sıra DHA muhabirlerinden Hakan Kaya’ya da tebligat yollandı. İşten çıkarmalardan haberi olmadığı belirtilen Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Vahap Munyar ise görevinden istifa etti. Yine Hürriyet yazarlarından Gülse Birsel ve Naim Dilmener de işten çıkarmalara tepki olarak istifa ettiklerini duyurdu. İşten çıkarmalara meslek örgütleri ve sendikalardan da tepki geldi.
TGS: Hürriyet yönetimi Anayasa’yı çiğnemektedir
TGS Genel Merkez Yöneticisi İpek Yazdani ve TGS İstanbul Şube Başkanı Banu Tuna’nın da bulunduğu işten çıkarmaların sonrasında sendika, açıklama yayınladı. Hürriyet yönetiminin Anayasa’yı çiğnediğini ifade eden sendika, “Kanser tedavisi gören, doğum izninde olan emekçiyi kovacak kadar alçalan bu yönetim anayasayı çiğnemektedir. Üyelerimizin hakkını hem sokakta hem mahkemede sonuna kadar savunacağız” dedi. Yayınlanan açıklamada işten çıkarmaların ekonomik gerekçelerle alınmadığı, bir tasfiye ve sindirme süreci olduğu belirtildi. Örgütlenme özgürlüğünün anayasal bir hak olduğunu ve Demirören Holding’in suç işlediğini söyleyerek, “Savcıları göreve çağırıyoruz” dendi.
Disk Basın-İş: Neden örgütlenmek değil örgütsüz olmak
Disk Basın-İş, yaptıkları açıklamada toplu işten çıkarmaların gazetecileri yoksulluğa ve işsizliğe ittiğini belirtti. “Demirören grubu basın sektörüne atıldığı günden bu yana kurumları önce insansızlaştırıp ‘güvenli bölge’ haline getiriyor ardından kapatıyor” ifadelerini kullandı. Gazete yönetimlerinin bu şekilde toplu işten çıkarma gücünü kendilerinde bulmalarının sebebini gazetecilerin örgütsüz olmasından kaynaklandığını aktardı. Yönetimlerin gazetecilerin örgütlenmesi konusundaki tavrını “Kendileri TUSİAD ve benzeri birçok kurumda örgütlenmekten geri durmazlar. Ama çalışanların örgütlenmesine tahammül edemezler” şeklinde eleştirerek insanca yaşamak ve çalışmak için tek yolun örgütlenme olduğunu kaydetti.
TGC: “Amiral Gemisi” batıyor
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti Başkanı Tuncay Olcayto’nun yaptığı açıklamada “Amiral Gemisi” olarak adlandırılan Hürriyet’in iktidar güdümüne girdiğinden beri su almaya başladığını, toplu işten çıkarmalar ile ise geminin batma aşamasına geldiğini ifade etti. “Her biri ayrı bir değer olan gazeteci arkadaşlarımızın giderek büyüyen işsizler ordusuna katılması yalnız kendileri açısından değil Hürriyet okurları açısından da büyük bir üzüntü kaynağıdır” diyen Olcayto, iktidarın medyayı denetim altına almaya çalışsa da gazeteciliğin her türlü baskıya karşı hep ayakta kaldığını dile getirdi. İşten çıkarılan gazetecilere desteklerini ileterek “Türkiye Gazeteciler Cemiyeti halkın haber alma hakkına sahip çıkan, emek veren meslektaşlarımızın yanında olacaktır” dedi.
ÇGD: Yönetimin hiçbir doğruyu savunması beklenemez
İşten çıkarılmaların evlere gönderilen tebligatlarla bildiren Hürriyet yönetimini eleştiren Çağdaş Gazeteciler Derneği (ÇGD) yöntemin gazeteciliğin ahlaki değerlerine aykırı olduğunun altını şu ifadelerle çizdi: “Uzun zamandır gazetecilikten vazgeçen Hürriyet, gazeteciliğin ahlaki değerlerinin de üstüne basmıştır. İşten çıkarma bildirimlerini evlere tebligatla yapma çaresizliğine düşen bir yönetimin hiçbir doğruyu savunması da beklenemez. Gazetelerin sermayesi banka hesapları değil gazetecilerdir. Gazetecisiz gazetelere doğru hızlı adımla ilerlediğimiz günlerde tüm basın meslek örgütlerini ve meslektaşlarımızı dayanışmaya çağırıyoruz.”
GDA: Meslek örgütleri harekete geçmeli
Gazeteci Dayanışma Ağı, yaptığı basın açıklamasında gazete personelinin yüzde 50’sinin işten çıkarılacağı dedikodularının olduğunu iddia etti. “Hürriyet’teki işten çıkarmalar durdurulmalıdır” diyen platform, basın meslek örgütlerini göreve çağırdı: “Başta DİSK Basın-İş ve Hürriyet’te de örgütlü olduğunu bildiğimiz TGS olmak üzere, Cemiyet’ten (TGC) derneklere bütün basın kuruluşları, bu işçi kıyımına karşı harekete geçmekle yükümlüdür.” Meslek örgütlerinin üstlerine düşen görevleri yapmak için harekete geçmesi gerektiğini ifade ederek var olan tüm platformlardan ve meclis üzerinden Demirören Grubu’na baskı uygulanması gerektiğini bildirdi.
Söylentiler başladı: Ahmet Hakan genel yayın yönetmeni olabilir
Aralarında yirmi yıldan fazla süredir kurumda çalışan gazetecilerin olduğu 43 kişinin işten çıkarıldığı ve genel yayın yönetmeninin istifa ettiği Hürriyet’te şimdi ne olacağına dair çeşitli söylentiler de çıkmaya başladı. Odatv’de yapılan habere göre Munyar’ın istifasının ardından Hürriyet’in genel yayın yönetmenliği koltuğu için Ahmet Hakan’ın adının öne çıktı. Medya Radar’daki habere göre bir diğer iddia ise Turkuaz Medya’nın Demirören Grubu’nu bünyesine katıp boşalan kadroların A Haber ve Sabah çalışanlarına açılacağı yönünde. Ayrıca işten çıkarmaların Hürriyet’te ve diğer medya kuruluşlarına da devam edeceği konuşuluyor.
Haberi Duyur
Kısa Adres: http://gorunum.tk/25594
Yol: Ana sayfa » Yazılar » Hürriyet’te işten çıkarmaların “işletmesel” sebebi sendikalaşma mı?
Bir cevap yazın