İnternetin babası Mustafa Akgül ölümünün 2’nci yılında unutulmadı

Türkiye’de “internetin babası” olarak bilinen ve özgür internet için mücadele eden Doç. Dr. Mustafa Akgül’ün anısına bugün bir panel düzenlendi. İnşaat Mühendisleri Odası’nda (İMO) saat 14.00’te yapılan panelde Prof. Dr. Çağlar Güven, Prof. Dr. Attila Özgit ve Tuncay Çelen konuşmacı olarak yer aldı.

Açılış konuşmasını yapan Bilgisayar Mühendisleri Odası (BMO) Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Küçükaras sözlerine Akgül’ü çok sevdiğini ve bugünün çok özel bir gün olduğunu belirterek başladı. Doç. Dr. Mustafa Akgül’ün BMO gibi odaların yolunu aydınlattığını söyleyen Küçükaras, Akgül’ün öğretilerini ve anılarını yaşatmaya ve bu dayanışmayı sürdürmeye kararlı olduklarını dile getirdi. Devrimci kuşağın izlerini gelecek kuşaklara taşımanın görevleri olduklarını söyleyen Küçükaras, “Mustafa Akgül her şeyden önce örgütçüydü, örgütleyiciydi” dedi.

Sözü alan Alternatif Bilişim Derneği Başkanı Faruk Çayır, Akgül’le son 10 yıllık dönemde tanıştıklarını söyledi. Akgül’ün Türkiye’de internetin gelişmesine ve özgür yazılara büyük katkılar verdiğini söyleyen Çayır, derneklerinin kuruluşunda da Akgül’ün katkısını esirgemediğini dile getirdi. Mustafa Akgül’ün herkese ve tüm topluluklara verdiği emeklerden bahseden Faruk Çayır şöyle dedi: “Son yıllardaki fiziksel rahatsızlıkların rağmen hiç durmadı. Herkese destek veren enerjik bir insandı. O yüzden alanda çalışan tüm topluluklar için meşaledir aslında Mustafa Hoca. Onu saygı ve sevgiyle anıyorum.”

Faruk Çayır’ın ardından kürsüye çıkan Bilkent Üniversitesi Bilgisayar Teknolojileri ve Bilgi Sistemleri Bölümünden Öğretim Üyesi Dr. Hamdi Murat Yıldırım da 2008 yılından bu yana Akgül’ün odasının yanında bulunduğunu belirtti. Bölümleri için Doç. Dr. Mustafa Akgül’ün büyük bir şans olduğunu dile getiren Yıldırım, ”Onun yaptığı çalışmalar  beni çok etkiledi. İnsanlarla olan iletişimi bize yol gösterişi… Kendisini derin saygılarımla anıyorum” dedi.

Güven: “Mustafa’nın başarısını biz gösteremedik”

Panelde ilk sözü alan Prof. Dr. Çağlar Güven, kendisinin bilgisayarla ilgilenen ikinci kuşaktan olduğunu söyledi. Mustafa Akgül’le yurt dışında master yaparken tanıştıklarını belirten Güven, Akgül’ün ilk olarak bilgisayar ve internet alanında çalışmadığını daha sonra bu alana geçiş yaptığını ifade etti. Akgül’ün çok iyi bir matematik formasyonu elde ettiğini belirten Prof. Dr. Çağlar Güven “Amerika’da birkaç üniversitede hocalık yaptı, çok parlak bir akademisyen olduğunu gösterdi. Uluslararası makaleleri yayınlanıyordu” dedi. Güven, başarılı bir akademisyen olmasına rağmen bütün çalışmalarını hiçe sayıp bölüm değiştirdiğini söylediği Doç. Dr. Mustafa Akgül’ün amacının topluma katkı sağlamak olduğundan bahsederek şöyle dedi: “Mustafa’nın misyonu topluma katkı yapmaktı. Bunu bir yaşam tarzı olarak gördü, Mustafa’nın başarısını biz gösteremedik.”

Çelen: “Gericiliğin ve hukuksuzluğun üzerine bilimle yürüdü”

Prof. Dr. Çağlar Güven’in ardından söz alan Akgül’ün ODTÜ’den arkadaşı ve “Denizler’den Terzi Fikri’ye Türkiye” kitabının yazarı Tuncay Çelen, Doç. Dr. Mustafa Akgül’ün bir devrimci olarak yaşayıp yine bir devrimci olarak yaşamını yitirdiğini söyledi. Çelen, Akgül’ü ilk defa ODTÜ’ye gitmekte olan bir işçi servisinde gördüğünü belirtti. Servisteki işçilerin dertlerini dinleyen Akgül ile birlikte işçi servisiyle okula gidip gelmeye başladıklarını anlatan Çelen, “İlk köylü hareketlerine karışan arkadaşımızdı. Elmalı’da toprak ağalarının köylülerin topraklarını işgal ettikleri zaman o oradaydı” dedi. Tuncay Çelen, Akgül’ün gerçek bir devrimci ve 68’li olduğunu söyleyerek kendisinin onu tanıdıktan sonra ODTÜ Sosyalist Fikir Kulübü’ne katıldığını söyledi. Türkiye’deki anti-emperyalist gösterilerde en ön safta bulunduğunu ve Akgül’le birlikte 6. Filo olayı sebebiyle hapis yattıklarını söyleyen Tuncay Çelen, Doç. Dr. Mustafa Akgül ODTÜ yıllarının ardından Türkiye’nin bir numaralı insanlarından olduğunu belirtti. Akgül’ün bilimin aydınlattığı yolda ilerlediğini söyleyen Tuncay Çelen 2011 yılında “İnternetime Dokunma” eyleminin öncülerinden birinin de Doç. Dr. Mustafa Akgül olduğunun altını çizdi. Mücadelesinin özgür toplum, özgür internet ve özgür yazılım olduğunu belirten Çelen, “O, Türkiye’de internetin babası olarak anılan bir bilim adamı” dedi.  Akgül’ün bilimle gericiliğin ve hukuksuzluğun üzerine yürüdüğüne dikkat çeken Çelen, Akgül’ün on binlerce kişiye özgür yazılım ve Linux kursu düzenlediğini aktardı.

Özgit: “Türkiye internetinin Evliya Çelebi’siydi”

Tuncay Çelen’in konuşmasının ardından söz alan Prof. Dr. Attila Özgit, Akgül’le ODTÜ Bilgi İşlem’de tanıştıklarını söyledi. O dönemde Bilkent, Boğaziçi ve ODTÜ özelinde yer alan küçük grupların TCP/IP (İnternet iletişim kuralları dizisi) protokolünü keşfettiklerini ve üzerinde ufak ufak deneysel çalışmalar yürüttüklerini dile getirdi. O yıllarda internetin üniversitelerde yaygın olmadığına değinen Özgit, internetin kamuya mal edilmesiyle birlikte üniversitelere verilen ödeneklerle interneti yaygınlaştırmaya çalıştıklarını belirterek “Tek sıkıntı hat parasını ödeyebilmekti” dedi. Mustafa Akgül’ün çok enerjik bir insan olduğunu belirten Prof. Dr. Attila Özgit şöyle dedi: “ Mustafa’nın bitmek tükenmek bilmeyen enerjisinin görüldüğü 90’lı yılların başı. Neredeyse her gün interneti kullandırmak istiyor ama gelen internet deneysel bir paket anahtarlamalı PTT servisi. Oturup 2 saat internet kullansam devasa faturalar geliyor, hatta ilk internet sağlayıcılarından Avnet diye bir şirket PTT faturası nedeniyle battı.” Özgit, 1995 yılından 2005 yılına kadar internetle ilgili konferanslar düzenlediklerini belirterek gün geçtikçe internetin sıradanlaştığını ve bu konferansların önemini kaybettiğini dile getirdi. Doç. Dr. Mustafa Akgül’ün hasta yatağında bile “talimat” verdiğini ve alandan uzaklaşmadığını belirten Prof. Dr. Attila Özgit, “ Mustafa Akgül Türkiye internetinin Evliya Çelebi’siydi” dedi.

Panel, soru cevap kısmının ardından sona erdi.