6 Kasım 2024, Çarşamba - 22:34

  • google plus
  • twitter
  • facebook
  • rss

Kadınlar bir kez daha Danıştay’da: İstanbul Sözleşmesi’yle ilgili karar bekleniyor

Tarih: 23 Haziran 2022

|

Kategori:

|

Yazdır

|

Okunma: 112

 Kadınlar İstanbul Sözleşmesinden vazgeçmiyor. Meslek odaları ve çok sayıda kadın örgütü İstanbul Sözleşmesinden çekilme kararına ilişkin Danıştay’da görülen davaları takip etti. Kadınlar bir kez daha “İstanbul sözleşmesinden vazgeçmiyoruz” diyerek taleplerini dile getirdi.

İlke Çıtır, Yusra Batıhan

Türkiye’nin, İstanbul Sözleşmesi olarak bilinen Kadınlara Yönelik Şiddetin ve Aile İçi Şiddetin Önlenmesi ve Bunlarla Mücadeleye İlişkin Avrupa Konseyi Sözleşmesi’ni feshetmesi üzerine Danıştay’da açılan davanın duruşmaları sürüyor. Türk Tabipleri Birliği (TTB), Ankara Diş Hekimleri Odası (ADO), Türk Mimar ve Mühendis Odaları Birliği (TMMOB) ve pek çok baro tarafından açılan davanın dördüncü duruşması bugün Danıştay 10’ncu Dairesinde görüldü. Duruşma öncesinde pek çok kadın örgütü bir araya gelerek basın açıklaması yaptı. Açıklamanın Danıştay bahçesinde yapılmasına izin verilmemesi üzerine kadınlar açıklamayı Danıştay dışında yaptı.

Merve Çiftçi: “Yargının erkeğin daha az ceza alması için çabaladığını gösterdi”

Danıştay’da görülen davada pek çok baro davacı olarak yer aldı. İlk olarak Samsun Barosundan Avukat Merve Çiftçi söz aldı. Çiftçi, yakılarak öldürülen Pınar Gültekin’in katiline uygulanan haksız tahrik indirimine değinerek “Pınar Gültekin diri diri yakılarak öldürüldü, katili haksız tahrik indirimi aldı. Bu karar, bu ülkede hiçbirimizin güvende olmadığın, hayatlarımızın didik didik edildiğini, yargının erkeğin daha az ceza alması için çabaladığını gösterdi” diye konuştu.

Antalya Barosu adına da pek çok avukat söz aldı. Avukatlar, söz konusu sözleşme feshedildiğinden beri kadın cinayetlerinin ve cezasızlık politikalarının arttığın söyledi. Karakollara yapılan başvuruların işleme alınmadığının altını çizen avukatlar devletin sorumluluklarını yerine getirmediğini ve şiddeti önlemediğinin sık sık vurguladı. Avukat Esra Geçer, Sözleşmenin feshinin aile içinde şiddete alan açtığın ve çocuklara yönelik koruyucu tedbirlerin alınmadığını işaret ederek “Aileyi şiddet parçalar, İstanbul Sözleşmesi değil” dedi.

Kocaeli Barosundan Avukat Nuriye Yılmaz da söz aldı. Yılmaz, aynı zamanda bir şiddet mağduru olduğunu belirtti ve Yılmaz’ın konuşması salonda alkışlar ile karşılandı. Yılmaz, şunları söyledi:

“Bana şiddet uygulayan doktor eşim şayet 2007’de hastalıktan vefat etmeseydi belki de şu an aranızda olamayacaktım ve adım Anıt Sayaç’ta olacaktı. Ben şiddete uğradığımda İstanbul Sözleşmesi yoktu. Eğer olsaydı bana bir umut, çare olacaktı. Bugün vereceğiniz karar hangi kadın olarak karşınızda yer bulacağımızı gösterecek. Anıt Sayaç’taki kadın olarak mı yer alacağız yoksa haklarımızı savunan kadınlar olarak mı yer alacağız?”

Kadınlar Danıştay 10’ncu Dairesinde

Gülbahar: “Montrö’ye kadar gidebilir”

İstanbul Barosu adına da ilk olarak Avukat Hülya Gülbahar söz aldı. Gülbahar, İstanbul Sözleşmesinden çekilme sürecinin devamında Çocukların Cinsel İstismardan ve Cinsel Sömürüden Korunması Sözleşmesinin geleceğini iddia etti. Sürecin Montrö Sözleşmesi’ne kadar da gidebileceğini ifade eden Gülbahar şunları söyledi:

“Sırada Lanzarote Sözleşmesi yani Çocukların Cinsel İstismardan ve Cinsel Sömürüden Korunması Sözleşmesi var. Sözleşmenin ismini söylemeye korkuyorlar. Lanzarote Sözleşmesi diyerek üstünü örterek söylüyorlar. Sırada Birleşmiş Milletler Kadınların Yönelik Her Türlü Ayrımcılığın Önlenmesi Sözleşmesi (CEDAW) var. Sırada Birleşmiş Milletler İşkence Sözleşmesi bile olabilir. Hatta Montrö’ye kadar gider bu süreç.”

İstanbul Barosunun ardından Çanakkale Barosu üyeleri söz aldı. Avukat İnci İncesağır, İstanbul sözleşmesinin LGBT+ bireyler için önemine değindi. İncesağır, Çanakkale’de 17 Haziran’da yapılması planlan ancak tehditler ve linç ihtimalinin ortaya çıkması sonrasında yapılması engellenen Onur Yürüyüşüne ilişkin bilgi verdi. Sosyal medya üzerinden yapılan linç paylaşımlarını heyete okuyan İncesağır, “Koşullar bu olunca yaşamak için mücadele etmek ve geri çekilmemek gibi bir zorunluluğumuz var” dedi. İncisağır, Bu zihniyetin sırtı sıvazlanmakta, devlet tarafından kollanmaktadır. Kadın ve trans cinayetleri politiktir diyoruz. Bizim muradımız kadınlar, LGBT+’lar ve çocuklara şiddet uygulayıcıların cezalandırılmasıydı” ifadelerine yer verdi. Çanakkale Barosu’ndan Avukat İlayda Kocabaş da Çanakkale’de LGBT+ bireylere yönelik linç girişimini hatırlatarak şunları söyledi:

“Sözleşmeden çekilmek demek kadın, LGBT+, ve çocukların hakları haklarının elinden alınmasının önünü açmaktadır. Çekilme kararı birçok yerde LGBT+ bireylere saldırı düzenlenmesine cesaret vermektedir. Sözleşmenin tartışılması utanç vericidir.”

Duruşmada çok sayıda avukat çeşitli barolar adına söz alarak İstanbul Sözleşmesi’nden çekilmenin kadınlar için yarattığı sorunlara ve kadınlara yönelik şiddeti artırma ihtimaline, verdikleri örneklerle değindi.

Haberi Duyur

Kısa Adres: http://gorunum.tk/32889
Yol: Ana sayfa » Yazılar » Kadınlar bir kez daha Danıştay’da: İstanbul Sözleşmesi’yle ilgili karar bekleniyor

Yorumla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Eskişehirli kadın çiftçiler, Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nde Ankara’daydı

Eskişehirli kadın çiftçiler, Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nü Ankara’da çeşitli etkinliklerle kutladı. Anıtkabir’i ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Başkent Kalkınma Projesi’ni ziyaret eden çiftçiler, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde yapılan forumda kürsüden seslendi: “Çiftçi doğduk, çiftçi öleceğiz.”

Kapat