Konteynerlerde yaşam: Dar, soğuk, boğucu
Depremlerden etkilenen yüz binlerce yurttaş, soğuk konteynerlerin küçücük alanlarında boğucu bir hayata mecbur bırakıldı.
Depremin birinci yıl dönümünde depremin merkez üssü Pazarcık’tayız. Bazı enkazlarda hala molozlar var. İnsanların çoğu yaşamlarını konteyner kentlerde sürdürüyor. İçişleri Bakanı Ali Yerlikaya’nın 2 Şubat’ta verdiği bilgilere göre ilk bireysel konteyner depremin ikinci günü kuruldu. İlk konteyner kent Kahramanmaraş Karacasu’da kuruldu. Son verilere göre şu an itibariyle 414 konteyner kentte, 215 bin 224 konteyner var ve bu konteynerlerde 691 bin depremzede kalıyor.
“Konteyner dar bir alan, çocuklarım çok sıkılıyor”
Pazarcık’ta gece 04.17 anmalarının ardından 6 Şubat sabahı Türkiye-Kore Dostluk konteyner kentine gidiyoruz. Konteyner kentin girişinde Ehlibeyt İlkokulu bulunuyor, yan tarafında ise AFAD konteyneri var. Konteyner kentin içinde gezmeye başlıyoruz, dışarıda pek fazla insan bulunmuyor. Herkes zamanının çoğunu konteynerlerin içinde geçiriyor. Dışarıda bulunan birkaç depremzedeyle sohbet etmeye çalışıyoruz.
Sevim Teke, iki çocuk annesi. Konteynerde eşi ve çocuklarıyla birlikte toplam 4 kişi yaşıyorlar. Teke ailesi dokuz aydır bu konteynerin içinde yaşama tutunmaya çalışıyor. Sevim Teke, “Konteyner dar bir alan, çocuklarım küçük, durumu anlamıyorlar ve içerisinde çok sıkılıyorlar” diyor. Konteyner kentte çocuklar için bir etkinlik alanı bulunmuyor. İçindeki küçük tezgahta yemek hazırlamak da oldukça zor. Sevim Teke bu zorluğa da ayrıca değiniyor. Sevim Teke seçim zamanlarından rahatsız: “Geçen sene bu zamanlar yangın yeriydi burası ama çok çabuk unutulduk. Sadece seçim zamanlarında kapımızı çalıyorlar” diyor. Burada yaşayan yurttaşlar konteynerlerdeki dar alanlardan bunalmış ve iletişime kapalı bir şekilde yaşıyor. Hiç kimse sosyal yaşam alanlarının bu konteyner kentle sınırlı kalmasından hoşnut değil.
Öğlen saatlerinde yine Pazarcık’ta bulunan başka bir konteyner kente geçiyoruz. Burası halk arasında ya “Yukarı Pazarcık” ya da devlet hastanesine yakınlığı nedeniyle “Hastane” konteyner kenti olarak anılıyor. Burada Türkiye-Kore Dostluk konteyner kentine göre daha fazla konteyner var. Çocuklar için oyun alanı da var.
İki konteyner kent arasındaki farklılıklar bakan herkesin gözüne çarpacak seviyede. Bunun sebebinin mezhep ve etnik köken farklılıklarına dayandığını iddia edenler var.
Konteynerler sıcak bir yuva hissi vermiyor
Depremzedeler sadece soğuğu değil konteynerlerin onlara sağlayamadığı sıcak bir yuva hissini de yaşıyor. Buradaki insanlar konteynerlerin üstlerine ve dışına sac, tahta, muşamba ve branda gibi malzemeler örterek soğuğa ve su sızıntılarına karşı önlem almaya çalışıyor. Dışarıya iki sandalye atıp “bahçe gibi” oturanlar da var. Konteynerin çevresine yapılan her harcamayı ise kendi ceplerinden karşılıyorlar. Burada yaşayan herkes, “normal bir ev” için daha uzun süre bekleyeceğinin farkında.
Haberi Duyur
Kısa Adres: http://gorunum.tk/37229
Yol: Ana sayfa » Yazılar » Konteynerlerde yaşam: Dar, soğuk, boğucu
Bir cevap yazın