Lösemili çocuklar köyü inşa edildi

Lösemi tedavisi olmak üzere, Ankara’ya gelen aileler yıllarca konaklama sorunu yaşıyordu. Lösev bu sorunu yaşayan ailelere çözüm olarak Gaziosmanpaşa’da bir konukevi açtı. Ancak giderek artan bu soruna yeteri kadar çözüm getirmeyen konukevi, LÖSEV’i daha geniş çapta bir çözüm arayışına yönlendirdi. Lösemili çocuklar köyü, Dr. Üstün Ezer’in büyük uğraşları neticesinde gerçekleştirilen, lösemili insanların tedavileri süresince aileleri ile birlikte konaklayabildikleri, ücretsiz olarak hizmet veren ve kendi kendine yeten küçük bir yerleşim birimi olarak Türkiye’de bir ilk. Köyde, kanser araştırma laboratuarı, atölyeler, 20 yataklı otel, 22 apart daire, oyun bahçeleri, parklar ve mağazalar bulunuyor. Köyün en büyük eksiklikleri olarak su, doğalgaz ve yol ihtiyacı göze çarpıyor. Talepte bulunulmasına rağmen büyükşehir belediyesi bir çalışma yürütmediği için, yol ihtiyacı dışında geriye kalan eksiklikler köyde bulunan olanaklar dahilinde çözülmeye çalışılıyor.

Türkiye’de Sağlık Bakanlığı verilerine göre 200.000 lösemi hastası bulunuyor. Her yıl ortalama 1.200 lösemi vakasına rastlanmakta. LÖSEV verilerine göre dünya genelinde lösemi hastalığına yakalanma olasılığının en yüksek olduğu dönem iki beş yaş aralığı. Ancak Türkiye’de lösemi çok daha erken dönemlerden itibaren görülüyor. Bu durumu akraba evlilikleri, kötü beslenme ve kötü fiziksel koşullar tetikliyor. LÖSEV’e kayıtlı 8.000 lösemi hastası bulunuyor

Köyde şimdilik beş aile konaklıyor

Köyde şu an itibariyle beş aile konaklıyor. Köyde yaşayan çocuklar, LÖSEV’in sağladığı servisler ile eğitimlerine kaldıkları yerden devam etmeleri için Angora Evleri’nde bulunan Lösemili Çocuklar Koleji’ne götürülüyor. LÖSEV’in hizmetlerinden sadece lösemili çocuklar değil aileleri de faydalanabiliyor. Çocuklarının tedavisi süresince, Ankara’da olan ailelere LÖSEV çeşitli yerlerde istihdam sağlıyor. Babalar işyerlerine bırakılıyor, anneler de LÖSEV köyünde bulunan el işi atölyelerinde çalışıyor. LÖSEV’in Ankara’da düzenlediği çeşitli organizasyonlar için şehir dışından gelen ve Ankara’da bulunan lösemililer köyde buluşuyorlar. Bu şekilde birbirleri ile tanışma ortamı yaratılıyor ve zorlu tedavi sürecinde birbirlerine destek olacak arkadaşlıklar kuruluyor.

Angora Evleri’nde bulunan Lösemili Çocuklar Koleji’nde 130 öğrenci eğitim görüyor. Vakıf, Atatürk ilke ve inkılaplarına bağlı, cumhuriyetçi, laik bir çerçevede eğitim veriyor. İlköğretim düzeyindeki hastalar kolejde eğitimlerini sürdürüyorlar. Çocuklara sabah kahvaltısı, öğle yemeği ve ara öğün olmak üzere günde üç öğün yemek veriliyor. Ortaöğretim düzeyindeki diğer hastalara da hafta sonları etütler verilerek eğitimlerine katkı sağlanıyor. LÖSEV’in katkıları sadece tedavi sürecini kapsamıyor. Tedavileri biten ve sağlıklı bireyler olarak topluma karışan bireylere eğitimleri süresince burslar bağlanıyor, eğitimlerini bitirenlere de iş kapıları açıyor. Lösemili Çocuklar Köyü’nde anne ve baba okulları da açılarak, uzman kişiler tarafından ailelere çocuk psikolojisi, gelişim psikolojisi, tüketici eğitimi, ev ekonomisi, sağlıklı beslenme gibi konularda eğitim veriliyor.

Tedavileri sona eren lösemililer, maske atma töreni ile sağlıklı bir yaşamı kucaklıyor

Kan, ilaç, kıyafet, gıda, barınma gibi tüm ihtiyaçlar vakıf tarafından karşılanıyor. Lösev’in bu hizmetlerinin sonucunda aileler çocuklarının tedavisi dışında hiçbir şey düşünmek zorunda kalmıyor. Çünkü LÖSEV biliyor ki lösemi tüm ailenin birlikte üstesinden gelebileceği bir savaş. Hastanede her hasta ile bir hemşire ilgileniyor. Çeşitli aktiviteler ile hastaların moralleri hep üst seviyede tutuluyor. Hastalarla ilgilenen herkes gülmek zorunda. Bu şekilde hastaların tedavi oldukları çevre koşullarından tamamen pozitif yönde etkilenmesi sağlanıyor. Ortalama üç yıllık bir tedavi sürecinden sonra lösemi canavarını yenen hastalar, sağlıklı bir insanın hastalığa yakalanma olasılığı kadar risk taşıyorlar. Tedavileri tamamlanan hastalar, savaşın galibi olarak maske atma töreni ile sağlıklı bir yaşama atılıyorlar.