Nefret söyleminin medya ayağı tartışıldı
ATK Sanatevi’nde, “Medyada nefret söyleminin izlenmesi çalışması” sunumu yapıldı.
Hrant Dink Vakfı, Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi İnsan Hakları Merkezi ve nefretsoylemi.org’un düzenlediği “Medyada nefret söyleminin izlenmesi çalışması” Hrant Dink Vakfı’ndan Zeynep Arslan, Pınar Ensari ve Funda Tekin’in sunumuyla yapıldı. ATK Sanatevi’nde dün 13.30’da başlayan etkinlikte, medyadaki ayrımcı dil ve nefret söylemlerine dikkat çekildi.
Çalışma, etnik, dini ve ulusal söylemlere odaklanıyor
İlk bölümde konuşan Zeynep Arslan, çalışmada 2009’dan bu yana nelerin incelendiğinden bahsetti. Yapılan çalışmada nasıl bir yöntemin kullanıldığına değinen Arslan, bu yöntemin 6 yıllık süreç içerisinde nasıl bir değişime uğradığını anlattı. Arslan, incelemeler sonucu elde edilen verilerin nefretsoylemi.org üzerinden ve sosyal medya hesaplarından teşhir edildiğini kaydetti. Zeynep Arslan, çalışmanın başından bu yana değişmeyen şeyin etnik, dini ve ulusal söylemlere bakmak olduğunu söyledi, nefret söylemi kavramını bunlarla sıkıştırmadıklarını, sadece bu başlıklarda araştırdıklarını ekledi. Tek kısıtlamalarının basılı gazeteler üzerinden çalışmaları olduğunu söyleyen Arslan, sunumu Pınar Ensari’ye devretti.
Ensari, “Nefret söylemi açısından gündem en önemli kriter”
Gazetelerden örnekler gösteren Pınar Ensari, nefret söylemi tanımını 1997 Avrupa Konseyi Bakanlar Komitesi Tavsiye Kararı’ndan referans aldıklarını belirtti. Haftalık bülten çıkardıklarını belirten Ensari, nefretsoylemi.org adresi üzerinden 2009’dan bu yana hazırlanan pdf’lerin arşivine ulaşılabileceğini söyledi. Ensari, haberleri 4 kategoride incelediklerini ifade etti, bu kategorilerden biri olan coğrafi yakınlık/tarihsel geçmişi Suriyeliler üzerinden örneklendirdi. Nefret söylemi açısından gündemin en önemli kriter olduğunu kaydeden Pınar Ensari, bu konuyu ise yılbaşı öncesi gündemde yer alan Hıristiyan haberleriyle somutladı. Ensari ayrıca, haklarında en fazla nefret söylemi üretilen grupların sırasıyla Yahudiler ve Ermeniler olduğunu ifade etti.
“Hem fail hem de mağdur” olunabiliyor
Son olarak sözü alan Funda Tekin, konuşmasına araştırmalar hakkındaki genel tespitleri sunarak başladı. Sunumunu ağırlıklı olarak gazetelerden alınmış örnekler üzerinden yapan Tekin, bu metinlerde en dikkat çeken şeyin duygusal dil ve noktalama işareti kullanımı olduğunu söyledi. Tekin, Barboros Şansal’ın köşe yazısından verdiği örnekte nefret söylemi söz konusu olduğunda “hem fail hem de mağdur” olunabileceğini söyleyerek sunumu noktaladı.
Haberi Duyur
Kısa Adres: http://gorunum.tk/10677
Yol: Ana sayfa » Yazılar » Nefret söyleminin medya ayağı tartışıldı
Bir cevap yazın