Prof. Dr. Bülent Çaplı iletişim bilimcilerle bir araya geldi

Hacettepe Üniversitesi İletişim Fakültesi (HÜİF) tarafından düzenlenen “İletişim Bilimciler İletişimcilerle Buluşuyor” etkinliğinin bu haftaki konuğu İLEF’in emekli öğretim üyesi ve şu anda Bilkent Üniversitesi Güzel Sanatlar ve Mimarlık Fakültesi’nin Tasarım Bölümü’nde görevli olan Prof. Dr. Bülent Çaplı oldu. HÜİF’teki Dijital Hikâye Anlatım Atölyesi’nde dün saat 14.00’te başlayan buluşmanın açılış konuşmasını HÜİF öğretim üyesi Prof. Dr. Mutlu Binark yaptı. Medya ve iletişim alanında etik kavramının nasıl ele alındığının anlatan Binark “Gerek Gezi’den sonra Türk medyasındaki ve sosyal medyadaki problemler, gerekse Suruç, Ankara ve Paris katliamları medyada etik meselesini tekrar gündeme getirdi. Bu konuda Prof. Çaplı’nın önemli düşünceleri olduğunu düşünüyorum” dedi.

Çaplı: “Siyasal kültürümüzün bağımsız medyaya tahammülü yok”

Konuşmasına Türkiye basın tarihinin “sürekli bir iktidar ve medya mücadelesi” içerdiğini söyleyerek başlayan Çaplı, “İktidar, basını istediği şekilde kullanabileceği bir alan gibi görmeye çalışmış ve bunun için de mücadele vermiştir; medyayı ‘kamuoyunu etkilediği’ varsayımıyla sürekli elinin altında tutmaya çalışmak, mümkünse sahibi olmak, olamıyorsa dolaylı yoldan etkilemek gibi içinde baskı, sansür ve otosansür mekanizmalarını da barındıran bir mücadeleye girmiştir. Ayrıca siyasal kültürümüzün özgür, özerk, bağımsız medyaya tahammülü yok” dedi.

Prof. Dr. Bülent Çaplı (Fotoğraf: Seyfettin Ersöz)

Medya ve iletişim alanında etik meselesinin dört katmandan (makro düzey, etik kodlar, kurumsal ve mikro düzey) oluştuğunu belirten Çaplı, makro düzeyin “yapının oluşumu ve dökümü” olarak ele alınacağı bilgisini verdi. İkinci katman olan etik kodların “dünyanın kendine ait etik değerlerin ne olduğu” sorusu üzerinden şekillendiğini; kurumsal düzeyin “kuruluş ve ikliminin yanı sıra kurumsal yapı ilişkilerinin incelenerek” ortaya çıkarılacağını; mikro düzeyde insanın ele alınacağının kaydeden Çaplı, bireyin belirleyiciliğinin atlanmaması gereken bir nokta olduğunu söyledi.

Çaplı, gazeteciler gibi akademisyenlerin de bir etik kavrayışının olduğunu vurgulayarak, “Medya etiğinde ‘tarafsızlık’ kavramı ön planda tutuluyor fakat hayatın hiçbir alanında ‘tarafsız’ diye bir şeyin olmadığını sosyal bilimciler olarak siz de biliyorsunuz” şeklinde konuştu.

Etik sorunun en çok görüldüğü yer sosyal medya

Etik sorunun son zamanlarda en çok görüldüğü alanın sosyal medya olduğunu kaydeden Çaplı, “Etik araştırması yaparken büyük resme bakmak yetmiyor. İçeriğin tüm üretim süreçlerinin hangi noktalardan geldiğine de bakmak gerekiyor” ifadelerini kullandı. Bir katılımcının kamu kurumlarının veri paylaşımına dair sorusu üzerine Çaplı, “Kamu kuruluşları ellerinde bulundukları verileri paylaşıma çok az açıyor” dedi.

İlk olarak İLEF’in emekli öğretim üyesi Prof. Dr. Oya Tokgöz’ü ağırlayan HÜİF, düzenlediği kolokyum buluşmalarına İLEF Dekanı Prof. Dr. Abdülrezak Altun ile devam edecek. Altun, 24 Aralık Perşembe günü saat 14.00’da Dijital Hikaye Anlatım Atölyesi’nde iletişim bilimcileriyle bir araya gelecek.