Prof. Dr. Muammer Aksoy unutulmadı
Evinin önünde silahlı bir suikastle katledilen Prof. Dr. Muammer Aksoy, ölümünün 28. yıldönümünde mezarı başında anıldı. Anmada bulunan aile üyelerinden oğlu ve yeğeni, düşüncelerini GÖRÜNÜM’le paylaştı.
Katledilişinin 28. yılında Prof.Dr. Muammer Aksoy için 13.00’te Cebeci Asri Mezarlığında anma töreni düzenlendi. Bir dakikalık saygı duruşunun ardından Prof.Dr. Aksoy’ un görev yaptığı örgütlerin temsilcileri söz aldı. Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Sekreteri Öner Tanık, Türk Hukuk Kurumu Başkanı Yaşar Çatak, Ankara Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Özgür Ökmen, Cumhuriyet Halk Partisi Ankara İl Başkan Vekili Rıfkı Güvenç ve Mülkiyeliler Birliği Başkanı Erdal Eren, Aksoy’un mezarı başında birer konuşma yaptılar. Konuşmaların ardından Aksoy’un ailesi, dostları, öğrencileri ve sevenleri, adı İLEF’te de yaşatılan Aksoy’un kabrine karanfiller bıraktı.
Tanık: “Şüphesiz o bir halk aydını, halk insanı, kapısı herkese açık bir gönül insanıydı”
Aksoy’un mezarı başında ilk konuşmayı ADD Genel Sekreteri Öner Tanık yaptı. Aksoy’un hayat hikâyesini anlatan ve onun hümanist biri olduğunu söyleyen Tanık, şöyle konuştu:
“Sürgün edilen, işkence gören, çeşitli sebeplerle iktidarın baskısına maruz kalan, yardıma ihtiyacı olan herkesin hukuki anlamda yardımına koştu. Bunlardan maddi beklentisi olmadı. Şüphesiz o bir halk aydını, halk insanı, kapısı herkese açık bir gönül insanıydı. Bir defa insancıldı, doktora tezini II. Dünya Savaşı’nda annesi ve babasını bilmeyen çocukların hukuki durumu üzerine yaptı. Aynı zamanda yine birçok arkadaşımız bilirler, et yemiyordu. Boğazlanan bir hayvanı yiyemem diyordu. Bunlar onun hümanist yanını gösteren özellikler. 1989’da ADD’yi kurdu, Türk Hukuk Kurumu’nun 32 yıl boyunca başkanlığını yaptı ve hayatı boyunca hep örgütlü mücadele içinde yer aldı. Onu diğer aydınlardan ayıran en önemli özellik belki de budur: örgütlü mücadele. Kendisini tekrar saygıyla, sevgiyle anıyorum, ışıklar içinde yatsın.”
Çatak: “Hocamızın anıları bize ışık oldu”
ADD Genel Sekreteri Öner Tanık’tan sonra söz alan Türk Hukuk Kurumu Başkanı Yaşar Çatak, Prof.Dr. Aksoy’un uzun yıllar Türk Hukuk Kurumu başkanlığı yaptığını hatırlatarak “Bu haftanın başlangıcında andığımız, anmaya devam ettiğimiz değerli Uğur Mumcu ile beraber aynı yönetimde iki dönem hocamızla çalışmanın onurunu taşıyorum” dedi. Sözcülüğünü yaptığı 1961 Anayasa’sının 1982’de değiştiğine değinen Çatak, “Onu daha iyi noktaya taşıma uğraşı vereceğimizi düşünürken bugün geldiğimiz noktada onunda gerisine düşüp, demokratik rejimden, demokratik parlamenter sistemden uzaklaşan bir anayasayla tek adam rejimiyle karşı karşıya kalmanın, o rejimi yaşamaya başlamanın üzüntüsü, sıkıntısı, mahcubiyeti içerisindeyiz. Hocamız böyle dönemde bize hep ışık olurdu, yol gösterici olurdu. Şimdi anayasa denetiminin dışında tutulan OHAL KHK’ları karşısında elbette müthiş bir direniş gösterirdi. Bizler, bizim gibi düşünenler o direnişi gerektiği gibi tüm kurumlar olarak yerine getiremediğimizin, gösteremediğimizin üzüntüsünü de yaşıyoruz. Bu ortamda yine hocamızın anıları, yaşadığımız anılar bize ışık olur diye düşünmeye çalışıyorum. Bize yol gösterici olur inancımı taşıyorum. Kendisinin ışıklar içinde yatmasını diliyorum” dedi.
Ökmen: “Hukuk, demokrasi ve laiklik savaşında aynı yolda ilerliyoruz”
Yaşar Çatak’ın ardından Ankara Barosu adına söz alan Ankara Barosu Yönetim Kurulu Üyesi Avukat Özgür Ökmen de Türkiye’nin zorlu bir süreçten geçtiğini dile getirerek “Değerli üstadımız bize bırakmış olduğu eserlerde de bunları Uğur Mumcu gibi açık ve net bir şekilde dile getiriyordu. Yine bir faili meçhule, bir faili meçhul kurşuna kurban gitti. Biz Ankara Barosu olarak bize açmış olduğu yolda hukuk, demokrasi ve laiklik savaşında onunla birlikte aynı yolda ilerlediğimizi ve bundan da asla ödün vermeyeceğimizi vurgulamak için burada bulunuyoruz. Işıklar içinde uyusun. Ruhu şad olsun” dedi.
Rıfkı Güvenç: “Ona sıkılan kurşun savunduğu ilkelere ve gösterdiği kararlılığıydı”
Aksoy’un mezarı başında CHP adına söz alan Ankara İl Başkan Vekili Rıfkı Güvenç de şunları söyledi: “Cumhuriyet’in demokratik, laik ve sosyal hukuk devleti olması için mücadele eden, Atatürk ilke ve devrimlerinin yılmaz savunucusu Prof.Dr. Mummer Aksoy katledilmişti. Katliamı yapan karanlık güçler ne yazık ki henüz ortaya çıkarılamadı. Tetiği çeken ellerin apar topar yargılanıp dosyanın kapatılması da göstermektedir ki, Aksoy’un katledilmesi sıradan bir cinayet değildir. Aksoy, hem iyi bir Atatürkçü, hem gerçek bir demokrat, hem de sonuna kadar bağımsız Türkiye’nin savunucusuydu. İlkelerinden hiç ödün vermedi. Düşüncelerini sonuna kadar savundu. Ona sıkılan kurşun savunduğu ilkelere ve gösterdiği kararlılığıydı. Onun gibi bir aydını karanlık güçlerin işlediği bir cinayete kurban verdiğimiz için üzgünüz ve kızgınız. Ancak bilsinler ki Muammer Aksoy’un yaktığı meşale sonsuza kadar sönmeden sürecektir. CHP Ankara Başkanlığı olarak Muammer Aksoy’un anısı önünde saygıyla eğiliyoruz. Ruhu şad olsun”
Eren: “Mülkiye ailesinin başı sağ olsun”
Anmada son sözü Mülkiyeliler Birliği Başkanı Erdal Eren aldı. “Mülkiye camiasını hocamın ailesi olarak görüyorum” diyen Eren “Mülkiye ailesinin başı sağ olsun. Elbette onun çok sevdiği Cumhuriyet değer ve kazanımları için mücadele ettiği bütün Türkiye’nin aydınlık yüzlü insanlarının da başı sağ olsun” dedi. Aksoy’un öldürüldüğü tarihte Mülkiye’de üçüncü sınıf öğrencisi olduğunu belirten Eren, Aksoy’un hocalığı hakkında şunları söyledi: “Muammer Hoca bize ve tüm Türkiye’ye sadece hukukun değil, hukukla birlikte laikliğin önemini demokrasinin önemini, tek kelimeyle söylersem Mustafa Kemal’in önemini anlattı. Mülkiye ailesi adına ve bu Cumhuriyet’in onurlu vatandaşları adına bir kez daha saygılar sunuyorum.”
Oğlu ve yeğeni düşüncelerini GÖRÜNÜM’e anlattı: Sizin gibi gençleri görünce seviniyoruz
Oğlu Işık Aksoy: Her yıl böyle anma töreni olur, inşallah unutmayız. Sizin gibi gençleri görüyoruz, seviniyoruz. Siz de takipçisi olun birtakım şeylerin.
Yeğeni Oya Yıldırım: “O acı günleri yaşayanlardan biriyim. İlk haberi alan kişiyim. Çok sevdiğimiz bir insandı. Kendisi insan olarak da çok iyiydi. Esprili, çok adil ve adalete son derece bağlı bir insandı. Hoca olarak adalet duygusunu öğrencilerine her zaman aşılamıştır. Allah rahmet eylesin, ruhu şad olsun. Uğur Mumcu’lar, Muammer Aksoy’lar, Çetin Emeç’ler bunlar tabii şimdi aranan kişiler. Onlar gibiler gelmiyor.”
Muammer Aksoy
1917 yılında Antalya’da doğdu. 1939’da Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’nden mezun olduktan sonra Zürih Üniversitesi Hukuk ve Devlet Bilimleri Fakültesi’nde doktora yaptı. Türkiye’ye döndükten sonra İstanbul Üniversitesi Hukuk Fakültesi Ticaret Hukuku Kürsüsünde asistanlık ve Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Medeni Hukuk Kürsüsünde öğretim üyeliği yaptı. 1957 yılında üniversite yasasında yapılan değişikliklerin üniversite özerkliğine zarar verdiği gerekçesiyle üniversitedeki görevinden istifa ederek Cumhuriyet Halk Partisi’ne girdi.
27 Mayıs 1960 sonrasında yeniden üniversiteye döndü ve Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde Anayasa Hukuku profesörü oldu. 1960-1961 yıllarında kurucu mecliste Antalya temsilcisi olarak çalıştı. 1961 Anayasası’nın hazırlanması sırasında Anayasa komisyonu sözcülüğü ve CHP parti meclisi üyeliği görevlerinde bulundu. 12 Mart 1971 muhtırasından sonra sıkıyönetimce tutuklandı ancak yargılama sonucunda serbest kaldı. 1977’de CHP İstanbul milletvekili olarak parlamentoya girdi. Avrupa Konseyi Türkiye temsilciliği ve Türk Hukuk Kurumu başkanlığı görevlerini yürüttü. 12 Eylül 1980’den sonra Ankara Barosu başkanlığına seçildi.
Aksoy’un ismi, Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesinin en büyük iki dersliğinden birine verildi.
Haberi Duyur
Kısa Adres: http://gorunum.tk/16994
Yol: Ana sayfa » Yazılar » Prof. Dr. Muammer Aksoy unutulmadı
Bir cevap yazın