Ressam Yalçın Gökçebağ: “Estetik zevkini doyurmaya çalışan yok”

Ankara’da geçen yıl açılan Türkiye İş Bankası İktisadi Bağımsızlık Müzesi’nin çatısı altında yere alan İş Sanat Ankara Sanat Galerisi’nde yeni yılın ilk sergisi dün açıldı. Retrospektif sergide ressam Yalçın Gökçebağ’ın farklı dönemlerde yaptığı ve çoğunlukla köy yaşamını anlattığı eserleri sergilendi. Katılımın yoğun olduğu açılışta Gökçebağ, eserleri ve resme dair sorularımızı yanıtladı. Sanatçının estetik zevki doyurmak için çabaladığını düşünen Gökçebağ, “Türkiye’de herkes karnını doyurmaya çalışıyor ama estetik zevkini doyurmaya çalışan çok insan yok. Biz işte bunu sağlamaya çalışıyoruz. İnsanlar duvarlarına resim assın, ondan keyif alsın” dedi.

Fotoğraflar: Enes Rüstem Suçeken

“Sanatçılar birer akü gibidir”

Resmin kendisi için bir yaşam tarzı olduğunu söyleyen Yalçın Gökçebağ, resmin hayatında kendisini kurtaran ve toplumda karşılaştığı olumsuz olaylarda daima teskin ederek “korkma, devam et” diyen dostu olarak gördüğünü belirtti. Gökçebağ, resimlerin kendisi için anlamını, “Bu resimler hayattaki başarısızlıklarımın karşısındaki başarılarımdır” şeklinde ifade etti. Önceden ne çizeceğini düşünmediğini söyleyen Gökçebağ, sanatçıyı bir aküye benzeterek şöyle konuştu: “Sanatçılar birer akü gibi önce şarj sonra da deşarj olur. Deşarj olmak için de muhakkak bir yerlerden dolmamız lazım. Ama bu nereden, ne zaman, nasıl belli değil. Bunun için gezdiğimiz, gördüğümüz şeylerden etkileniriz.”

TRT’de kameraman olarak çalıştığı süreçte Türkiye’yi dolaşma imkânı bulduğundan bahseden sanatçı, burada gördüklerinden etkilenerek çizdiğini söyledi. Gökçebağ, insanların resimlerine yönelik dönüşlerinden memnun olduğuna değinerek “Bana diyorlar ki ‘İstanbul’a giderken senin kavak ağaçlarını gördük.’ Bu beni çok mutlu ediyor” dedi.

“Resimlerimi yaparken çocukluk günlerimi düşünüyorum”

Eserlerinde çoğunlukla köy yaşantısına yer veren sanatçıya bunun nedenini sorduğumuzda, “Resimlerimi yaparken daha çok çocukluk günlerimi düşünüyorum. 75 yaşındayım, bundan 65 sene öncesine yaklaşık 10 yaşıma gidip resimlerimi oluştururum. Bunları yaparken de olmasını istediğim gibi bir doğa çizerim” şeklinde cevap verdi ve bu sebeple resimlerinde araba ve motosiklet gibi makinelere yer vermediğini açıkladı. Resim sanatının ilk çizmeye başladığı dönemden şu ana dek değiştiğini söyleyen sanatçı, buna örnek olarak eskiden yapılan resimlerin sanatçıda kaldığını, şimdi ise duvara resim asma alışkanlığını gösterdi. “Artık resimden para kazanılabiliyor ama zengin olunmaz” diye konuşan Gökçebağ, ayrıca güzel sanatlar fakültelerinin fazlalığını “Buradan mezun olan kim bilir kaç bin tane çocuk var. Yani resimle ilgilenen bu kadar çok kişi olması güzel bir şey ama bu çocuklar ne yapacaklar? Bir yere gelmek çok zor” sözleriyle eleştirdi.

“Sanatın bir sürünme dönemi var”

Genç ressamlara çok çalışmayı öneren sanatçı, sanatın bir sürünme dönemi olduğunu dile getirerek şöyle konuştu:

“Bu sürünme dönemini iyi geçirirse sanatçı, sanatçı olur. Bu dönemde morali bozulunca bırakmaması, devam etmesi lazım. O çileyi çekeceksin ki ondan sonra hidayete erebilesin.” Gökçebağ, eskiden iki saat olan resim dersinin seçmeli ders olmasını örnek göstererek günümüzde sanat eğitiminin kısıtlandığını söyledi. “Resim yapan bir çocuğun matematiği de iyi olur çünkü hayal gücü gelişir ve bu şekilde her şeyi daha iyi kavrar” diye konuşarak ailelere çocuklarının resim yapmalarını desteklemelerini tavsiye etti.

Yalçın Gökçebağ’ın sergisi 29 Mart’a kadar İş Sanat Ankara Sanat Galerisi’nde ziyaretçilere açık olacak.