Şair Gülten Akın, şiirleriyle anıldı
Şair, öğretmen, avukat Gülten Akın 5 Kasım’da, bazı kişisel eşyalarının da sergilendiği bir törenle anıldı. Halkevleri Vakfı Turuncu Sanat Merkezi’nde yapılan anmaya sanatçının dostları, ailesi ve sevenleri katıldı.
Cumhuriyet ozanı Gülten Akın, dün ölümünün 2’inci yılında anıldı. Etkinliğe CHP Ankara Milletvekili Şenal Sarıhan, Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy, kızı Can Cankoçak, kardeşi Gülsen Saraçöz ve damadı yazar Tanıl Bora ve sevenleri katıldı. Kızlarından Prof. Dr. Aksu Bora ile Onur Andreotti da etkinliğe görüntülü mesaj gönderdi. Akın’ın Hrant Dink’e ithafen yazdığı son şiiriyle başlayan etkinlikte dostları ve ailesi Gülten Akın’la ilgili düşünce ve anılarını paylaştı.
Can Cankoçak: “Anadolu kadınları böyledir”
Etkinlik için emek verenlere teşekkür ederek konuşmasına başlayan Cankoçak, Akın’ın 20 yıl önce diktiği bir ağaçla ilgili anısını anlattı. Akın için “Anadolu kadınları böyledir” ifadesini kullanan Cankoçak “Diktikten yaklaşık 5 sene sonra ağaç hala çiçek açmayınca, annem elinde baltayla ağacın başına gidiyor diyor ki ‘bu sene de açmazsan seni keseceğim’ annemin bu sözlerinden 20 yıl sonra şimdi o ağaç alabildiğine çiçekli” dedi.
Aksu Bora: “Son ana kadar zihni hep açıktı”
Etkinliğe video mesaj ile katılan, Akın’ın kızı Prof. Dr. Aksu Bora “Anneme dair hatırladığı en net şey, etrafında hep kâğıtların olması. Bir sürü küçük kâğıtlar ve onlara bazen dizeler yazar, bazen yemek tarifleri yazar, bazen de bir not alır. Sonra onları toparlayıp da nasıl şiir haline getirdi, o dağınıklığın içinde bu inanılmaz bir şey ” diye konuştu. Annesi Gülten Akın için “galiba çetin cevizdi böyle söylemek lazım” ifadelerini kullanan Bora “Son ana kadar zihni hep açıktı, hep notlar aldı, hep yazdı. Onun kendine ait odası o küçük kâğıtlarmış gibi gelir bana” dedi. Bora videoda yöneltilen “Peki, ‘ben annemin kızıyım’ diyebilir misin?” sorusuna ise “Umarım diyebilirim” yanıtını verdi.
Onur Andreotti: “Ben o işaretin sonsuzluk olduğunu öğrendim”
Akın’ın bir diğer kızı Onur Andreotti da gönderdiği video mesajında annesini sürekli örgü ören bir kadın olarak hatırladığını söyledi ve annesini anımsatan bir sahneyi şöyle anlattı: “Sürekli örgü örerdi. Hepimiz için hırkalar, kazaklar örerdi. Küçüldüğü zaman ördüklerini sökerdi. O söküş sahnesi geliyor aklıma. Oturup bir koltuğa ya da divana bağdaş kurup dizlerinin etrafında o yünü söküp yine çile yapması ve o yeni çile ile yeni bir şey örmesi, büyüyen çocuklarına. Sonra ben o işaretin sonsuzluk olduğunu öğrendim”
Şenal Sarıhan: “Bedrettin yaşıyor, Gülten Abla da yaşayacak!”
Törende Gülten Akın’ın avukatı ve dostu olarak bulunduğunu belirten CHP Ankara Milletvekil Şenal Sarıhan, etkinliği çok yerinde ve hak edilmiş bir anma olarak değerlendirdi. Gülten Akın ve eşinin kendisi için abla ve ağabey gibi olduğunu söyleyen Sarıhan, Akın’la ilgili bir anısını şöyle anlattı: “Onları Ankara’da tanıdım. Daha sonra çocuklardan Murat’ın avukatlığını yaptım. Çok kötü ve sıkıntılı günlerdi. Emin Değer ile birlikte çalışıyordum o sıra. Büromuzun girişinde de bir kuşçu vardı. Açlık grevinin 40’ıncı gününü aştığı günler. Gülten abla her gün gidip geliyor. Bir gün geldi ve masanın başına oturdu dedi ki ‘iyi ki kuşlar var. Eğer bu kapının girişinde kuşlar olmasa kendimi kötü hissedeceğim’ daha sonra bu iyi ki kuşlar var sözü kulağımın dibinde kaldı.”
Akın’ın “halk birikir / cellat ölür /zulüm bir başına kalır / kurşun çözülür / Bedrettin yaşamakta” dizelerini okuyarak şunları söyledi:
“Evet ip çürüdü, kurşun da çözüldü. Yeni kurşunları dökmeye ve yeni ipleri kurmaya hazırlananlar var. Bedrettin yaşıyor ve Gülten abla da yaşayacak” Acıların hep birlikte anarak ve andığımız kişilerden güç alarak atlatılabileceğini söyleyen Sarıhan sözlerini “Yolu yolumuz olsun o incelikli ve zarif yolu. O hep ortada değildi ama hep vardı, hep mücadelenin içindeydi. İpek gibi ördü o mücadeleyi. Umarım bu da bize örnek olur.”
İlknur Kenez: “Akın bizim şiirlerimizi yazdı”
Gülten Akın’la yolu kesişen yol arkadaşları adına ise 78 kuşağından İlknur Kenez söz aldı.12 eylül döneminde Akın’ın oğlu Murat Cankoçak ile birlikte Mamak Cezaevi’nde bulunduğunu aktaran Kenez “Her görüş günü Murat Cankoçak havalandırmaya çıktığında ona tek tek ‘geldi mi? diye sorardık. Aslında hepimiz geldiğini biliyorduk ama yine de sorardık. Belki de o bizim de görüşmecimizdi, bizim de annemiz, bizim de avukatımızdı. Belki bizim de şiirlerimizi yazacaktı, o yüzden sorardık. Açlık grevlerinin sonunda 42. Gün adlı şiir kitabı çıktı. Demek ki biz bunun için soruyormuşuz Gülten Akın’ı” dedi.
Oya Ersoy: “Gülten ablayı kadınların yaşamına dokunur hale getirmek görevimiz”
Akın’la Şenal Sarıhan’ın yanında stajyerlik yaparken tanıştığını anlatan Halkevleri Genel Başkanı Oya Ersoy da anmada bir konuşma yaptı. Ersoy, “O bir müvekkilin annesiydi ama kapıdan içeri girdiği andan itibaren gözleriyle, bakışlarıyla, söylemiyle sizin hayatınızı değiştiriyordu” dedi. Gülten Akın deyince akla sevgi, umut ve direnç geldiğini söyleyen Ersoy “Gülten ablayı şu anda ülkenin her tarafında kadınların yaşamına dokunur hale getirmek bizim görevimiz” diye konuştu.
Gülten Akın’ın anısı ölümsüzleştirildi
Halkevleri Vakfı Turuncu Sanat Evindeki etkinlikte ayrıca Gülten Akın’ın bazı özel eşyaları da Ethem Sarısülük Kütüphanesi’nde de ziyaret edilebilecek. Ankara Tuzluçayır semtinde bulunan kütüphanede, Gülten Akın’ın kitapları ve şahsi eşyaları mevcut. Akın’ın ailesi tarafından kütüphaneye bağışlanan 500 kitap kütüphanede okunmak üzere alınabilecek.
Haberi Duyur
Kısa Adres: http://gorunum.tk/16110
Yol: Ana sayfa » Yazılar » Şair Gülten Akın, şiirleriyle anıldı
Bir cevap yazın