Bağbaşı: Kulüpler çağdaş olmayınca federasyonlar da olamıyor
Spor Muhabirliği dersi bu hafta Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü eski Müdür Yardımcısı Sezai Bağbaşı’nın katılımıyla yapıldı. Spor yöneticiliğinin konuşulduğu derste Türkiye’de spor yönetimi modellerinin dönüşümü ve spor kurullarının medyayla kurduğu ilişki tartışıldı.
Lütfü Özel tarafından verilen Spor Muhabirliği dersinin dünkü konuğu Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü eski Müdür Yardımcısı Sezai Bağbaşı oldu.Tenis Federasyonu eski Başkanı olan ve halen Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi Yönetim Kurulu’nda üye olarak yer alan Bağbaşı, İLEF’lilerle Türkiye’deki spor idareciliği üzerine deneyimlerini paylaştı. Bağbaşı, konuşmasına sportif faaliyetleri düzenleyen kuruluşları anlatarak başladı ve bu kuruluşlar üzerinde yakın tarihlerde yapılan düzenlemelerden bahsetti. Öğrencilerin soruları üzerine bu düzenlemelerin ne gibi sonuçlar getirdiğinden de bahseden Bağbaşı, ülkedeki spor yönetimi modelini “Kulüpler çağdaş olmayınca federasyonlar da olamıyor” diyerek eleştirdi.
“Devlet kendi federasyonuna para verir ama denetler”
Uzun yıllar pek çok spor organizasyonunda yöneticilik yapan Bağbaşı, Türkiye’de yer alan 63 spor federasyonu ve bunların çatı kuruluşu olan Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın çalışmaları üzerine ise şu değerlendirmeleri yaptı: Batılı ülkelerin federasyon sayısı bizden çok ama modellemeleri farklı. Bizde kurulan tüm federasyonlara para veriliyor. Çağdaş ölçülere göre kurulan kulüplerin sayısı zaten çok az. Kulüplerin çoğu dernekler kanunundan yararlanılarak kuruluyor ve bu kulüplerin aidat ödemeleri dahi belirsiz. Kulüpler çağdaş olmayınca federasyonlar da olamıyor. Devlet kendi federasyonuna para verir ama denetler. Burada bu denetleme yapıların iç işlerine müdahale şeklinde uygulanıyor. Bu yapının içerisinde başarılı olmak zor.
Türkiye’de spor teşkilatları üzerinde 1983’ten bu yana yapılan düzenlemeleri de aktaran Bağbaşı, her düzenlemenin merkezi yapıyı daha da güçlendirmek üzere tasarlandığının altını çizdi ve bunun modern spor anlayışında yerinin olmadığını belirtti. Dünyada özel bütçeli spor yapılanmalarının çalışan kadroyu küçültmek ve işlemleri hızlandırmak amacıyla hayata geçirildiğini belirten Bağbaşı, Türkiye’de bu kurumların tam tersi bir mantıkla faaliyet yürütüldüğünü “Macaristan’da özeleştirme yapıldı, 80 kişi çalışıyor. Bizde bir merkezde 1500 kişi çalışıyor” ifadeleriyle anlattı. Bağbaşı, Türkiye’nin konuyla ilgili tutumunu “Biz bürokrasiyi çoğaltıp işi uzun hale getirdik” diyerek özetledi.
“Doğru zaman, mekan, imkan ve çalıştırıcı”
Gözlemlediği sorunların çözümünü ise 4 maddede özetleyebileceğini söyleyen Bağbaşı, gençlere doğru zamanda, doğru mekanda, doğru imkanları sağlayıp çalıştırıcılarını temin ettikten sonra başarının yakalanacağını belirtti ve “Bu 4 madde dışında 5’inciye ihtiyacım yok” dedi.
Yöneltilen bir soru üzerine son zamanlarda spor gündemini meşgul eden tartışmalara da değinen Bağbaşı, Süper Lig’de kulüpler ve federasyon arasında yaşanan tartışmaların uzun süre devam edeceğini ve yapısal bir değişikliğe gidilmediği sürece durulmayacağını iddia etti.
Derse, önümüzdeki hafta 16.30’da, Spor Hukuku üzerine konuşmak için Mehmet Yoğurtçuoğlu konuk olacak.
Haberi Duyur
Kısa Adres: http://gorunum.tk/20965
Yol: Ana sayfa » Yazılar » Bağbaşı: Kulüpler çağdaş olmayınca federasyonlar da olamıyor
Bir cevap yazın