Sputnik grevi birinci ayını dolduruyor

Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) ile Sputnik işvereni arasındaki toplu görüşmelerin ardından başlayan grev birinci ayını Cuma günü dolduruyor. Sputnik işvereninin toplu iş sözleşmesini imzalamaması ve 24 TGS üyesi gazetecinin işten çıkarılmasıyla devam eden süreçte gazeteciler haklarını aramaya devam ediyor.

TGS, yarın (15 Eylül 2023) saat 12.30’da Sputnik’in Ankara bürosu önünde basın açıklaması yapacak. Sendikanın duyurusunda şu ifadelere yer verildi:

“Sputnik Türkiye ofisi çalışanları, 28 gündür sendika hakkı ve atılan üyelerin işe iadesi için grevlerini sürdürüyor. Sputnik işvereninin uzlaşmaz tutumu ve 24 üyemizin işten atmasıyla başlayan grev, ilk günkü kararlılıkla devam ediyor. Sputnik işverenini bir kez daha uyarmak için grevimizin 30’uncu gününde bir araya geliyoruz.”

Sputnik grevinin ikinci günü — Ankara/Söğütözü

TGS eleştirilere yazılı açıklamayla yanıt verdi

Sputnik grevi birinci ayını doldurmaya hazırlanırken işveren grevi kırmak ve haber faaliyetlerine devam etmek için çalışmalarını sürdürüyor. TGS yöneticileri işverenin yeni alımlar için görüşmeler yaptığını, telif karşılığında serbest gazeteci çalıştırdığını söylüyor.

Grev sürerken Radyo Sputnik’te yapılan duyuruda Ceyda Karan, Ali Çağatay, Okan Aslan ve Serhat Ayan’ın yeni yayın döneminde mikrofon başında olacakları belirtildi. Eksen adlı programda yayınlara başlayacağını belirten Karan, “Bu süreçte tıpkı Cumhuriyet gazetesinde olduğu gibi sendikanın (TGS) uyguladığı siyaset ve stratejik tutum hayal kırıklığı yaratmıştır” ifadesiyle sendikayı eleştirdi. X’te paylaştığı gönderiye çok sayıda tepki gelen Ceyda Karan eleştiriler üzerine yazarı olduğu BirGün gazetesinden istifa etti.

TGS bugün yaptığı yazılı açıklamada Sendika ve Sputnik grevi ile ilgili eleştiri ve iddialara yanıt verdi. On beş yıldır devam eden AB projelerinde grev kırıcıların iddia ettiği gibi projelerin sendikal faaliyetlere karışmasının söz konusu olmadığının belirtildiği yazıda şu ifadelere de yer verildi:

“Sendikamızın stratejisi; demokratik, şeffaf ve kapsayıcı faaliyeti her aşamada işlemektir. Stratejimizin gereği olarak toplu pazarlık sürecinin başladığı günden uyuşmazlıkla sonuçlandığı güne kadar yapılan tüm görüşmelere, üyelerimizin seçtiği işyeri temsilcisi de katıldı. Bugün ‘yanlış strateji’ olarak itham edilen, bu anlayışımızdır. Suçlanması gereken sendikanın stratejisi değil, işyerinin sendika tanımaz tutumudur.”