6 Kasım 2024, Çarşamba - 22:44

  • google plus
  • twitter
  • facebook
  • rss

Stajyer değil, sigortasız işçi

Tarih: 18 Haziran 2018

|

Kategori:

|

Yazdır

|

Okunma: 398

Stajyerlerin çalışma koşullarını öğrencilere ve TGS Hukuk Danışmanı Avukat Meliha Selvi’ye sorduk.

İletişim Fakültesi öğrencilerinin deneyim kazanmak, mesleği öğrenmek gibi amaçlarla gönüllü veya zorunlu olarak yaptıkları stajyerlik faaliyeti medyada kendine farklı bir karşılık buluyor. Çalışma yaşamına adapte olmak amacıyla staja başlayan öğrenciler, bu süreçte güvencesiz çalışma koşullarıyla karşılaşıyor. Basın emekçilerinin çalışma koşullarını düzenleyen 212 Sayılı Basın İş Kanunu’nda Stajyerlik ile İş Sözleşmesinin Tecrübe Müddeti iç içe düzenleniyor. Kanunun 10. maddesinde stajyerlik, aynı zamanda “tecrübe müddeti” çalışması olarak yer alıyor ve 3 aydan uzun süremiyor. 3 ayı geçen stajlar için kanun gereği “yazılı iş sözleşmesi” yapılması ve “ücretli, SGK bildirimi yapılmış, gazeteci-işçi çalışma dönemi”nin başlaması gerekiyor. İlgili kanunun düzenlemelerine karşılık, staj süresinin çalışma süresinden sayılmasıyla ilgili konular meclis gündemine taşınıyor.

Staj süresinin emeklilikten sayılması meclis gündemine taşındı

CHP Niğde milletvekili Ömer Fethi Gürer, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2018 yılı bütçe görüşmeleri sırasında, çalıştıkları süre emeklilikten sayılmayan stajyer öğrencilerin ve çırakların mağduriyetini Meclis gündemine taşıdı. CHP’li Gürer, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Jülide Sarıeroğlu’na, “Stajyer öğrenci sadece iş kazası ve meslek hastalığı sigortasından yararlanıyor, malullük, yaşlılık sigortası hükümlerinden stajyer öğrenci yararlanmıyor, çıraklar da yararlanmıyor. Acaba onları istihdam içinde göstererek önümüzdeki süreçte bunların yararlanması için olumlu bir gelişme mi var?” diye sordu. Çalışma Bakanı Sarıeroğlu, “Kişilerin çıraklık ve stajyerlik sürelerinde, sadece kısa vadeli sigorta kollarından iş kazası, meslek hastalığı ve hastalık riski yönünden primler alınmakta ve bu kapsamlardaki risklere karşı sigortalılıkları sağlanmaktadır” diyerek bu kapsamdaki kişilerin sadece iş kazası ve meslek hastalığı yönünden sigortalandığını, çalıştıkları sürenin emeklilikten sayılmayacağını ifade etti. Ulusal bir gazetede staj yapan K.Y. ve ulusal bir televizyon kanalında staj yapmış öğrenci H.Ö., staj deneyimlerini GÖRÜNÜM’le paylaştı:

K.Y: “Okulda haber üretim sürecine teorik bir altyapı sunuluyor. Stajdan beklentim bir gazetecilik bölümü öğrencisi olarak haber yapımındaki eksikliklerimi tamamlamak ve etkili ilişkiler kurmaktı. Medya organlarının işleyişini derslerden biliyor olsak da kurum içindeki hiyerarşik ilişkilerin yaratacağı avantaj ve dezavantajların farkına staj yaparken vardım. Öğrenciler güvencesiz ve uzun süre ücretsiz çalışıyor.”

H.Ö: “Staj yaparken deneyimli bir muhabir gibi haber takibi yapıp haberi yazmanız bekleniyor ancak bunu yaparken çoğu zaman hiçbir şekilde ücret almıyorsunuz; habere giderken yol parasını bile cep harçlığınızla veriyorsunuz. Bu da tabii ki çalışma motivasyonunu etkiliyor. Üstelik bu kısa bir süre sürmüyor, çoğunlukla da pes ediyorsunuz.”

“Gazetecilik, ‘mesleğe başlanıldığı zaman ücretsiz çalışılan bir meslek’ olarak yürüyor”

Stajyerlerin çalışma ortamlarında yaşadıklarını ve staj süresinin emeklilikten sayılmasıyla ilgili meclise verilen soru önergelerini TGS Hukuk Danışmanı Avukat Meliha Selvi ile konuştuk:

Size başvuran stajyerler en çok hangi konuda mağduriyet yaşıyorlar?

Selvi: Öncelikle “stajyer” ile “ücretsiz ve/veya sigortasız çalıştırılan gazeteci” ayrımını yapmamız gerekiyor. Basında, mesleğin ilk yıllarında, gazetecilerin, uzun bir sigortasız ve hatta ücretsiz çalıştırılma dönemleri oluyor. Bu ücretsiz ve/veya sigortasız çalıştırılma dönemi, stajyerlik olarak adlandırılabiliyor. Uzun süreli devam eden, SGK bildirimi yapılmadan, sigortasız ve bazen aynı zamanda ücretsiz olarak çalıştırılmanın söz konusu olduğu bu dönem stajyerlik değildir, işçi olarak çalıştırılmadır. Gazetecilik, “mesleğe ilk başlanıldığı zaman bir kaç yıla varan şekilde, mutlaka sigortasız ve aynı zamanda ücretsiz çalışılan bir dönemi içeren meslek” olarak yürüyor ülkemizde. Kanuni zorunlu staj yapılması gereken bazı hallerde stajyerler “Stajyer Sigorta Bildirimi” ile SGK’ya bildirilmekte ve stajyere bir “stajyer ücreti” ödenmektedir. Bu durum da stajyerlik süresinin başı-sonu belli bir dönem olduğunun, hem stajyer için hem de stajyeri bünyesinde bulunduran işverenlik için bilinmesi, kabul edilmesi anlamına geliyor. Stajyerliğin “süresi belli” bir dönem olduğunun, stajyerlik ilişkisini en başından itibaren taraflarca kabulü halinde, stajyerliğin öyle yıl ile ifade edilen bir süre devam edemeyeceği de kabul edilmiş olunuyor. İşverenlik, bünyesinde belirli bir staj süresi barındırdığı stajyer ile çalışılmak istiyorsa, SGK bildiriminin “işçi” olarak düzenlemesi ve artık ücretinin ödenmesi gerektiği de peşinen kabul edilmiş oluyor. Halbuki gazeteci adayı stajyerler için kanuni zorunlu staj söz konusu değildir. Yani, gazetecilik okullarının, iletişim fakültelerinin, stajyer öğrenci için stajyer öğrencinin “stajyerlik SGK” primini ve ücretini ödeyecek bir bütçeleri bulunmuyor. Bu durumda da stajyer gazeteci için “Stajyer SGK” bildirimi yapılmadığı gibi bir stajyerlik ücreti de ödenmiyor. Böylece stajyer gazeteci “süresi belirsiz” bir stajyerlik macerasına başlamış oluyor.

Stajyerlerin haklarını korumak için dikkat etmesi ve yapması gerekenler nelerdir?

Selvi: Stajyer gazetecinin dikkat edeceği husus, ne zaman “stajyer”, ne zaman “sigortasız çalıştırılan” olduğunun ayrımına varmaktır. Staj süresi 3 ayı doldurduktan sonra artık kendisi ile yazılı bir iş sözleşmesi yapılmayan ve ücreti ödenmeyen veya ücreti elden ödenen ama SGK bildirimi yapılmayan gazeteci, “sigortasız işçi” olduğunun bilincinde olmalıdır. Bu da yaptığı çalışmaları kayıt altına alması gerektiği anlamına gelir. Her türlü haberi, görevlendirmeyi, ücreti bir dosyada biriktirmelidir. Çünkü, bir gün bu “sigortasız-kayıtdışı” çalıştırılma döneminin, SGK sigortası sistemi içine alınması ve bu sigortasız çalıştırılma dönemi işçilik alacaklarını elde edebilmek için dava açması gerekebilir. Davada da en önemli husus, “herkesin iddiasını ispat ile yükümlü olduğu” gerçeğidir. Bir yerde “çalıştığını” iddia eden çalışma olgusunu ispat ile yükümlüdür. Nasıl ispat edilir çalışma olgusu? “Yazdığın haber ile, sana verilen toplu taşıma kartı ile, yemek çeki ile, ödenen ücret ile, ve benzer her türlü kayıt ile” çalıştığını ispat edersin. Çalışma olgusunu, tanık dahil her türlü delil ile ispat etmek mümkündür.

Meclis gündeminde yer alan “staj süresinin emeklilikten sayılması” tartışması ile ilgili ne düşünüyorsunuz?

Selvi: Staj süresi, gazeteciler için, her ne kadar asla bir SGK bildirimi yapılmıyorsa da aslında SGK bildirimi yapılması gereken bir dönemdir. Ancak kanuni staj döneminde, stajyer için “iş kazası meslek hastalıkları” sigorta kolundan prim ödemesi yapıldığı ve stajyerin işyerinde bir iş kazasına uğraması halinde SGK tarafından kendisine sağlık desteği verildiği halde, “yaşlılık” sigorta kolundan prim ödemesi yapılmaz ve stajyerlik dönemi “emeklilik” hakkı elde etmek yönünden bir anlam ifade etmez. Zira, “stajyer de sigortalı olmalıdır, stajyerlikte geçen süre emeklilik hakkı yönünden çalışma kabul edilir” şeklindeki bir düzenleme, birçok süren davayı dahi bir kalemde bitirecektir. Sigortasız çalıştırılma dönemlerinin tespiti için açılan davalarda, işverenlerin temel savunma noktası, “işçi değil stajyerdi” şeklindedir. Stajyer de sigortalı sayılacaksa, o zaman hiç bir tereddüt olmaksızın, bir çalışma sistemine dahil olan kişi, stajyer veya işçi olmasına bakılmaksızın SGK yaşlılık aylığı sistemine dahil olacaktır. Bu tür bir düzenleme, birçok uyuşmazlığı ortadan kaldırır ve çalışanların kayıt altına alınmasında önemli bir adım oluşturur.

Haberi Duyur

Kısa Adres: http://gorunum.tk/19010
Yol: Ana sayfa » Yazılar » Stajyer değil, sigortasız işçi

Yorumla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Eskişehirli kadın çiftçiler, Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nde Ankara’daydı

Eskişehirli kadın çiftçiler, Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nü Ankara’da çeşitli etkinliklerle kutladı. Anıtkabir’i ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Başkent Kalkınma Projesi’ni ziyaret eden çiftçiler, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde yapılan forumda kürsüden seslendi: “Çiftçi doğduk, çiftçi öleceğiz.”

Kapat