16 Temmuz 2023, Pazar - 10:41

  • google plus
  • twitter
  • facebook
  • rss

TGS Başkanı Durmuş, Cumhuriyet’te yaşananları değerlendirdi: “Bastırarak süreci kapatmaya çalışıyorlar”

Tarih: 03 Ocak 2022

|

Kategori:

|

Yazdır

|

Okunma: 157

Cumhuriyet gazetesi işvereni ile Türkiye Gazeteciler Sendikası (TGS) arasında toplu iş sözleşmesi imzalandı. Sözleşmenin imzalanmasından iki hafta sonra sekiz sendikalı gazeteci işten çıkarıldı. TGS Başkanı Durmuş, Cumhuriyet yönetiminin “minimum müzakere ve tercihen bastırarak” süreci kapatmaya çalıştıklarını söyledi. Durmuş, Cumhuriyet’te yaşananlara ve gazetecilik alanındaki sendikal örgütlenme çalışmalarına ilişkin Görünüm’ün sorularını yanıtladı.

Söyleşimiz 14 Aralık 2021 günü yapıldı fakat yaşadığımız teknik aksaklıklar nedeniyle ancak bugün yayımlayabiliyoruz.

 

Türkiye’de sendikalaşma oranının en düşük olduğu mesleklerden biri de gazetecilik. Sendika üyesi gazeteciler işlerinden edilme tehdidiyle karşı karşıya kalıyor. Kasım ayının ortasında Cumhuriyet işvereni ile TGS arasında toplu iş sözleşmesi imzalandı. İki hafta sonra sekiz sendikalı gazeteci işten çıkarıldı. Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya görevinden alınarak yayın başdanışmanlığına atandı. Küçükkaya, Twitter’dan istifa ettiğini duyurdu. Cumhuriyet yönetiminin yaptığı açıklamada işten çıkarmalar ekonomik nedenlere bağlansa da sendikalar ve işten çıkarılan gazeteciler sebebin sendikal örgütlenme olduğunu savunuyor.

Cumhuriyet gazetesinde yaşanan olayları ve gazetecilikte sendikal örgütlenmenin durumunu, TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş ile konuştuk.

Cumhuriyet gazetesinde yaşanan süreci hepimiz takip ettik. Toplu sözleşmeyle sona erdi fakat genel yayın yönetmeni iki kez istifa etti, çok sayıda çalışan işten çıkarıldı, sendikanın ve çalışanların açıklamaları oldu. Hatta işverenin de kimi açıklamalarını gördük. Ardından istifalar gelmeye başladı. Sürecin asli aktörlerinden biri olarak yaşanan tartışmaları, son olayları ve gelinen durumu sizden dinleyebilir miyiz?

Cumhuriyet gazetesinde yaklaşık üç ay süren bir müzakere sürecinin arkasından toplu iş sözleşmesini 15 Kasım’da imzaladık. Hemen arkasından on beş gün içerisinde bir işten atma süreci yaşandı. Sekiz tane meslektaşımız işten çıkartıldı. Bu sekiz meslektaşımızın ortak bir özelliği vardı. Hepsi uzun yıllardır sendikanın üyesi ve bu toplu iş sözleşmesinin imzalanması için olağanüstü çaba sarf eden insanlardandı. Çıkarmalar için “ekonomik gerekçeler” sundular ama biz toplu iş sözleşmesi masasında da zaten bunları konuşmuştuk. Her kurum ekonomik gerekçelerle sıkıntılar yaşayabilir ve personel sayısını düşürme yoluna da gidebilir. Bizim imzaladığımız toplu iş sözleşmesinde de zaten bunun nasıl yapılması gerektiğini ifade eden ve sıralamasını ortaya koyan bir tablo var. Toplu iş sözleşmesi demek tek başına çalışanların alacağı ücret, sosyal haklar gibi konularla sınırlı değil. Aslında işveren ile çalışanlar arasında bir diyaloğun belgesidir. “Eğer birisini işten atacaksanız sendikayla, çalışanlarla bunun müzakeresini yapın” demek ama Cumhuriyet işvereni bunu tercih etmedi ve sekiz meslektaşımızı işten attı. Bunun üzerine sendika olarak hem işverenle bir görüşme yaptık hem de kamuoyuna duyurduk, bunun açıklamasını yaptık. O açıklamadan sonra genel yayın yönetmeni “süreç benim haberim olmadan yaşandı” diye görevini bıraktı. Gazeteden istifa etti. Hâlâ istifası kabul edilmedi ama sonra yürüttüğümüz hem mücadeleyle hem diyalogla sekiz arkadaşımızın işe geri dönmesi sağlandı.Onlar geçtiğimiz hafta işe çağrıldılar ve fiilen başladılar. İstifa eden genel yayın yönetmeni Aykut Küçükkaya henüz işine dönmedi ve onun dönmesi için de çalışmalarımız, çabalarımız devam ediyor. Buradaki asıl nokta ve bundan sonrası açısından işverenlere de bir çağrı olacak şekilde ifade edeyim. Sendika bir diyalog mekanizmasıdır. Yani bir iş yerinde yaşanan problemin çözüm mekanizmasının içerisinde sendikanın da olması gerekiyor. Cumhuriyet gazetesi eğer bu sendikayla toplu iş sözleşmesini imzaladıysa altına imza attığı maddeleri uygulamakla yükümlüdür. Bizim çağrımız da bu yöndeydi. Bu konuda açıkçası bugün açısından bir çözüm ürettik ama bundan sonra yaşanacak şeylerde de hem Cumhuriyet hem diğer iş yerleri açısından altına imza attıkları maddelere bakmaları ve sendikayla diyalog kurarak bu süreçleri yürütmelerinin doğru olacağını düşünüyorum. Cumhuriyet’te hala tamamen çözülmüş bir durum yok. Aykut Küçükkaya’nın da geri dönmesi için -o da sendikamızın üyesi bu arada- çalışmalarımız ve çabalarımız devam ediyor.

Bu sözleşme Cumhuriyet ile 18 yıl aradan sonra imzalanmaya çalışıldı. Bu kadar uzun bir ara verilmesinin sebebi nedir?

Şöyle ki 2005 yılındaki toplu iş sözleşme görüşmelerinde anlaşma sağlanamadı. En son 2003 yılında iki yıllık toplu iş sözleşmesi imzalanmıştı. 2005’ten sonra sözleşme imzalanamadı ve grev kararı alındı ancak hiçbir Cumhuriyet çalışanı greve katılmadığı için kâğıt üstünde bir grev süreci yaşanıyordu. TGS sonrasında bu süreci sonlandırmak ve toplu iş sözleşmesini imzalamak için çok sayıda girişimde bulundu. Bunun son sekiz yılına ben de bizzat şahidim ama Cumhuriyet işvereni imzalamamak için müthiş bir direnç gösterdi. Biliyorsunuz iki üç yıl önce Cumhuriyet Vakfı’nın yönetim yapısı da değişti, bir önceki yöneticiler de imzalamamak için çaba sarf ediyordu, bu yönetim de. Biz daha sonra diyalogla çözemeyeceğimizi gördüğümüz noktada sendika olarak yetkimizi sıfırladık, yeniden yetki başvurusunda bulunarak resmi bir süreç başlattık ve biraz kanuni zorunluluklar nedeniyle bizimle masaya oturdular. Gerçek bir istekle oturmadılar. O yüzden bu kadar problemli geçti, o yüzden hala sancıları devam ediyor. Sendikanın aldığı grev kararının çalışanlar tarafından uygulanmaması sürecin buraya kadar gelmesine ve arada on sekiz yıllık bir takvimsel boşluğun oluşmasına neden oldu.

Peki, bu sekiz kişinin geri işe dönmesi süreci nasıl gerçekleşti? Çünkü bir açıklama yapılmıştı ekonomik nedenlere bağlanılarak.

Aslında işten çıkarmalar ekonomik gerekçeyle değildi. Yani bu sekiz kişinin işverene toplam aylık maliyeti 50.000 TL idi. Bu konuda işverenin çıkarma talebine karşılık servis şeflerinin önerileri olmuştu. Ekonomik olarak onların, tırnak içinde söylüyorum duydukları kaygıyı ortadan kaldıracak öneriler vardı ama bu önerileri beklemeden, bunları uygulamaya sokmadan sekiz kişi işinden atıldı. İşte biraz kritik olan şey budur. Burada niyet önemlidir. Sekiz kişiyi işten attılar üç gün sonra üç kişiyi yeniden işe aldılar. Çünkü birisi yazı işleri müdürü, yazı işleri müdürünüz olmadan gazete çıkartamazsınız. Birisi düzeltmen, düzeltmen olmadan gazete yapamazsınız. Birisi arşivci, arşivci olmadan gazete çıkartamazsınız. Birisi Türkiye’nin en iyi on foto muhabirlerinden. Diğeri de bir derginin koordinatörü. Dolayısıyla hepsinin yerine birilerini koymaları gerekiyordu. Üç kişiyi aldılar. Zaten o zamanda hani ekonomik gerekçe dediniz ama daha atıp üç gün sonra üç kişiyi yeniden işe alıyorsunuz, bunun neresi ekonomik gerekçe? Dolayısıyla onların ekonomik gerekçe diye öne sürdükleri tez böylelikle çürüdü ve oradaki arkadaşlarımızın biraz kararlı duruşuyla da sekiz arkadaşımız işlerine geri döndüler.

Cumhuriyet yönetiminin açıklamalarındaki tutumu nasıl değerlendiriyorsunuz?

Tam bir işveren yaklaşımı. Çoğu ifadeler Cumhuriyet’i yönetenlere yakışmayacak ifadeler ama ben bunları okurken “Cumhuriyet gazetesindeki de bunu yapmasın” diye okumuyorum, o işini yapıyor. Oturduğu koltuğun gereğini yapıyor biz de buna karşılık yapmamız gerekeni yapacağız. Bizim eylem yaptığımız gün gazetenin önüne polis yığmak gibi. Bunlar işveren açısından doğal bir şey ama Cumhuriyet işvereni açısından doğal bir şey değil. İtirazlarımızı onlara da söyledik. Cumhuriyet’e, Cumhuriyet çalışanının karşısına polis dikmeyin, bu sizin ayıbınız olur. Yoksa polisin bize uygulayacağı şiddet ya da engellemesi falan bize zarar vermez. Biz orada hak savunusu yapıyoruz. Türkiye’de herhalde toplumun en alışkın olduğu bir şey, eğer bir şey talep ediyorsan karşında polis görürsün. Bizim açımızdan kötü bir şey değildi ama onlar açısından gerçekten Cumhuriyet’e yakışmayan hareketlerdi. Aslında açıklamada bunun bir parçası. Bizimle minimum müzakere ve tercihen bastırarak süreci kapatmaya çalışıyorlar.

Gün gün yaşananlar:

29 Temmuz 2021 Perşembe

  • Gazetenin Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya, Twitter hesabından yaptığı açıklamayla görevinden istifa ettiğini duyurdu. Küçükkaya istifasının nedeni olarak, gazete yönetiminin sendika karşıtı tutumu ve yönetimin kendisinden de aynı tutumu göstermesini istemesi olduğunu açıkladı.
  • Cumhuriyet çalışanı 71 kişi, Küçükkaya’nın istifasının kabul edilmemesi ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle bir açıklama yaptı.
  • Cumhuriyet Vakfı yönetimi, yaşananlara ilişkin bir açıklama yaparak sendikal faaliyetlere karşı olmadıklarını ve Küçükkaya’nın istifasının şahsi kararı olduğunu belirtti. Aynı açıklamada, “TGS’nin başlattığı Toplu Sözleşme görüşmesi, bugün saat:11.00’de Cumhuriyet gazetesinde başlamıştır” ifadeleri de yer aldı. Küçükkaya’nın istifasının ise 2 Ağustos gününe kadar bekletileceği belirtildi.

30 Temmuz 2021 Cuma

  • TGS, Cumhuriyet’in toplu sözleşme görüşmelerine başlanamadığını duyurdu. Duyuruda “Cumhuriyet yönetiminin TGS’nin yetkisine yaptığı itiraz 1.5 yıl sonra Yargıtay’da reddedilmiş, hukukî prosedür gereği taraflar bir araya gelmiş ancak işveren tarafı müzakereye başlamayacağını bildirmiştir” denildi.
  • Küçükkaya’nın istifasının kabul edilmemesi ve sendikal baskılara son verilmesi talebiyle dün yapılan açıklamanın imzacısı 138’e yükseldi.

1 Ağustos 2021 Pazar

2 Ağustos 2021 Pazartesi

  • Küçükkaya, “Cumhuriyet’ten Okurlara” isimli köşesinde “100. yıl mesajı…” başlıklı bir yazıyla gelinen süreci anlattı ve görevine tekrar başladı.

29 Eylül 2021 Çarşamba

12 Ekim 2021 Salı

  • TGS, toplu sözleşme görüşmelerinde gelinenen uyuşmazlık sürecini değerlendirmek için Cumhuriyet çalışanı üyeleriyle toplantı yaptı.

15 Kasım 2021 Pazartesi

29 Kasım 2021 Pazartesi

  • Cumhuriyet yönetimi, sendikal faaliyetlerde yer alan 8 gazeteciyi “ekonomik gerekçelerle” işten çıkardı. İşten çıkarılan gazeteciler şunlar: Olcay Büyüktaş Akça (Yazı İşleri Müdürü), Sami Gürel (Spor Müdürü), Rüya Özalkan (Düzeltme Servisi Şefi), Hilal Köse (Cumhuriyet Pazar Sorumlusu), Tuğba Özer (Muhabir), Ece Piroğlu (Muhabir), Vedat Arık (Foto Muhabiri), Mahmut Gündüz (Arşiv).
  • TGS, çıkarmaların sendikal örgütlenmeye karşı bir hamle olduğunu belirterek yarın saat 11.00’de Cumhuriyet gazetesi önünde bir basın açıklaması yapılacağını duyurdu.
  • Sendikanın duyurusu Cumhuriyet gazetesi önünde de tekrar edildi. Açıklamaya Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya da katıldı. Küçükkaya ayrıca kişisel Twitter hesabından işten çıkarmaların bilgisi ve onayı olmadan yapıldığını söyleyerek kararın geri alınması için yapılacak bütün mücadeleye omuz vereceğini kaydetti.

30 Kasım 2021 Salı

  • 11.00’de yapılacak açıklama öncesinde gazetenin bahçesine çok sayıda polis girdi. Polisin buradaki varlığı tepkiyle karşılandı. Küçükkaya, Twitter’dan yaptığı paylaşımla polisi gazetenin dışına davet ettiğini belirtti.
  • TGS’nın çağrısıyla yapılan açıklamaya çok sayıda gazeteci katıldı. Açıklamayı Cumhuriyet Gazetesi Haber Koordinatörü Serkan Ozan okudu. Vakıf yöneticileri Alev Coşkun ve Işık Kansu’nun süreçteki tutumunun vurgulandığı açıklamanın ardından Aykut Küçükkaya ve TGS Genel Başkanı Gökhan Durmuş da söz alarak işten çıkarılanların geri alınması talebini yineledi.

1 Aralık 2021 Çarşamba

  • Cumhuriyet gazetesi, kendisine yönelik “haksız, kışkırtıcı, hedef gösterici, gerçeklerden uzak, zaman zaman da terbiye ve hukuk sınırlarını aşan” saldırılar olduğu iddiasıyla “ekonomik gerekçeler” ile ilgili bir açıklama yaptı.

2 Aralık 2021 Perşembe

  • Cumhuriyet gazetesinin internet sitesinde saat 21.22’de bir haber yayımlandı. Haberde, Cumhuriyet Vakfı’nın bugün yapılan toplantısında Genel Yayın Yönetmeni Aykut Küçükkaya’nın görevden alınarak yayın başdanışmanlığına atanmasının kararlaştırıldığı ve ayrıca gazetenin yayın koordinatörü Serkan Ozan’ın, Genel Yayın Yönetmenliği görevine vekaleten atandığı belirtildi.

3 Aralık 2021 Cuma

  • Küçükkaya, görevden alınmasıyla ilgili bir paylaşım yaptı ve kararını saat 14.00’te Cumhuriyet çalışanlarına açıklayacağını ifade etti.
  • Küçükkaya, sürecin ayrıntılarını aktardığı yazılı bir açıklama yaparak Cumhuriyet gazetesinden istifa etti.
  • TGS, Küçükkaya’ya destek açıklaması yaptı.
  • Küçükkaya’nın yerine vekaleten atanan Serkan Ozan, yaptığı paylaşımla bu görevden istifa ettiğini duyurdu.
  • Gazetenin kıdemli köşe yazarlarından Orhan Bursalı, yayın kurulu üyeliğinden çekildiğini açıkladı.

6 Aralık 2021 Pazartesi

  • Cumhuriyet genel yayın yönetmenliği görevine, gazetenin Spor’un genel yayın yönetmenliğini yürüten Arif Kızılyalın vekaleten atandı.
  • İşten 29 Kasım’da çıkarılan 8 gazeteci işe geri döndü. Cumhuriyet gazetesinden yapılan açıklamada “Çalışanlarımızın kendi işlerine odaklanmaları kesin bir ön koşuldur. Cumhuriyet gazetesinde iç barışı bozacak hareketlere kesin olarak ödün verilmeyeceğinin bilinmesi gereklidir” denildi.

14 Aralık 2021 Salı

  • Aykut Küçükkaya, gazeteyle tüm ilişkisinin kesildiğini “28 yıl büyük onur ve gururla çalıştığım Cumhuriyet’le bugün (14 Aralık 2021) hukuki olarak da vedalaştık… Ağabeylerim Uğur Mumcu ve İlhan Selçuk’un izinden giden tüm Cumhuriyetçilere selam olsun…” ifadeleriyle duyurdu.

16 Aralık 2021 Perşembe

  • Yayın Koordinatörü Serkan Ozan, Yazıişleri editörü Cafer Kurt ve muhabir Hazal Ocak gazete ile yollarını ayırdı. Yazar Mustafa Kemal Erdemol da Alev Coşkun’a eleştirileri içeren bir sosyal medya paylaşımıyla  gazeteden istifa ettiğini duyurdu.

17 Aralık 2021 Cuma

  • İnternet Editörü Bilal Çelik, gazeteyle yollarını ayırdı.

20 Aralık 2021 Pazartesi

  • İnternet Sorumlu Haber Müdürü Ozan Yurtoğlu ve Yazı İşleri Editörü Alper İzbul görevinden ayrıldığını açıkladı.

21 Aralık 2021 Salı

22 Aralık 2021 Çarşamba

23 Aralık 2021 Perşembe

 24 Aralık 2021 Cuma

25 Aralık 2021 Cumartesi

27 Aralık 2021 Pazartesi

  • Muhabir-Editör Ece Piroğlu, sosyal medya hesabından yaptığı duyuruyla gazeteden ayrıldığını açıkladı.

31 Aralık 2021 Cuma

  • Küçükkaya’nın gazeteyle ilişkisinin kesilmesinin ardından muhabir ve yazı işleri kadrosundan çok sayıda çalışan görevlerinden istifa ettiğini duyurdu. Cumhuriyet’ten ayrılan 24 gazeteci, “Biz neden ayrıldık?” başlıklı bir açıklamayla sürecin ayrıntılarını kamuoyuyla paylaştı.
  • Muhabir Çağatan Akyol, gazeteden ayrıldığını duyurdu.

Haberi Duyur

Kısa Adres: http://gorunum.tk/30970
Yol: Ana sayfa » Yazılar » TGS Başkanı Durmuş, Cumhuriyet’te yaşananları değerlendirdi: “Bastırarak süreci kapatmaya çalışıyorlar”

Yorumla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Yılın Basın Fotoğrafları 2023 ödülleri sahiplerini buldu

Türkiye Foto Muhabirleri Derneği (TFMD) Yılın Basın Fotoğrafları 2023 ödülleri, törenle sahiplerine verildi. İLEF mezunu Uğur Yıldırım bu yıl dört kategoride aldığı beş ödülle en çok sayıda ödüle layık görülen gazeteci oldu. Bu yılki "Yaşam Boyu Onur Ödülü" de deneyimli gazeteci Coşkun Aral’a verildi. Yıldırım ve Coşkun, düşüncelerini Görünüm'le paylaştı.

Kapat