TSBD Soma katliamıyla ilgili raporunu açıkladı
Bundan iki yıl önce Soma’da yaşanan 301 madencinin yaşamını yitirdiği Türkiye’nin en büyük işçi katliamıyla ilgili, Türk Sosyal Bilimler Derneği, bir rapor hazırladı. Raporda, Soma faciasının doğal değil sosyal felaket olduğu vurgulandı.
Türk Sosyal Bilimler Derneği (TSBD), iki yıl önce Soma’da yaşanan maden katliamıyla ilgili bir rapor yayımladı. Mülkiyeliler Birliği’nde 11.00’de başlayan basın toplantısına, TSBD üyelerinden İLEF öğretim elemanları Prof. Dr. Gamze Yücesan Özdemir ile Arş. Gör. Çağrı Kaderoğlu Bulut ve ODTÜ öğretim elemanları Doç. Dr. Galip Yalman’la beraber Arş. Gör. Çoşku Çelik katıldı.
Soma maden faciasının işçi kazası değil sosyal felaket olduğunu ortaya koyan raporun basın açıklamasını Prof. Dr. Gamze Yücesan Özdemir yaptı.
Soma’da, Türkiye emek ve çalışma yaşamı tarihinin en büyük iş cinayeti ve işçi katliamının yaşandığını belirten raporda, Soma maden faciasının doğal değil sosyal bir felaket olduğuna dikkat çekildi. Soma maden faciasını tarihsel sosyal, iktisadi ve siyasi yapı ve süreçler içerisinde yeniden düşünmek gerektiğinin altını çizmeyi amaçlayan raporda, Soma faciasının ardındaki gerçeğin toplumsal güç ilişkilerine feda edilmemesi gerektiği söylendi.
Raporda beş ana problem saptandı
Türk Sosyal Bilimler Derneği (TSBD) yönetim kurulunun görevlendirdiği çalışma grubu, Soma maden faciasının neden meydana geldiğini geçen iki yılda belirgin olan hukuk yaklaşımındaki beş problemli alanı ortaya koydu.
Soma faciasının iki yıldır süren hukuk sürecinde yaşanılan beş problemden birincisinin, facianın bir işyerinde gerçekleşmesi, yalnız o işyerinin sahibi olan işverenin sorumlu olduğu anlamına gelmeyeceği vurgulandı. Raporda üretimde aşırı kâr hırsı, özelleştirme ve taşeronlaşma politikaları ile dayıbaşı sistemi, yetersiz işçi sağlığı ve iş güvenliği önlemleri, yasa ihlalleri ve denetim eksiklikleri maden faciasının başlıca nedenleri olarak sıralandı. İkinci olarak Soma faciasının teknik bir “iş kazası” olarak görmenin yanlış olacağı belirtildi. Üçüncü olarak, facianın hukuki açıdan ele alınış biçiminde, faciaya neden olan etkilerinin birbirinden ayrı olarak ele alındığı için sorunlu hale geldiği görüşü paylaşıldı. Dördüncü olarak, facianın “biricik” bir olay gibi ele alınmasının hata olacağı ve benzerlerini yaratabilecek genel politika ve eğilimlerin görüldüğü belirtildi. Son olarak ise, olaydaki işçi hatasına odaklanıldığına, fakat Soma maden faciasında işverenin üretim maliyetlerini düşürme ve verimi arttırma çabasının göz ardı edildiğinin altı çizildi.
İşçi sağlığı ve iş güvenliği sistematik olarak ihmal edildi
Soma Davası’nın Nisan ayındaki grup duruşmalarına da sunulan rapor, faciaya neden süreçlerden ilkini, 2000’li yıllarda ivme kazanan özelleştirme ve piyasalaştırma olarak, ikincisini ise ölümcül düzeyde güvencesiz çalışma koşullarına razı olacak kadar yoksullaşma olarak yorumladı. Soma maden faciasını, madenlerdeki emek rejimi çerçevesinde açıklayan rapor, üretim zorlaması, çalışma saatleri ve koşulları ile yönetim zihniyetinin baskı unsuru olduğunu kaydetti. Şirket yönetimi hükümet ile yandaşlık, sendikayla ise hükmetme ilişkisi içinde olarak nitelendiren rapor, işçi sağlığı ve iş güvenliğin önlemlerinin sistematik olarak ihmal edildiğini ortaya koydu.
Sorulan bir soru üzerine söz alan İLEF Arş. Gör. Çağrı Kaderoğlu Bulut, “bu sistem yeni Soma’lar yaşatır ama maalesef bizim olay yaşandığında biz bunu ön görmüştük demekten daha fazlasını yapmaya ihtiyacımız var” dedi.
Raporu hazırlayan çalışma grubunda Prof. Dr. Ali Murat Özdemir, Prof. Dr. Gamze Yücesan Özdemir, Doç. Dr. Galip Yalman, Yrd. Doç. Nevra Akdemir, Arş. Gör. Dr. Denizcan Kutlu, Arş. Gör. Çoşku Çelik, Arş. Gör. Çağrı Kaderoğlu Bulut ve Öğr. Gör. Gökhan Bulut yer aldı.
Yapılan saha araştırmalarının yanı sıra daha önce hazırlanan raporlar ve hukuki süreci temel alan rapora buradan ulaşabilirsiniz.
Haberi Duyur
Kısa Adres: http://gorunum.tk/11356
Yol: Ana sayfa » Yazılar » TSBD Soma katliamıyla ilgili raporunu açıkladı
Bir cevap yazın