Turuncu Sanat açıldı
Kuruluş çalışmalarına bir süredir devam eden Turuncu Sanat açılışını yaptı. Açılışa oyuncular Mert Fırat, Volkan Yosunlu ve Ot Dergisi yazarı Birol Tezcan katıldı.
Alanında uzman eğitmenlerin konservatuara hazırlık da dahil pek çok sanat dalında kurslar vereceği Turuncu Sanat, Volkan Yosunlu, Birol Tezcan ve Mert Fırat’ın katılımıyla açılışını yaptı. Üç isim, konuşmalarının ardından dinleyicilerin sorularını cevapladı.
Yosunlu: “Herkesin bir özgürlük alanı genişletme çabası var”
Volkan Yosunlu, “Herkesin bir özgürlük alanı geliştirme çabası var” diyerek, Turuncu Sanat’ın da bu amaçla yolunun açık olmasını diledi. Bu tür atölyelerdeki anılarının hayatboyu üzerinde kaldığından söz eden Yosunlu, bir anısını anlattı: “Öğrenciyken, Bilim Sanat Atölyesi’nde oyunculuk dersi veriyorduk. Oyunculuk kursuna gelen arkadaşlar, ‘Niye bu atölyede sanat üretimi yapmaya çalışıyorsunuz’ demişlerdi. Ben de bunun cevaben ‘Umarım yıllar sonra sen bana verirsin” dedim. Biz şu an birlikte üretmeye dair karşılıksız bir ilişki kuruyoruz. Bildiğimizi sizlerle paylaşıyoruz ve yarın bir gün ihtiyaç olduğunda, herhangi bir sıkışık dönemde bu çağrıyı duyacaksınız ve umarım burada öğrendiklerinizi siz de başkalarına aktarırsınız. Sadece bu yüzden yapıyoruz bunu, demiştim. O çağrının cevabı yıllar sonra Van depremi döneminde gerçeğe dönüştü. O sırada Halk Evleri tarafından bir çocukevi kurulmuştu, biz de çocuk şenliği için oradaydık. O dönem bizim kursa gelen bir arkadaşı gördüm. ‘Çağrıyı duydum geldim’ dedi; bence en güzel karşılığıydı hayatın ve yaptığımız emeğin en güzel teşekkürüydü, diye hissediyorum. Umarım Turuncu Sanat’a gelen insanlar da o çağrıya kulak verecek duruma gelirler. Burayı bir kurs faaliyeti olarak görmeyin lütfen. Burayı aslında hayatın tam da ürettiğiniz noktası olarak düşünürseniz hayat size teşekkür edecektir.”
Tezcan: “Hayatımın hiçbir döneminde bu kadar korkmadım”
Yosunlu’nun ardından söz alan Birol Tezcan, Turuncu Sanat’ın Bilim Sanat Atölyeleri’nden “çok daha büyük” bir kültür merkezine dönüşebileceğini söyledi. Dinleyicilerden gelen “Ülkenin bu durumunu göz önüne aldığınızda gidip öğretmenlik yapayım dediğiniz olmadı mı” sorusu üzerine Tezcan, aldığı “devrimci ahlakın umutsuzluğa çok yatkın olmadığını” söyledi. “Hayatımın hiçbir döneminde bu kadar korkmadım” diyen Tezcan, bunun “korkaklık” olmadığını belirtip şöyle devam etti: “Eylemde çatışırken ölebilirsin, biliyorsun. Burada yolda yürüken de ölebiliyorsun. Ülke saçma bir yere geldi ama yine de umudumu hiçbir zaman yitirmiyorum. Ankara katliamı olduğunda; evet, bu ülkenin bizi öldürmek isteyenlerin ülkesi olduğunu fark ediyosunuz. Varlık sebebimizin o umudu aşılamak olduğunu düşünüyorum. Biz birlikte üretiyor, birlikte bir şeyler yapıyorsak güzel olacak günlere umudumuzun devam ettiğini düşünüyorum.”
Fırat: “Sanatta tesadüfe yer yok”
Mert Fırat insanın kendini neden sanatla ifade ettiğinden, insanı neyin yazdırdığından bahsederek konuşmasına başladı. İran sinemasının başarısını, “zulmün daha yoğun olduğu dönemlerdeki üretimin çok olmasına” bağlayan Fırat, “Sanatta tesadüfe yer yok” şeklinde devam etti. Bir yandan eğlenip öğrendiklerini bir yandan da ciddi bir iş yaptıklarını söyleyen Fırat, Gezi Direnişi’nden önce bir film senaryosu yazdıklarını ve şu an, film yayımlasalardı hapiste olacaklarını dile getirdi. Fırat, senaryoyu Gezi’den önce yazmalarını kolektif bilinçaltı ile ilişkilendirirken, “hepimizin aynı konulardan muzdarip olduğunu” ve bu konular aktarılırken de önemli olanın uslup olduğunu kaydetti.
Konuşmacılar, Turuncu Sanat’ın yolunun açık olmasını dileyerek sözlerine son verdiler.
Haberi Duyur
Kısa Adres: http://gorunum.tk/9259
Yol: Ana sayfa » Yazılar » Turuncu Sanat açıldı
Bir cevap yazın