1 Kasım 2024, Cuma - 12:21

  • google plus
  • twitter
  • facebook
  • rss

Ulus’un çehresi değişiyor

Tarih: 20 Kasım 2019

|

Kategori:

|

Yazdır

|

Okunma: 560

Yıllardır İtfaiye Meydanı’nda dükkan işleten esnaf ve bölgede çalışanlar, Meydan’da yapılmak istenenleri ve taleplerini gazetemize değerlendirdi. Kendilerine kalıcı çözümler önerilmediğini söyleyen esnaf, bölgeye yatırım yaptıklarını ve mağdur olduklarını belirtti.

Cumhuriyet’in tarihi mekanlarından biri olan Ulus’un çehresi değişiyor. Sümerbank, Maliye Bakanlığı, Defterdarlık ve Ankara Valiliği binaları Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesine (ASBÜ) verildi. Seksen yıllık İller Bankası, tadilatı yeni yapılmış olmasına rağmen bir gecede yıkıldı ve yerine Melike Hatun Camii yapıldı. Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ulus Heykeline kadar uzanacak büyük bir Millet Bahçesi kurulacağını duyurdu. Ankara Büyükşehir Belediyesi ise yönetimin değişmesinin ardından Ulus için vatandaşın görüşlerini aldığı bir anket düzenledi.

“Acele kamulaştırma” kararı Ulus için üçüncü kez gündeme geldi. İlk olarak 2015 yılında Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin isteğiyle Bakanlar Kurulu’nun aldığı “acele kamulaştırma” kararına esnaf ve meslek örgütleri tepki göstermiş, mülk sahiplerinin açtığı dava sonucu Danıştay 6’ncı Dairesi kararı bozmuştu. Üç yıl sonra 2018’de ise Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın isteği üzerine Ulus için bir kez daha “acele kamulaştırma” kararı verildi. Savaş, seferberlik gibi hallerde alınması gereken “acele kamulaştırma” kararına tepkiler de bir kez daha yükseldi. İkinci el eşya dükkanları ve otellerin bulunduğu İtfaiye Meydanı esnafı karara karşı yeniden dava açtı ve dava sürerken, otellerin bulunduğu bölge Kredi Yurtlar Kurumu’na (KYK) devredildi. Ardından Gençlik ve Spor Bakanlığı uzlaşma isteyerek otel sahiplerini görüşmeye çağırdı. Bakanlar Kurulu’nun görevlendirdiği müfettişlerce otellere değerlerinin altında ücretler teklif edildi. KYK, teklifi kabul etmeyen otellere Nisan 2018’de tebligat gönderdi ve bölgeyi boşaltmalarını istedi. İki otelin taşındığı duyulurken, taşınmayan otellere ise herhangi bir işlem yapılmadı.

Bu sırada TOKİ, ikinci el eşya dükkanlarının bulunduğu arka sokaklarda bazı ölçümler yaptı. Yetkililerden açıklama gelmemesi ve TOKİ’nin hangi proje üzerinde çalıştığının bilinmemesi ise esnafı tedirgin etti.

GÖRÜNÜM bölge esnafı ve çalışanlarıyla konuştu:

“Bana aynı emsalde nereyi gösterecek”

Bölge esnafı Cengiz Göktaş:

“Biz son olarak cami arkasındaki büyük binaların yıkılıp oraların yurt olacağını duyduk. Sonra buraların da yıkılarak Hamamönü gibi iki katlı yerlerin yapılacağını, ancak net bir bilgi yok. Başka bir yere taşınmak istemiyoruz. Bana yer gösterse aynı emsalde nereyi gösterecek? Bizim bir ömrümüz burada geçmiş, bütün müşterilerimizi burada edinmişiz, bütün yatırımımızı burada yapmışız. İki kişinin imzasıyla ‘hadi al şu parayı defol git’ demek doğru değil. Hastanenin kapatılması hepimizi olumsuz etkiledi. Perakende anlamında yüzde 50’si gitti. İnsanların alım gücü yok, ekonomi de kötü. Melike Hatun Camisine gelenlerin ise zerre kadar etkisi yoktur, zararı vardır hatta. Gelir arabasını park eder, alışverişe gelecek adam park yeri bulamaz.

“Çalışma hevesim kaçtı”

Baba yadigari dükkanı 40 senedir işleten eskici Necmettin Gürbüz:

“Elimizden bir şey gelmiyor. Önlem olarak yeni bir dükkan tuttum ama herkesin buna gücü yetmez. Hastanenin kapanması burayı yüzde 60-70 olumsuz etkiledi. Hastane varken oteller, lokantalar ve esnaf daha çok kazanıyordu. Şu an herkes bu olaylardan dolayı merakta. Burası yıkılacaksa bir an önce olsun çünkü bu şekilde çalışma hevesim kaçtı. Esnafa yer gösterirlerse ben gitmem. Esnaf nereye giderse gitsin bu havayı bulma şansı yok.”

“Tadilatı esnaflar bile yapar”

Kiracı olarak mobilya dükkanı işleten bölge esnafı Nihat Ercan:

“30 yıldır bölgede çalışıyorum ama İtfaiye Meydanı’nın geçmişi bizden eski. Mağdur olmak istemiyoruz. Burası tadilat yapılarak daha düzgün hale getirilebilir. Tadilatı esnaflar bile yapar. İsteğimiz, yerine uygun bir şekilde restorasyon yapılması ve esnafın burada çalışmaya devam etmesi. Fakir ve öğrencinin bildiği bir yer burası. Buranın köklü ve zengin bir esnafı yok hepsi günübirlik yaşayan insanlar. Kredileri, borçları var. Günlük satıyor, günlük harcıyorlar.”

“Ankara’da yurt yapılacak bir sürü yer var”

Bölgede bulunan bir otel müdürü Suat Sezer:

“Nisan ayında otellere tebligat gönderildi, Mayıs ayına kadar otelleri boşaltmamız gerektiği söylendi. Yazı geleli çok oldu, biz boşaltmadık ama o günden beri olumlu ya da olumsuz hiçbir gelişme yok. Mahkeme buradaki her yere bilirkişi tayin etti. Bu bilirkişiler her otelin değerini belirlediler. Her otelin bedeli belirlendikten sonra kağıtlar geldi. Mayıs ayı sondu ve daha sonra uzlaşmaya çağırdılar, Kredi Yurtlar Kurumu’na. Burada bize söylenen bedel buranın gerçek değerinin beşte biriydi. Para şu an adliyede açılan ortak hesapta. KYK, buraya yurt yapacağını söyledi. Ne olacağı belli değil, yarın yazı gelir boşaltın diye ya da bu süreç uzar, kimse bilmiyor. Burası ekmek kapısı, değerine yakın ya da değerinde bir fiyat verseler kimse sesini çıkarmaz. Şu an teklif edilen para kabul edilirse yeni bir otel açmanın imkanı yok. KYK yurt yapacağını söyledi ama Ankara’da İtfaiye Meydanı dışında yurt yapılacak bir sürü yer var.”

“Ulus diye bir şey kalmayacak”

Bölge esnafı Mehmet Peker:

“Bu kamulaştırmanın yasal olmadığını düşünüyorum. Esnafı mağdur edeceklerini düşünüyoruz. Buralara devamlı geliyorlar, ölçümler alıyorlar. Düşünün artık bizim psikolojimizin nasıl olduğunu. Yıkılacak mı, nasıl olacak? Sürekli böyle sıkıntılar içerisindeyiz. Yer istemiyoruz. Bizim yerimiz burasıdır. Buradaki potansiyeli başka bir yerde bulamayız. Geçim derdini mi yoksa bunları mı düşünelim, psikolojimiz bozuldu. Her sene birileri geliyor, ‘İtfaiye Meydanı yıkılacak’ diyor ama bu senelerde daha çok ağırlık verildi. Burası, Yahudi Mahallesi ve Ankara Kalesi’nin kentsel dönüşüm projesi içindeydi,  yıkılacağı söyleniyor. Ulus diye bir şey kalmayacak. Hastanelerin taşınması bizi çok etkiledi. Bizim için çok kötü oldu. Gezen bir ayak vardı, o ayak artık kesildi. Bilinçli mi yapılıyor bilemiyoruz. Islah operasyonu var sanki buralarda. Esnafı ve müşteriyi kaçırmak istiyorlar. Türkiye’nin her yerinde cami projesi uygulayarak insanların ekmeğini elinden aldılar. Caminin bize kazandırdığı bir şey yok.”

“Öğrenci falan düşünülmüyor. Hepsi rant”

Devran Otel’in sahibi Savaş Tümer:

“Buradaki kamulaştırma yerinde bir kamulaştırma değil. Burada okul, öğrenci yok. Üniversite alanlarında yapılmayan öğrenci yurdu geliyor burada yapılıyor.

Yüzlerce esnaf var,  doğrudan ve dolaylı yoldan buradan geçimini sağlayan insanlar var. Öğrenci yurduna karşı değiliz ama burası yeri değil. Öğrenci falan düşünülmüyor hepsi rant için. Karar çıksa da buraya öğrenci yurdu yapılacağını hiç zannetmiyorum ve ortada bir projeleri de yok.

Mahkemeye de proje sunamıyorlar. Tamamen devlet eliyle alıkoyma var. ‘Ortak Akıl’ toplantısına gelenler de bizim gibiydi. Yetki, güç sahibi veya iktidar kesimi değildi. Bizim gibi çaresiz insanlardı. Sesimizi duyurmaya çalışan insanlardı. Büyükşehir Belediyesi de vardı ama şu anda belediyenin yapabileceği de bir şey yok herhalde.”

Dönüşümün şifresi: Millet Bahçeleri

Projeyi “Artık yeşil Ankara olacak. Bu alan içerisindeki kullanılacak olan tesisler kalacak, gereksiz olanlar ortadan kaldırılacak. Dolayısıyla Millet Bahçemiz içinde stadından konser salonuna; kapalı spor salonundan camisine kadar çok önemli yapıları olan gerçekten çok büyük ve orijinal bir eser olacak” şeklinde anlatan Cumhurbaşkanı, büyük bir yaşam alanı kuracaklarının sinyalini verdi. Cumhuriyet dönemine ait eserlerin bu büyük alan içerisinde akıbeti belirsiz kaldı.

Projenin Ulus ile ilgili detayları yine Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından, “Spor tesisleri ile Gençlik Parkı arasındaki ağaçlı yol, bu iki bölümün geçiş noktası olacak. Opera binasına kadar uzanan bölgeye gölet yapılacak ve yeşillendirilecek. Melike Hatun Camii’nin önündeki meydan daha da genişletilerek Gençlik Parkı ile bütünleştirilecek. Heykelin I. ve II. Meclis binalarının içinde olduğu Cumhuriyet döneminin anıt binaları da Millet Bahçemizin bir başka önemli bölümünü oluşturacak” ifadeleriyle aktarıldı. Cumhuriyet dönemi eserlerinin ötekileştirildiğini belirten Mimarlar Odası Ankara Şubesi konuya tepki göstererek basın toplantısı düzenledi. Ankara Şube Başkanı Tezcan Karakuş Candan, millet bahçelerinin sermaye ve rant projelerinin arka bahçesi olarak, diğer yandan Cumhuriyet’in  bellek mekanlarının simge mekanlarının yıkılması ve rejimle hesaplaşmanın mekânsal karşılığı olarak yapıldığını söyledi. “Millet bahçeleri aracılığıyla Cumhuriyet mekanlarıyla hesaplaşıyorlar” diyen Başkan Karakuş Candan, AKP dönemi inşaat ve mimari projelerini eleştirdi. Mimarlar Odası Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Ali Hakkan, “milletin değil rantın bahçesi” diyerek Ankara’nın Gençlik Parkı, Güvenpark, Atatürk Orman Çiftliği gibi bölgelerinin halkın elinden alınmasına ve bakımsızlığına tepki gösterdi.Ankara Şube Sekreteri Nihal Evirgen de, Millet Bahçesi’ne komşu olması planlanan Merkez Ankara projesinin reklamlarında rant ilişkisinin açıkça ortada olduğunu belirtti. Evirgen, “AKP döneminde kentlerde yapılan bütün inşaat yatırımlarının ‘en büyük’ olarak lanse edilmesine hepimiz alışığız. Bir başarı kriteriymiş gibi sunulan büyüklük, devasalık durumu bu projede de yine karşımızda” dedi. 19 Mayıs Stadyumu’nun yıkılarak daha büyük bir stadyum yapılması, Tarihi Ankara projesi, Ankara Kalesi, tarihi Ankara evlerinin yenilenmesi ve Ulus’un Cumhuriyet Dönemi yapılarının “yenilenmesi”nin bir artı gibi sunulduğunu söyledi.

Gazeteci Çiğdem Toker, “Ankara’ya ‘pazarlık’lı Millet Bahçesi”  ve “AKM Millet Bahçesi’nde neler oluyor?” başlıklı yazılarında Gölbaşı ve AKM millet bahçelerinde iki farklı ihale usulü kullanıldığını açıkladı. Yazıya göre, AKM’de yapılan bahçe ilansız pazarlık usulüyle (21/b) en düşük teklifi veren Zafer Yıldırım’ın  yöneticisi olduğu Yapı ve Yapı A.Ş.’ye verilmiş. Şirketin önceki yönetim kurulunda yer alan isim ise kamuoyunu ve medyayı  ilgilendiriyor:  O isim, Ethem Sancak’ın TMSF’den aldığı medya kuruluşlarını bünyesinde barındıran Es Medya hisselerini devrettiği kişi olan Zeki Yeşildağ. İnşaatın başladığı yer ise, Atatürk’ün 10. Yıl Nutku’nu okuduğu hipodrom alanı. Millet Bahçesi’nin içinde bulundurduğu Cumhuriyet tarihi mirası şu şekilde: Tescilli Merasim Pisti, Hipodrom yapıları olan Eski Jokey Kulübü Binası (Kültür Bakanlığı Sosyal Tesisi), Şeref Tribünü, Halk Tribünü (Güzel Sanatlar Genel Müdürlüğü), Tavla Binası, İki adet anıt ağaç, Belediye Park ve Bahçeler Müdürlüğü Binası. Korunacak alanlar listesinde bulunan Park ve Bahçeler Müdürlüğü Binası ise yıkıldı.

ABB Başkanı Mansur Yavaş’tan bir çözüm önerisi geldi: “Yurt lazımsa arsasını biz verelim”

Ankara Ulus’ta yer alan İtfaiye Meydanı “acele kamulaştırma” kararı ile yurt yapılması amacıyla Kredi ve Yurtlar Kurumu’na (KYK) devredildi. Yüksek Öğrenim Kredi ve Yurtlar Kurumu Genel Müdürlüğü başvurusu üzerine acele kamulaştırma, Bakanlar Kurulu tarafından 9 Nisan 2018 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanan kararname ile kararlaştırıldı.

Cumhuriyetin kalbi olan Ulus’ta tarihi valilik binası ve Sümerbank binası gibi yapıların çeşitli kurumlara devri ve Kültür ve Turizm Bakanlığı tarafından tescilli İller Bankası’nın bir gecede yıkılıp yerine Melike Hatun Camii’sinin yapılmasından sonra  sıra İtfaiye Meydanı’na geldi. Danıştay’ın daha önce iki kez “acelelik halinin olmadığı ve Bakanlar Kurulu kararında hukuka uyarlık bulunmadığı” gerekçesiyle devrini oybirliği ile iptal ettiği alan, 2018’de bu kez de KYK’ye yurt yapılmak üzere devredildi. Bin 500’den fazla esnaf, 11 otel ve 267 işyerinin bulunduğu alanın boşaltılması durumunda aileleri ile birlikte 8 bine yakın kişi etkilenecek.

Acele kamulaştırma kararı sonrası alanda bulunan Ulus esnafı, yürütmenin durdurulması talebi ile dava açtı. Danıştay 6. Dairesi’nde görülen davada, üç üye oyu ile yürütmenin durdurulması talebi reddedildi. Danıştay 6. Daire Başkanı ve bir üye ise “sit alanı niteliğindeki bölgeyi zedeleyecek nitelikte olduğu” ve “telafisi güç ya da imkânsız bir zararın ortaya çıkacağı” gerekçeleriyle karara karşı çıktı.

Konuyla ilgili görüşüne başvurulan Danıştay Savcısı ise Anayasa’da belirtilen acele kamulaştırma koşullarının gerçekleşmediği sonucuna varıldığını ve Bakanlar Kurulu’nun aldığı acele kamulaştırma kararında hukuka uyarlık görülmediğini söyledi. “Sit alanı niteliğindeki bölgede koruma amaçlı imar planı yapılmaksızın projeye dayandırılarak tesis edilen işlemlerin bölgenin korunması ilkesine ve plan bütünlüğüne” aykırı bulan Danıştay Savcısı, 2019 Mayıs’ta verdiği görüşte Bakanlar Kurulu kararının iptaline karar verilmesi gerektiğini belirtti.

Ankara Büyükşehir Belediyesi Başkanı Mansur Yavaş ise konuyla ilgili bilgisinin olduğunu dile getirerek, “Eğer yurt lazımsa belediye arsalarından birini biz verelim” dedi.

Ankara’nın en büyüklerinden: Melike Hatun Cami

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla Ulus’ta yapılan Melike Hatun Camii, 27 Ekim 2017 tarihinde açıldı. Yapımı dört yıl süren cami 7 bin kişi kapasiteli ve 3 bin 600 metrekareyi kapsıyor. Caminin altında, bin kişilik konferans salonu, fuaye alanı, otopark, alışveriş bölgesi yer alıyor.

Caminin yapımını Altındağ Cami ve Kültürel Tesisleri Yaptırma ve Yaşatma Derneği gerçekleştirdi. Cumhurbaşkanı Erdoğan, caminin açılış konuşmasında “Burada devlet bütçesinin bir kuruşu yoktur, bu cami tüm hayırseverlerimizin verdikleri ile yapılmıştır” dedi. Cumhurbaşkanı konuşmasına, caminin pek çok özelliğiyle Türkiye’de bir ilk olduğunu da ekledi.

“Bilhassa tek parti döneminde Ankara’nın kadim kimliğinden kopartılmak ve adeta camisiz hale getirilmek istendiği inkarı mümkün olmayan bir gerçektir. Daha önceki dönemlerden kalan camileri ahırlara çeviren zihniyet Ankara’da da mescitleri mahzenlere, bodrumlara, binaların en kör noktalarına mahkum etmişlerdir. İnsanları kılık kıyafetine bakarak şehir merkezine sokmayanlar, yeni inşa ettikleri şehirleri de camisiz, ezansız, ruhsuz bir şekilde tasarlamışlardır. Bir başkente asla yakışmayan yer altı camileri uzun zaman Ankara’nın kaderi olmuştur” diyen Cumhurbaşkanı şehrin farklı yerlerine “abidevi” camiler yaparak şehri kadim kimliğine yeniden kavuşturduklarını belirtti. Cumhurbaşkanı, bu eserlerle Cumhuriyet’in Ankara’sı ile Osmanlı’nın Ankarası’nı buluşturduğunu sözlerine ekledi.

Anayurt Gazetesi’nin 25 Ekim 2018 tarihli sayısında yayımlanan “Ankara’nın göbeğinde cemaat mi yetiştirilecek?” başlıklı söyleşide, İtfaiye Meydanı’nın KYK’ya devrini değerlendiren Mimarlar Odası Ankara Şube Başkanı Tezcan Candan Karakuş, “Melike Hatun Camii’nin cemaati yok, etrafına cemaat yapıyorlar. Muhtemelen yurtlarda bir cemaat “yetiştirilecek” dedi. “Buraya İslami bir medrese eğitim merkezi kurulmaya çalışılıyor. Bu ihtiyaç üzerinden değil ideolojik yaklaşımla mekana bakış açısı” diye sözlerini sürdüren Karakuş, KYK eskisi gibi öğrencilerin ihtiyaçlarını gidermekten öte, dinsel tabanlı eğitimlerin verildiği, mekânsal yapılanmalara dönüştü. İçerisinde uygulanan projeler orada kalanların daha çok dini yaklaşımla karşılaşabilecekleri ortam haline dönüştü. Dindar nesil yetiştirmenin mekansallıkları bunlar” diye konuştu.

Haberi Duyur

Kısa Adres: http://gorunum.tk/26050
Yol: Ana sayfa » Yazılar » Ulus’un çehresi değişiyor

Yorumla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Eskişehirli kadın çiftçiler, Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nde Ankara’daydı

Eskişehirli kadın çiftçiler, Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nü Ankara’da çeşitli etkinliklerle kutladı. Anıtkabir’i ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Başkent Kalkınma Projesi’ni ziyaret eden çiftçiler, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde yapılan forumda kürsüden seslendi: “Çiftçi doğduk, çiftçi öleceğiz.”

Kapat