Habercilik ve gazetecilik Hacettepe’de konuşuldu

Hacettepe Üniversitesi  İletişim Fakültesi tarafından düzenlenen “Yeni Medya Dolayımlı Değişen Dönüşen Habercilik ve Gazetecilik Pratiği” paneli Edebiyat Fakültesi Tuğrul İnal Konferans Salonu’nda 1 Aralık Perşembe günü saat 14.00’te yapıldı. Başkent Üniversitesi’nden Doç. Dr. Günseli Bayraktutan’ın moderatörlüğünü yaptığı panele, Mersin Üniversitesi ’nden Yrd. Doç. Dr. Recep Ünal, Giresun Üniversitesi’nden Dr. Mesut Coşkun, Gazi Üniversitesi’nden Dr. Bilge Narin ve teyit.org’dan Mehmet Atakan Foça konuşmacı olarak katıldı. Panelde, mobil canlı yayın uygulamaları, habercilik ve doğrulama, robot gazetecilik, değişim ve dönüşüm konuları tartışıldı.

Ünal: “Mobil telefonlar canlı yayın aracı haline geldi”

“Haber Üretimi ve Tüketim Alanı Olarak Mobil Canlı Yayın Uygulamaları” başlıklı bir sunum yapan Yrd. Doç. Dr. Recep Ünal, “Mobil telefonlar canlı yayın aracı haline geldi, özellikle Periscope bu alandaki ihtiyacı çok iyi karşılıyor” dedi. Canlı yayın çantalarının, muhabirlere canlı yayın uygulamalarında büyük fayda sağladığına değinen Ünal, canlı yayın çantaları içerisinde bulunan sim kartların mobil iletişim ağı üzerinden yayın yapılabilmesini sağladığını belirtti.

Narin: “İnsanlar robotun yazdığı haberi ayırt edemiyor”

“Robot Gazetecilik” üzerine sunum yapan Gazi Üniversitesi’nden Dr. Bilge Narin, “İnsanlar robotun yazdığı haberi ayırt edemiyor, ama bir gazetecinin haberine göre daha sıkıcı buluyorlar” dedi. Gazetecilerin ise mesleki tecrübeyle bu farkı kolaylıkla anlayabildiğini belirten Narin, “Robot gazeteciler sayısal verileri çok kullanıyor. Finans, spor ve hava durumu gibi sayısal verinin bol olduğu alanlarda yaygın kullanıma sahip olan robot gazetecilik gelişime çok açık” diyerek sunumunu tamamladı.

Coşkun: “Artık farklı bir gazeteci kimliği var”

“İletişim Teknolojisinde Değişim ve Dönüşümün Habere ve Habercilere Etkisi” başlıklı bir sunum gerçekleştiren Dr. Mesut Coşkun, yeni tip habercilikte haber toplamanın tamamen değiştiğini ve artık ellerinde telsizler ya da klasik fotoğraf makinası taşıyan muhabirlerden farklı bir nesil gazeteci kimliği doğduğunu kaydetti. Türk televizyonlarının 2008 yılından itibaren 3G teknolojisinin nimetleriyle tanıştığını söyleyen Çoşkun, bu teknolojinin çalışanlar arasında daha çok olumsuz yönleriyle eleştiri aldığını vurguladı. Sunumunda Yurttaş Gazeteciliği konusuna da değinen Coşkun, “Öncelikle sosyalleşme aracı olarak kullanılan bu fotoğraf ve video çılgınlığı, yeni bir habercilik türü olan Yurttaş gazeteciliğinin temelini oluşturmuştur” dedi.

Foça: “İnsanlar artık yanlışı bilse de düzeltmek için uğraşmıyor”

“Kitle Kaynaklı Habercilik ve Doğrulama” hakkında konuşan Mehmet Atakan Foça, artık gerçeğin önemli olmadığı, yalanların ortaya çıktığında ise önemsenmediği bir dünya olduğunu belirtti. Toplumun da yalan söylediği ve yalanlar üzerinden politika kurulmaya çalışıldığı bir dönemden geçildiğini vurgulayan Foça, “İnsanlar artık bir mevzunun yanlış olduğunu bilse de bunu düzeltmek için uğraşmıyor” dedi. Facebook kullanımına da değinen Foça, insanların kendi düşüncelerinden oluşan bir fanusta olduğunu, ‘echo-chamber’ adını verdikleri bu fanusta kendinden farklı düşünen kişilerin barındırılmadığını kaydetti.