İLEF mezunu foto muhabiri Alp Eren Kaya: “Teknoloji ilerledikçe ilk gözden çıkarılan foto muhabiri oluyor”

Gazeteci Alp Eren Kaya, Muhabbet Bağı Eğitim Kültür ve Değerler Merkezi (MEKDEM)’in düzenlediği söyleşiye konuk oldu. Kaya, söyleşiye katılanlarla gazetecilik, foto muhabirliği ve dijital fotoğrafçılık hakkında değerlendirmeleri ile deneyimlerini paylaştı.

Dijitalleşmeyle beraber fotoğrafçılığın geçirdiği dönüşümlerden söz eden Kaya, “Dijital Çağda Foto Muhabirliği” başlıklı söyleşide kendi fotoğraflarından oluşan bir sunuyu da izleyenlerle paylaştı. Foto muhabirlerinin günümüzde karşılaştıkları sorunlara da değinen Kaya “Foto muhabiri iki kişinin mesleğini, işini yapan bir gazetecidir de diyebiliriz” dedi. Kaya ayrıca gelişen teknolojinin fotoğrafçılık alanına katkılarını da ele alarak gazetecilikte hızın öncelik haline geldiğini kaydetti. Kaya, bu konuyla ilgili “İlk siz çekerseniz, ilk siz yayınlarsanız artık o iş size aittir, sizden sonrakilerin bir önemi kalmaz, o sizin haberinizdir, fotoğrafınızdır” diye konuştu.

Alp Eren Kaya, gazetelerde foto muhabir istihdamının azaldığına, foto muhabirlerinin gelişen teknoloji dolayısıyla işten çıkarıldıklarına, ulusal gazetelerde dahi foto muhabirinin olmadığına vurgu yaptı. Kaya, mali yapının bozulması dolayısıyla muhabirlerden ücretsiz fotoğraf isteme gibi bir yönelimin de giderek büyüdüğüne dikkat çekti.

Söyleşinin ikinci kısmında konukların sorularını yanıtlayan Kaya’ya “Benimsenen parça başı iş modelinin foto muhabirlerini güvencesiz kıldığı, bu konuda bir düzenlemenin olmadığı” hatırlatılarak bir soru soruldu. Kaya, serbest çalışma modelinin sosyal güvenlik anlamında sorun doğurduğunu dile getirerek bunun hali hazırda çalışan kişiler üzerinde de işini kaybetme korkusuna neden olduğunu söyledi. Foto muhabir Kaya, güvencesiz çalışma koşullarının bireyselliği ve özgürlüğü kısıtladığını ifade ederek “Foto muhabiri bu sefer kendi kişisel kaygısını, yani geçim sıkıntısını düşünmek zorunda kalabiliyor. Bu sebeple kamu yararı ikinci planda kalıyor” değerlendirmesinde bulundu.

Cumhuriyet Halk Partisi’nde Genel Başkan fotoğrafçısı olarak çalışan Kaya, alanlarda özellikle devlet görevlilerinin basın kartı olmayan gazetecileri tanımadığıni ve bu durumun gazeteciyi zorladığını ifade etti. Kaya, “Türkiye’de sadece basın kartı taşıyana gazeteci deniyor. Bir doktor devlet hastanesinde çalıştıktan sonra işi bıraktığında onun diplomasını alamıyorsunuz ama bir gazeteci kurumundan ayrıldıktan sonra onun basın kartını alabiliyorsunuz ya da iptal edebiliyorsunuz. Bu da mesleği yapmamıza engel olan oluyor. Kartı meslek örgütleri verse bu gibi sorunlarla karşılaşmayız” diye konuştu.