İLEF’liler Selin Sayek Böke ile basını tartıştı

İLEF’teki Siyaset Muhabirliği dersi kapsamında Cumhuriyet Halk Partisi Genel Merkezi ziyaret edildi. CHP’nin Ekonomi Politikalarından Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Selin Sayek Böke ile bir araya gelen İLEF’liler, basın ile siyaset ilişkisini konuştu.

Fotoğraflar: Merve Güleç

Yaklaşık iki saat süren söyleşi 1 Aralık Salı günü saat 18.00’de CHP Genel Merkezi’nin içinde bulunan İsmail Cem Salonu’nda gerçekleşti. Siyasetçi kimliğinin yanı sıra ekonomist ve akademisyen olan Böke, akademinin derin düşünmeyi ve dilin kemiği olmadan konuşmayı mümkün kıldığını ancak Türkiye gibi bir ülkede siyasetin hızlı değiştiği ve uzun düşünmeye imkan vermediğini söyledi. Siyasetle eskiden beri çok ilgilendiğini belirten ve annesinin eski Türk Tabipler Birliği (TTB) başkanı olduğunu hatırlatan Böke, siyasetin medya ayağıyla annesi sayesinde tanıştığından, evlerinde hep sağlık muhabirlerinin olduğundan bahsetti. Böke, medyayla ilişkisinin, akademisyen olduğu dönemde yaptığı çalışmaların hayata dokunur hale gelmesi amacıyla başladığını söyledi. Katıldığı televizyon programlarında, yaptığı işlerin anlaşılır bir biçimde sunulması gerektiği ödevini üzerinde hissettiğini belirten Böke, bu ödevi kendisine yükleyenin medya mensupları olduğunu ifade etti.

Bizim esasında birbirimize çok ihtiyacımız var

Siyasete ilk girdiği günlerde basınla ilişkisinin kendisini tanımak üzerinden giderken, bu ilişkinin, son birkaç ay içerisinde ana muhalefet partisinde ekonomiden sorumlu genel başkan yardımcılığını temsil ediyor olması sebebiyle değiştiğini dile getiren Böke, kendisiyle rahat konuşamayan bir medya ilişkisine evrildiğine işaret etti. Hangi basın organında olursa olsun, gazetecilik yapan birinin kendisiyle şahsi bir derdinin olamayacağını ifade eden Böke, sözlerini şöyle sürdürdü: “Benim siyaseten temsil ettiğim görüşün, artık konuşulamaz olduğu bir Türkiye’de, şahsımla fısıldamanın ötesinde bir iletişim kuramayacak kadar baskı altında hisseden bir basın var karşımızda. Bizim esasında birbirimize çok ihtiyacımız var.”

İLEF’lilere basınla ilgili gözlemlerini aktaran Böke, herkesin rekabet içinde olmasını ve diğer basın organlarından farklı bir haberi yakalama derdinde olmasını eleştirerek, “Mesleki rekabetin, siyasi partinin ortaya koymayı tercih ettiği mesajların önüne geçtiği gerçeği ortaya çıkıyor. Bizim derdimiz bir mesajı anlatmakken, gazetecinin derdi başkasının yazmadığı haberi yakalamak oluyor. Sizin söylemediğiniz üzerinden bir perde arkası alma kaygısıyla beni dinliyor gazeteciler. Bu da doğal bir mesleki refleks muhtemelen onun için” dedi.

Burada basına çok görev düşüyor

Böke, konuşmasının devamında toplumsal kutuplaşmayı siyasetin ortaya çıkarıp beslediğini, kamuoyuna da bu kutuplaşmanın, kutuplaşmış bir medya üzerinden yansıtıldığını dile getirdi. Sadece polemik yapan bir siyaset değil, birbirini eleştirebilecek bir siyasetin inşasının Türkiye’deki bu kutuplaşmayı ve sorunları da çözebileceğini kaydeden Böke, “Burada basına çok görev düşüyor” dedi.

CHP Genel Merkezi’nde yapılan ders, çekilen hatıra fotoğrafının ardından son buldu.