İtfaiyecilerin tek sorunu yangın değil: Hayatlarını tehlikeye atıyorlar ama “meslek sınıfı” sayılmıyorlar
Alevlerle savaşırken hayatını tehlikeye atan itfaiyeciler özlük haklarıyla ilgili iyileştirme talep ediyor.
Ankara Büyükşehir Belediyesi İtfaiye Dairesi Başkanlığına bağlı olan itfaiye erleri, mesleğin koşullarını, mesleğin zorluklarını, ilk müdahale anlarını ve kullandıkları ekipmanları Görünüm’e anlattı.
İtfaiyeciler meslekle ilgili en büyük problemin “meslek sınıfı” sayılmamaları olduğunu belirtiyor. İtfaiyeciliğin idare hizmetleri sınıfında yer aldığını, 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’na tâbi tutulsalar da bu kanundan tam anlamıyla yararlanamadıklarını, görev esnasında hayatlarını kaybettiklerinde şehit sayılma, yıpranma payı, erken emeklilik gibi sosyal şartların kendilerine tanınmadığını söylüyor.
“Bir annenin bebeğini bıraktığı yere koşarak giriyoruz”
İtfaiye erleri, itfaiyeciliği “birçok mesleğin toplamı” olarak görüyor. Mesleğe gönülden bağlı olduklarını ifade eden bir itfaiye eri mesleğiyle ilgili duygu ve düşüncelerini şu şekilde ifade etti: “Ben bir konuda uzmanlaşmayı sevmeyen bir insanım ama itfaiyeci olunca kimya bilmek zorundayım, elektrik bilmek zorundayım, fizik bilmek zorundayım. Fiziki ve psikolojik koşullarının uygun olması lazım. Her gittiğimiz olayda yeni bir şey öğreniyoruz. Çok ağır şeyler yaşayabiliyoruz, sonunu bilmeden bir şeyin içine giriyoruz. Burada olan herkes bu manevi duyguyla beslendiği için 30-40 sene bu mesleği yapıyor. Eğitimdeyken bir sözden çok etkilenmiştim: ‘Bir annenin bebeğini bıraktığı yere koşarak giriyoruz.’”
Her an hazır olmak
İtfaiye erleri, zili duydukları anda ilgilendikleri her şeyi bırakıp 30 saniyede garajda oluyor. Kıyafetlerini hiç çıkarmıyor ve yangına müdahaleye giderken ekipmanlarını araç içinde giyinmeye devam ediyor. Zilin çalacağı andan habersiz olan itfaiye erleri, bu belirsizliğin onları sürekli hazır vaziyette tuttuğunu belirtiyor. İtfaiyeciler, olay anında gün içinde yaşadıkları kişisel sorunları da bir kenara bırakıp olaya odaklandıklarını ifade ediyor. Ekip arkadaşı olmanın aile olmaktan farksız olduğunu belirten itfaiyeciler, birbirlerine karşı saygı duymanın yeterli olmadığını aynı zamanda birbirlerini sevmeleri ve uyum içinde olmaları gerektiğini vurguluyor.
Yangına ilk müdahale
İtfaiye erleri, yangına giden ilk müdahale ekibinin görevlerini şöyle anlatıyor:
“Olay yerine yaklaştığımızda gördüğümüz ve karşılaştığımız manzaraya göre araç içinde nasıl müdahale edeceğimizi konuşuyoruz. Her araçtaki personelin kendi görevleri var. Mesela ilk araçtakiler yangına müdahale etmekle görevli, ikinci araçla gelenler ona gerekli malzemeyi sağlıyor. Merdivendeki personel yukarı çıkması gerekiyorsa merdiveni açıyor ve merdiveni kuruyor. Tankerdeki personelin çoğu zaman pasif kalması gerekiyor ama olayın heyecanında öyle olmuyor, herkes müdahale etmek istiyor. Sonrasında o da müdahaleye dahil oluyor. Böylece yangına ilk müdahale gerçekleştiriliyor.”
İtfaiyecilerin önemli bir diğer ekipmanları ise termal kamera. İtfaiye erleri, termal kameraların işlevini ve önemini şu şekilde anlattı: “Termal kamera ısıya dayanıklı bir kamera. Dumandan, ısıdan ve karanlıktan dolayı görüşümüz net olmuyor. Bu yüzden termal kamera, içerideki gözümüz. İçinde dört çeşit modu var, insanı ayrı nesneyi ayrı bir ısıyla gösteriyor. Olay yerinde bizim en büyük korkularımızdan biri karanlığın içinde kalmak, karanlığın içinde kaldığımızda bizim tek çıkış kapımız hortum. Hortumu kaybetsek de termal kamera, hortumun rengine kadar gösterip çıkış yolumuzu bulmaya yarıyor. Aynı zamanda termal kamerada fotoğraf ve video çekebiliyoruz, bunlar daha sonra dava olaylarında kanıt olarak kullanılabiliyor.” Yangın kıyafetlerinin hareket kabiliyetini kısıtlama ve aşırı terleme gibi dezavantajlarına da değinen itfaiye erleri, kullandıkları çoğu malzemenin yeterliliği olduğunu, ekipmanlarının Avrupa standartlarında olduğunu da vurguluyor.
Haberi Duyur
Kısa Adres: http://gorunum.tk/33159
Yol: Ana sayfa » Yazılar » İtfaiyecilerin tek sorunu yangın değil: Hayatlarını tehlikeye atıyorlar ama “meslek sınıfı” sayılmıyorlar
Bir cevap yazın