“Ülkede bilinirliği az ama  yurtdışında göğsümüz kabarıyor”

Bu yıl üçüncüsü düzenlenen Dünya Sualtı Aktiviteleri Konfederasyonu (CMAS) – TSSF “Kaş Başka” Outdoor Serbest Dalış Dünya Kupası ve Serbest Dalış Deniz Bireysel Türkiye Şampiyonası sona erdi. TSSF Başkanı Doç. Dr. Şahin Özen, TSSF’nin son yıllarda artan başarılarından sporun geleceğine dair pek çok sorumuzu yanıtladı.

“Dünya şampiyonası yapılmış bir ülkede şampiyona organize etmek kolay değil”

Önceki seneler 2 kez Dünya Şampiyonası bünyesinde yapılan “Kaş Başka” bu yıl ilk kez bağımsız bir organizasyon olarak düzenlendi. Sporcuların Kaş Başka’ya katılımını değerlendiren Özen, şampiyonanın geç duyurulması nedeniyle katılımın hedeflenenin altında kaldığını söyledi. Organizasyon hazırlık sürecinde tereddüt yaşadıklarını dile getiren Özen, “İki sene üst üste dünya şampiyonası yapılmış bir ülkede, sonradan uluslararası bir şampiyona organize edip ona da aynı sayıda ülke ve sporcu beklemek doğru bir şey değil, kolay da değil” dedi.

“Zoru başardık ve 2 yıl üst üste ev sahibi olduk”

Uluslararası şampiyonalarda art arda ev sahibi olmanın zorluğuna değinen Özen şöyle konuştu: “Voleybolda ülkemiz en son bu yıl 23 Ağustos-8 Eylül arasında böyle büyük bir organizasyona ev sahipliği yaptı. Bundan önce ise 16 yıl önce ev sahibi olmuştu. Belki bundan 20 yıl sonra bir kez daha ev sahibi olabilecek. Biz, CMAS olarak zoru başardık, 2 yıl üst üste ev sahibi olduk.  Şampiyona içindeki ilişkilerimizle de Kaş’taki bu güzellikleri, bu organizasyon becerisini, Kaş’ın bu sualtı ortamını sadece scubacıları değil; serbest dalış için de bu güzel suları uluslararası şampiyonalarla taçlandırıp sporcuların burada sürekli olarak yarışma yapmalarını sağlamaya çalıştık.

“Kaş sualtı dünyasında bilinen bir lokasyon”

Özen, Kaş Başka’yı Dünya Şampiyonası düzeyinde daha ileri bir seviyeye getirmeyi hedeflediklerini belirtti. Dünya Şampiyonası’na her sene ev sahipliği yapamasalar da her yıl Kaş Başka’yı yapacaklarını söyleyen Özen, Kaş’ın sualtı sporları için önemli bir konum olduğunu aktardı. Özen, “Bunu önemsemek, ayrı tutmak zorundayız, Kaş Başka’yı Dünya Şampiyonası kadar nitelikli bir şampiyona haline getirebilirsek bütün bu soruları konuşmayız bile. Çünkü o zaman uluslararası sporcular buraya gelir ve geliyorlar da, en nitelikli sporcular burada antrenman yapıyorlar, onlarla birlikte pek çok genç sporcu da Kaş’a geliyor” dedi.

“Kaş’ta dalış merkezi yaptık”

Sualtı sporlarının maliyetli olmasının bireysel antrenmanları zorlaştırdığına değinen Özen, sporcuların karşılaştıkları zorlukları federasyon olarak aşmaya çalıştıklarını şöyle ifade etti:

“Bu branşın bazı zorlukları var. Futboldaki gibi mahalle arasında plastik topla, taş kalelerle yapabileceğiniz bir spor değil veya ‘paleti aldık, gidelim şu kıyıda dalalım’ diyebildiğiniz bir şey değil. Bu kadar çok lojistiğin, altyapının, geri hizmetinin, başınızda bir antrenörün, bir güvenlik siteminin, bir güvenlikçinin, bir botun, birçok faktörün sizinle birlikte orada olması lazım, bunları sağlamak çok kolay değil. Biz sınırlılıkları aşmak adına federasyon olarak Kaş gibi bir yerde dalış merkezi oluşturarak altyapısını yaptık. Şu an dalış merkezinin işlerliği yavaş gidiyor ama bu sene kendimizi bir kez daha test ettik bu konuda.”

 “Suya giren her sporcu madalya alıyor benim gözümde”

Yarışlara katılan bütün sporcuları kutlamayı ihmal etmeyen Özen, sualtı sporlarıyla uğraşanları “cesur insanlar” diye niteledi. Özen, serbest dalış alanında güvenliğin öneminin altını çizerek şunları söyledi: “Serbest dalış, 1 kişi de dalsa 100 kişi de dalsa aynı lojistik destekle, aynı ekiple, aynı güvenlik sistemiyle yapmak zorunda olduğunuz, güvenilirliğin ve sağlık şartlarının çok önemli olduğu, hatta tek önemli olduğu spor branşı diyebilirim. Sporcunun deklarasyonunu yaptığı derinliğe inip çıkması bizim için tek önemli şey.”

“Dünya’nın en iyi ülkeleri arasına girdik”

Özen, olimpik sporlar arasında yer almayan serbest dalış ve paletli yüzmenin olimpik olmasının an meselesi olduğunu söyledi. Özen, Türkiye’nin paletli yüzmede dünyanın en iyi ülkeleri arasına girdiğini şu sözlerle ifade etti: “Bu dalda son 5 yılda artan grafiğimiz, son 3 yılda artan başarılarımız var. Dünyanın en iyi ülkeleri arasına girdik. 10-15 sene önce bunu bize söyleseydiler hayalini bile kuramazdık, o kadar gerilerdeydik. Şimdi biz bile geldiğimiz noktanın heyecanını yaşıyoruz ve burada kalabilmek için daha çok çalışıyoruz. Onun dışında CMAS’ın tüm branşlarında bu sezon ödül almış, dünyanın en başarılı ülkesiyiz. Ben kendimi bu federasyonun başkanı olarak çok mutlu hissediyorum. Ülkede bilinirliği belki az ama yurtdışında göğsümüz kabarıyor. Söylediğimiz her şey karşılık buluyor, bizim ne söyleyeceğimize, nasıl yaptığımıza bakıyor insanlar. Bu konudaki görüşlerimizi, fikirlerimizi önemsiyorlar. Zor olan şey bunun sürekliliğini sağlamak ama dedim ya son 5 yıldır hep madalya alıyoruz. Geçen yıl Avrupa Şampiyonası oldu ülkemizde, 16 tane madalya aldık, inanılmaz bir şey.“

“Onlardan daha fazla faydalanmak istiyoruz”

Özen, genç sporcuları yetiştirmek ve yüreklendirmek için yürüttükleri ve tasarladıkları projelerden de söz etti: “Eski sporcularımız Yasemin, Derya, Birgül, Şahika bu isimler bizim için gelecekte madalya potansiyeli olan sporcularımız. Onları çok iyi değerlendirmeliyiz. Yeni sporcular onlardan motive oluyor, çok şey öğreniyorlar.”

“Okul sporlarında paletli yüzme eğitimini hedefliyoruz”

Su sporlarının okullarda da yapılabilen bir hale dönüşme imkanlarıyla ilgili soruyu yanıtlayan Özen İstanbul’da şampiyonalar yapmaya başladıklarını söyledi ve ekledi: “Okul sporları konusunda böyle bir müracaat var, paletli yüzmeyi de yüzmenin yanında başlatmak istiyoruz. Üniversitelerde de paletli yüzme yer almaya başladı.”