6 Kasım 2024, Çarşamba - 22:37

  • google plus
  • twitter
  • facebook
  • rss

İyi haber yaptım, kötü yazdım

Tarih: 19 Ekim 2011

|

Kategori:

|

Yazdır

|

Okunma: 149

Sanal alemde hızlı yazma isteği, hem konuşma hem de yazma dilinde Türkçe’nin yanlış kullanılmasına neden oluyor.

Türkçe, pek çok kaynağa göre yazıldığı gibi okunan bir dil. Çoğu kişiye göre “Yazma ve konuşma dili” olarak iki ayrım yapılır. Ancak günümüzde internet, bu ayrımı ortadan kaldırıyor. Bu durum ise, gazeteci adaylarının kariyerleri için tehdit yaratıyor. Durumu somutlaştırmak gerekirse, ‘’bakacağım’’ şeklinde yazılan bir sözcüğün ‘’bakıcam’’ diye telaffuz edilmesi, Türkçede yazma ve konuşma dilinin farklı olduğunu gösterir. Lakin bu fark, sanal ortamda hızlı olmak için çoğunlukla konuşma dilinin kullanımından dolayı, günümüzde gittikçe azalıyor. Ayrıca konuşma dili, yazmayı etkilediği gibi, yazım hatalarının farkına varmamızı da engelliyor. Dilin yanlış kullanımı herkes açısından çok önemli bir sorun olmakla beraber, gazetecilik gibi iletişim meslek grupları için daha da ciddi bir tehdit teşkil ediyor. Bundan ötürü dile hakim olmak, bu meslek dalları için kalıcı ve başarılı olmaları adına oldukça önemlidir.

Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde konuya ilişkin olarak, görüşme yaptığımız 10 öğrenciden 7’si, konuşma esnasında dile getirdikleri sözcüklerin, olduğu gibi yazılarına da yansıdığını, hatta sınav kağıtlarında bu olumsuzlukla karşılaşan pek çok hocanın durumdan şikayetçi olduğunu belirtti. Geleceğin iletişimcileri, konuşmanın parmaklara göre daha hızlı olmasından ötürü, bu tür yazma alışkanlığı edinildiğini öne sürüyor. Bu alışkanlığa rağmen çoğu İlef’li, ağlarda bu şekilde yazmanın normal olduğunu ama bu durumun resmi belgelerde yapılmaması gerektiğini vurguluyor. Öğrencilerden biri, sanal dünyada bile bu şekilde yazılmasına karşı olduğunu söyleyerek, dile karşı yapılan hiçbir hatanın meşru olamayacağını belirtti. Geçen yıl reklam üzerine aldığı bir derste, yazım hataları olmayan belgelerin, eğitim almayan kişiler üzerinde de etkili olduğunu öğrendiğini ifade ederek şunlaı dile getirdi: “Hocamız Reyya Advan, yapılan bir araştırma sonucunda; sadece beşinci sınıfa kadar okuyan bir kadına, biri düzgün yazılmış diğeri ise yazım yanlışları olan iki broşür gösterildiğini ve kadına hangi broşürden daha çok etkilenip ürünü almaya ikna olduğu sorulduğunda, kadının yazım yanlışı olmayan kağıdı gösterdiğini anlattı.”

“Dile hakim olmak önemli”

Dile hakim olmamak, sadece gazeteci adaylarının geleceğini değil, günümüz gazetecilerinin de meslekî yaşamını etkiliyor. İlef’e konuk olarak davet edilen Star Haber Ankara Temsilcisi Murat Çelik, yaptığı konuşmada başarılı ve aranan bir gazeteci olmak için haberden önce dile hakim olunması gerektiğini vurguladı. Çelik, aynı kurumda çalıştığı meslektaşlarının da yazım hataları yaptığı konusunda öğrencileri uyararak “–de,-da,-ki ayrımlarını iyi bilin. Haber çok güzel olsa da siliyorum” dedi.

Ne yazık ki düzgün bir diksiyona sahip olmak da Türkçeye hakim olunduğunu göstermiyor. Özel bir kurumda diksiyon eğitimi veren, emekli Türkçe Öğretmeni Selma Hanım, kurslarına gelen kişilerden diksiyonu çok düzgün olanların bile, kuruma verdikleri dilekçelerde oldukça fazla yazım hatasının bulunduğunu söylüyor.

Dilini iyi bilen bir vatandaş, ‘’İyi haber yaptım, ama kötü yazdım!’’ demeyen bir gazeteci, kampanyalarında ürününü almaya ikna eden bir reklamcı, diksiyonunda olduğu gibi yazısında da dili ustaca kullanan bir radyocu, programlarının başarısı yazım hatalarının gölgesinde kalmayan bir televizyoncu ve sunduğu raporlarda dile hakim olan bir halkla ilişkiler uzmanı olmak için dile karşı özenli olunmalıdır.

Haberi Duyur

Kısa Adres: http://gorunum.tk/1926
Yol: Ana sayfa » Yazılar » İyi haber yaptım, kötü yazdım

Yorumla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Eskişehirli kadın çiftçiler, Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nde Ankara’daydı

Eskişehirli kadın çiftçiler, Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nü Ankara’da çeşitli etkinliklerle kutladı. Anıtkabir’i ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Başkent Kalkınma Projesi’ni ziyaret eden çiftçiler, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde yapılan forumda kürsüden seslendi: “Çiftçi doğduk, çiftçi öleceğiz.”

Kapat