6 Kasım 2024, Çarşamba - 22:39

  • google plus
  • twitter
  • facebook
  • rss

KYK yurtlarında kalan öğrencilere sorduk: Yaşanabilecek yerler değil

Tarih: 28 Aralık 2023

|

Kategori:

|

Yazdır

|

Okunma: 40

Türkiye’de geçtiğimiz iki ay içinde en az beş öğrenci intihar etti, bir öğrenci ise kaldığı Kredi Yurtlar Genel Müdürlüğü (KYK) yurdunda içinde bulunduğu asansörün düşmesi sonucu hayatını kaybetti. Kazada ölen Zeren Ertaş için Türkiye’nin dört bir yanında protestolar yapıldı. Öğrencilerin veridiği geçmiş tarihli şikâyet dilekçeleri asansörün arızalı olduğu ancak bakımının yapılmadığını ortaya koydu. Yaşanan olaylar öğrencilerin beslenme, barınma, ulaşım gibi sorunlarını bir kez daha gündeme getirdi.

Türkiye’de üniversite öğrencilerinin çoğu barınmak için Kredi Yurtlar Kurumu (KYK) yurtlarını tercih ediyor. Üniversite öğrencilerinin barınma ve beslenme gibi temel ihtiyaçlarının karşılandığı yurtlarda son dönemde yaşanan olaylar gündemi sarsıyor. Üniversite öğrencilerinin yaşadığı ekonomik sorunlar nedeniyle intihar haberleri geliyor.
Son üç ayda Eskişehir’de okuyan iki öğrenci ve Çanakkale’den bir öğrencinin intihar haberleri medyaya düştü. Eskişehir’de okuyan R.A Anadolu Üniversitesi yemekhanesinde kendini asarak intihar etti. Çanakkale’de okuyan S.T kaldığı KYK yurdunda merdiven boşluğundan kendini bırakarak yaşamına son verdi. Hayatını kaybeden öğrencilerin birinin cebinden çıkan intihar notunda intihar sebebinin geçim sıkıntısı olduğu anlaşılıyor.

21 Ekim’de Eskişehir Mükrime Hatun Kız KYK yurdunda S.N.R, isimli üniversite öğrencisi de hayatına son vermişti. 25 Ekim gecesi KYK ihmali sebebiyle düşen asansörde Zeren Ertaş sıkışarak hayatını kaybetti. Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi İ.Z.K, 30 Ekim tarihinde yurt odasında ölü bulunmuştu. Hacettepe Üniversitesi Beytepe Öğrenci Evleri’nde bir öğrencinin yaşamına son verdiğini açıkladı. 25 Kasım tarihinde Samsun’da Ondokuz Mayıs Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu öğrencisi Elif Coşkun kaldığı yurt odasında bornoz ipine asılı halde bulundu. Coşkun’un intihar ettiği söyleniyor.

“Oteller artık bizim rakibimiz” denmişti ama…
2023-2024 eğitim öğretim yılında yüzde 87’lik doluluk oranına ulaşıldığı KYK Genel Müdürü tarafından açıklanmıştı. Bu oran bu zamana kadar belirlenen KYK yurtları doluluğunda en yüksek oran oldu. Aynı zamanda 2023 Yılı eylül ayında yapılan açıklamada KYK yurtlarının 950 bin kontenjana ulaştığı da ifade edildi.
Eski Gençlik ve Spor Bakanı Mehmet Kasapoğlu yurt sayılarının artışını, yurtların konfor düzeylerinin arttığını söylediği bir konuşmasında “Oteller artık bizim rakibimiz” ifadelerini kullanmıştı. Fakat KYK yurtlarında kalan bazı öğrenciler “kapasitenin yetersiz kaldığı” söylenerek ranza sayısının arttırıldığını ifade etti. Yurt ranzaları artırılma işlemi yapılırken öğrencilerin yerde yattığını ve ranzaların eklenmesiyle oda koşullarının zorlaştığını da ifade ediyorlar.

“Zeren bizim kız kardeşimiz”
Peşi sıra gelen öğrenci intiharları ve asansör faciasında Aydın Adnan Menderes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi dördüncü sınıf öğrencisi Zeren Ertaş’ın hayatını kaybetmesiyle İstanbul, Ankara, İzmir, Denizli, Kocaeli ve Türkiye’nin birçok il ve ilçesinde üniversite öğrencileri protestolara başladı.
25 Ekim gecesi Aydın Güzelhisar KYK Yurdunda 16 öğrencinin içinde olduğu yurt asansörü düştü. Asansörün düşmesiyle sıkışan Zeren Ertaş hayatını kaybetti. Yurt asansörünün arızalı olduğu ancak kullanıma kapatılmadığı yurtta kalan öğrencilerin geçmiş tarihli şikâyet dilekçelerinden anlaşıldı.
Zeren Ertaş için o gece yurt öğrencileri protestolara başladı. Gece geç saatlere kadar süren protestolar sırasında yurda Aydın Valisi Yakup Canpolat ve vali yardımcısı da geldi. Yurttaki öğrencilerin iddialara göre vali yardımcısının öğrencilerle konuşması sırasında “Bu kadar da abartmayın, sanki Zeren kız kardeşiniz!” dediği öğrenildi. Yurt öğrencilerinin bu ifadenin üzerine “Zeren bizim kız kardeşimiz” sloganlarını atmaya başlandığı söyleniyor.
Günler süren protestolara polis ekipleri TOMA araçlarıyla müdahalelerde bulunuldu. Yurt önünde jandarma ve polislerin günlerce bekledi ve öğrencilerin protesto etmesine müsaade etmedi. Yalnızca Aydın’da değil Ankara, İstanbul, İzmir gibi Türkiye’nin birçok il ve ilçesinde üniversite öğrencileri kampüslerde, yemekhanelerde, meydanlarda ve KYK yurtlarında Zeren Ertaş için protestolara başladı. “Katil KYK” sloganlarıyla başlayan protestolarda Aydın meydanında oturma eylemi yapan öğrenciler ters kelepçelerle gözaltına alındı. Birçok KYK yurdunda gece saatlerinde öğrenciler bahçede toplanarak “Zeren bizim kız kardeşimiz”, “Kader değil ihmal” sloganlarıyla geç saatlere kadar protestolar yaptı.

Bilirkişi raporu sonuçlandı
Aydın’da üniversite öğrencisi Zeren Ertaş’ın ölümüyle sonuçlanan yurt binasındaki asansör kazasına ilişkin bilirkişi raporunda, asansörde bakım faaliyetlerini gerçekleştiren firma asli kusurlu bulundu.
Raporda ayrıca 584 öğrencinin bulunduğu yurt için 16 kişilik iki asansörün yetersiz olduğu belirtildi. Bilirkişi raporunda asansörün bakım faaliyetlerini gerçekleştiren firma Zeren Ertaş’ın ölümünde asli kusurlu bulundu.
Aydın Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen soruşturma kapsamında görevlendirilen bilirkişilerin hazırladığı raporda olaydan bir gün sonra yapılan incelemelerde, üzerinde mavi etiket bulunan asansörün kabinini raylara kenetleyerek hızla düşmesini engelleyen ekipmanın devreye girmediği belirtildi. Ayrıca asansör kabinin kontrolsüz bir şekilde hareket etmesini engelleyen düzeneğin (UCM) hem kumanda kartı üzerinden yazılımsal olarak hem de hız regülatörü üzerinden mekanik olarak iptal edildiğinin görüldüğü aktarıldı. Bilirkişi raporunda 584 öğrencinin bulunduğu yurt için 16 kişilik 2 asansörün yetersiz olduğuna dikkat çekildi.

KYK Yurtları altı ayrı tipten oluşuyor

Türkiye’de üniversite öğrencilerinin barınması ve beslenmesi gibi temel ihtiyaçlarını karşılamak üzere kurulan Kredi Yurtlar Kurumu yurtları son iki ayda öğrencilere mezar oldu. Beş öğrenci çeşitli sebeplerle kaldıkları yurtlarda intihar etti, bir öğrenci yurttaki asansörün şikayetlere rağmen bakımının yapılmaması sonucu hayatını kaybetti.
Üniversite öğrencilerinin kaldığı KYK Yurtları altı farklı tipte kategorize ediliyor. Birinci ve ikinci tip yurtlar en uygun ücrete sahip yurtlar. Bu yurtlarda öğrenciler 4-6 kişilik odalarda ranza sistemiyle yaşıyor. Tuvalet ve banyo gibi ihtiyaçlar odalarda değil katlarda ortak olarak kullanılıyor. Birinci tip yurt odalarında öğrencilerin çalışma masaları odadaki öğrenci sayısı kadar ancak yatakların bulunduğu alanda oluyor. Birinci tip yurtlarda kalan öğrencilerin çoğu masaların kişi sayısıyla aynı olmadığını dile getiriyor. Üçüncü ve dördüncü tip yurtlarda odalar genellikle 2-4 kişilik oluyor. Banyo ve tuvalet birinci tip yurtlara göre katlarda değil odaların içerisinde bulunuyor. Beşinci ve altıncı tip yurtlarda ise odalar 1-2-3 kişilik ve en çok ücrete sahip yurt odaları oluyor. Yurtlardaki tip kategorizasyonu genellikle tip yükseldikçe daha modern, daha geniş ve kullanışlı odalara sahip olmasından kaynaklanıyor. Öğrenciler için yurtların içerisinde bulunan ve çokça sorunların yaşandığı ekstra çalışma odaları her tip yurtta bulunuyor ancak bir ve ikinci tip yurtların dışındaki tiplerde odaların içeresindeki çalışma masaları bir kapıyla bölünerek farklı bir alanda yer alıyor.
KYK yurtları yemekleri için Bakanlık sitesinde şu ifadeler yer almaktadır, “Yemek fiyatları ve gramajları tüm yurtlarımızda uygulanmak üzere Usul ve Esaslar çerçevesinde Bakanlığımız tarafından belirlenmiş olup mutfak, depo, kullanılan araç gereçler ile malzemelerin kalitesi ve hijyen şartlarına uygunluğu yurt yöneticileri ve diyetisyenler tarafından devamlı kontrol edilmektedir.” Ancak yurtlarda kalan öğrencilerin ifadelerine göre yemeklerin hijyenleri sağlanmamakta ve kontroller yapılmamaktadır.
Öğrencilere Bakanlık tarafından kahvaltıda 40 TL, akşam yemeğinde ise 80 TL olmak üzere toplam 120 TL yemek yardımında bulunuluyor. Öğrenci, belirlenen fiyattan daha fazla harcama yaparsa geri kalanını kendi cebinden karşılıyor.

Ankara’da da protestolar vardı

Ankara Hacettepe Üniversitesi öğrencileri peşi sıra gelen öğrenci intiharlarının ardından sıra arkadaşlarının da intiharı üzerine sıhhiye meydanında protesto düzenledi. Hacettepe öğrencileri “ölmeye değil okumaya geldik”, “Bir kişi daha eksilmeyeceğiz” sloganlarıyla bir basın açıklaması yaptı.
Öğrenciler yaptıkları basın açıklamasına şu sözlerle başladı:

“Bugün burada Hacettepe Üniversitesi öğrencileri olarak ortak bir acı etrafında toplanmış bulunuyoruz. Henüz Zeren’in acısıyla yüzleşememişken dün gece okulumuz öğrencilerinden İzzah Elif Zamir Khan’ın acı haberiyle bir kez daha sarsıldık. Bu ay içerisinde artık kaçıncı kaybımız saymaya içimiz el vermezken arkadaşlarımızın, kardeşlerimizin canlarının bir sayı veya bir haber başlığı olarak görülmekten öteye götürülememesi karşısında derin bir üzüntü içerisinde olmakla beraber fazlasıyla öfkeliyiz de”
Öğrenciler “yaşamak istiyoruz” diyerek gelecek kaygısı içerisinde okumaya çalıştıklarını ifade etti. Öğrenciler Türkiye’nin içerisinde bulunduğu ekonomik buhran sebebiyle geçim sıkıntısı yaşıyor. Alım gücü neredeyse her gün düşerken yalnızca öğrenciler değil birçok insan artık en temel ihtiyaçlarını bile karşılayamıyor. Öğrenciler bu geçim sorunlarını yaptıkları basın açıklamasında şu şekilde dile getiriyor: “Günlük temel ihtiyaçlarımıza ulaşmak için bir veya birkaç öğün yemeğimiz arasında seçim yapmak zorunda kalıyoruz”
Zeren Ertaş’ın bir ihmal sebebiyle hayatını kaybetmesinin ardından hali hazırda var olan ve çözüme kavuşturulmayan öğrencilerin sorunları göz önüne daha çok çıkmaya, öğrenciler birbirlerine daha çok ses olmaya başladı. Neredeyse her il ve ilçede başlayan öğrenci eylemleri “bir arkadaşımızı daha kaybetmek istemiyoruz” ifadeleriyle yankı bulurken sorunlara çözüm üretilmesi talep ediliyor.

Hacettepe Üniversitesi öğrencileri Zeren Ertaş ve sıra arkadaşları için yaptıkları basın açıklamasını şu ifadelerle sonlandırdı:
“Bütün bunlar böyleyken Zeren’i ihmaller sonucu ölüme gönderen hiçbir uygulamanızdan geri adım atmadınız. Yurtlarda önlemler almadınız. Binlerce sıra arkadaşımızı okumak ile çalışmak arasında gidip gelirken, üç öğün bile beslenemezken herhangi bir ihtiyacını karşılayamıyorken kaç genç daha bu girdaptan çıkamasın istiyorsunuz? Öğrencilerin taleplerinin görmezden gelindiği, istek ve ihtiyaçlarının yok sayıldığı, karar alamadığı, özgürce davranamadığı üniveristeleri kabul etmiyoruz. En küçük biriminden en yüksek muhatabına kadar bizim çağrımız bir an önce öğrencilerin yaşam şartlarının iyileştirilmesi için adım atılmasıdır. Bizler insan onurumuz incitilmeden, haklarımız ve ihtiyaçlarımız gözetilerek yaşamak istiyoruz. Bir kardeşimizi daha kaybetmek istemiyoruz.”

Yurtlarda kalan öğrenciler sorunlarını Görünüm’e anlattı: “KYK yurtları yaşanılacak yerler değil”

Üniversite öğrencileri yaşanan asansör faciasının ardından çeşitli sosyal medya platformlarında KYK yurtlarında yaşadıkları sorunları aktarmaya başladı. Sosyal medya platformlarına her gün en az bir şehirden bir öğrenci yurtta yaşadığı sorunları görselleriyle ileterek çözüme kavuşmasını istediğini anlatıyor.
Zeren Ertaş’ın ölümüyle sonuçlanan asansör faciasının ardından özellikle yurtlarda düşen, arızalanan asansörler öğrencilere “İhmalleriniz can alıyor” dedirtiyor. Ankara, İzmir, Antalya ve Kocaeli’nde farklı KYK yurtlarında barınan toplamda altı üniversite öğrencisi yaşadıkları sorunları Görünüm’e anlattı. Sorunların çoğu ortak ve çözüm bulunması bekleniyor.
Asansörler en büyük tehdidi oluşturuyor

KYK yurtlarında can alıcı sorun asansörler oldu. 25 Ekim tarihinde Aydın’da KYK yurdunda asansörün düşmesi sonucu Adnan Menderes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi öğrencisi Zeren Ertaş hayatını kaybetti. Yurtta yaşanan asansör kazasından önce yurt öğrencileri birden fazla kez asansörün arızalı olduğuna dair şikayetlerde bulunmuştu. Aydın Valiliğinin yaşanan olaydan sonra yaptığı açıklamalar öğrencilerin tepkisine neden oldu. Aydın Valisi Yakup Canbolat’tan gelen ilk açıklamanın “15 kişilik asansöre 16 kişi binmiş” olması öğrencilerden büyük tepki topladı. Günler süren protestolar Türkiye’nin farklı il ve ilçelerinde yapıldı. Protestolar sırasında bazı şehirlerde öğrencilere TOMA araçları ve ters kelepçeli gözaltı müdahalelerinde bulunuldu.
Sosyal medya platformlarında Zeren Ertaş’ın ölümünün ardından farklı şehirlerdeki yurtlardan asansör kazaları haberleri yayıldı. Ankara, İzmir, Antalya ve Kocaeli’nde Görünüm’e konuşan üniversite öğrencilerinin sorunları arasında kendi ifadeleriyle en çok korku yaratan yurt asansörleri oldu.

Ankara’da bulunan bir kız yurdunda yurt asansörünün Zeren Ertaş’ın ölümünden iki gün önce arızalandığını ifade eden yurt öğrencisi iki gün boyunca bir uyarı yazısının asılmadığını Zeren’in ölümünden sonra asansörlerin kullanıma kapatıldığını belirtmişti. Yaşadıkları sorunları anlatırken “Bir gün burada birinin başına bir şey gelecek” ifadelerini kullanan yurt öğrencisinin kaldığı yurtta 18 Kasım tarihinde içinde öğrencilerinde bulunduğu asansör düştü. Öğrencilerin sağlık durumlarının iyi olduğu bildirildi.
Ankara’da bulunan bir başka yurtta ise yurt öğrencisi yaşadıkları asansör sorununu şu ifadelerle anlattı:

“Burası iki bloklu bir yurt. B blokta bulunan asansör uzun zamandır arızalı, bilgi notu vardı ama tamiri yapılmadan bir süre sonra kaldırıldı.” Kocaeli ve İzmir’deki yurtlarda da aynı sorun yaşandı. Zeren Ertaş’ın ölümünün ardından yurt asansörleri birkaç günlüğüne kapatıldı ancak herhangi bir bakım yapılmadan tekrar kullanıma açıldı. Kocaeli’nde yurtta asansörler belli katlara çıkmıyor çoğunlukla da katların tam hizasında durmuyor. Yurt öğrencisi durumu asansörden inmek için merdiven basamağı atlar gibi adım attığınızı düşünün. Böyle bir asansör ne kadar güvenlik sağlayabilir?” ifadeleriyle anlattı. İzmir’de ise bir erkek yurdunda yurt asansörleri Ertaş’ın ölümünden önceki bir aylık süreçte arızalı ve kullanılmıyorken facianın ardından tamir edilerek tekrar kullanıma açılmış.

“İlk zamanlar aç kalıyordum. Midem küçüldü, alıştım.”

KYK yurtlarında kalan öğrenciler temel ihtiyaçlarında büyük sorunlarla karşı karşıya kalıyor. Bu sorunlardan biri en temel ihtiyaç olan beslenme. KYK Yurtları yönetmeliğinde beslenmeyle ilgili “Yurtlarımızda barınan öğrencilerin sağlıklı, dengeli ve ucuz beslenebilmeleri için lokanta-kantin hizmet yerleri bulunmaktadır. Yemek fiyatları ve gramajları tüm yurtlarımızda uygulanmak üzere Usul ve Esaslar çerçevesinde Bakanlığımız tarafından belirlenmiş olup mutfak, depo, kullanılan araç gereçler ile malzemelerin kalitesi ve hijyen şartlarına uygunluğu yurt yöneticileri ve diyetisyenler tarafından devamlı kontrol edilmektedir.” İfadeleri yer almaktadır.

Yurtlarda kalan öğrencilerin şikayetlerinde ilk sıralarda beslenme sorunu geliyor. KYK yönetmeliğinde yer alan ibareye karşılık öğrenciler yemeklerinden kıl, böcek, kurt hatta çakıl taşı bile çıktığını ifade ediyor. Yemek porsiyonlarının 150 gram olması gerektiği belirtilmiş ancak Antalya KYK yurdunda kalan yurt öğrencisi bir yemekte verilen porsiyonu ölçtüklerini ve 130 gram civarında bir sonuç aldıklarını anlattı. Aynı yurt öğrencisi menülerinde her zaman patates olduğunu hatta bazı akşam yemeklerinde örneğin patates yemeğiyle birlikte patatesli börek verildiğini aktarıyor. Yurt yemekhanesinde hijyenin olmadığını genellikle yemekhanelerine kedi ve köpeklerin girip çıktığını anlatan yurt öğrencisi, “Normal bir insanın doyabileceği bir yemek değil. Önümüze yemek adında bir şey koyuyorlar o kadar” ifadelerini kullandı.

İzmir’de erkek yurdunda kalan bir yurt öğrencisi yemekhanedeki tek problemin yemeğin hijyeni, tadı ve tuzunun olmamasından ziyade öğrencilere idare tarafından zorla yemek almış gibi gösterildiğini anlattı. Yurtlarda sabah 40, akşam 80 TL olmak üzere verilen para yardımı yurtların ihale usulü anlaşmalı olduğu yemek firmalarına aktarılıyor. Öğrencilerin günlük toplam 120 TL olarak belirlenen hakları yemek alan öğrencinin parmak izini okuttuğunda almış kabul edilerek dolduruluyor. İzmir erkek yurdunda kalan bir öğrenci yemek yemeseler bile idare tarafından “yemeğini alıp yeme ama parmak izini okut” şeklinde zorlamalarıyla kotanın doldurulmuş gösterilmesinin istendiğini söylüyor.

Ankara’da üç farklı yurtta kalan yurt öğrencileri yemeklerle ilgili öğrencilerin mide ve bağırsak sorunu yaşadığını anlattı. Yemekhanelerinde hijyenin olmadığı, bazı yemekhane personellerinin bone ve eldiven gibi hijyen ürünlerini kullanmadan çalıştığını söyleyen öğrenciler yemeklerden sonra ciddi mide ağrıları çektiklerini söylüyor. Bir kız yurdunda kalan yurt öğrencisi yemekhane personellerinin kötü muamelelerine maruz kaldıklarını “onlar da orada bir emekçi ama biz öğrenciler de haklı şikayetlerimiz sebebiyle kötü muameleyi hak etmiyoruz” ifadeleriyle anlatıyor. Porsiyonların verilmesi gereken miktarlarda olmadığı, yemeklerin içerisinden “arı” çıktığını söyleyen yurt öğrencisi aynı zamanda yemekhane çevresinde beslenen hayvanların yemekhane hijyenini kötü etkilediğini şu ifadelerle aktarıyor:

“Ben tabi ki hayvanları beslemesinler demiyorum ama beslenecekleri yer zaten bizim bile hijyeninden şikâyet ettiğimiz yemekhanelerin içi veya önü olmamalı. Yurt kampüsü dışında yemekleri belli bir yere konulup beslenebilir. Zaten birçok hayvanın kısırlaştırılması yapılmıyor. Çok saldırgan oluyorlar. Yalnızca hijyeni kötü etkilemek değil bizlere de saldırmaya çalışıyorlar. Bu da büyük bir sorun.”

Kocaeli’nde bir erkek KYK yurdunda kalan yurt öğrencisi yemekhane personellerinin bone taktığını ancak genellikle eldiven kullanılmadığını söylüyor. Yemeklerden çıkan saçlardan genelde öğrencilerin sorumlu tutulduğunu ve porsiyonların bir insanın doyabileceği kadar olmadığını anlatıyor. “Yemekhane yemekleriyle doymuyorum. Buraya geldiğim ilk sene aç kalıyordum artık midem küçüldü, alıştım. Yemek için cebimden aylık bin 500 lira para çıkıyordu. Ben kredi alıyorum.” ifadeleriyle yurt yemeklerinin yeterli olmadığını ve alternatif çözümlerin maddi zorluk yarattığını belirtiyor.

Yurt öğrencileri yemek sorunlarını en çok hijyen ve porsiyon yönünden eleştirmekle birlikte yurtların artan kapasiteleri sebebiyle yemekhanelerin çok kalabalık olduğunu da söylüyor. Özellikle bazen sabahları derslere yetişmek için yemekhane sırası beklemeyip aç okula gittikleri zamanlar olduğunu da aktarıyorlar. Oda kapasitelerinin artırılması sebebiyle yemekhaneler yetersiz kalıyor.

“Okumaya geliyoruz bize bir çalışma salonunu bile çok görüyorlar”
KYK Yurtları öğrenciler için bir yaşam alanı sunmak amacıyla Türkiye’nin üniversite olan her il ve ilçesinde açılıyor. Üniversite öğrencilerinin barınma ve beslenme gibi temel ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra yurt binalarında çalışma ve dinlenme salonları imkânı da sunuyor. Konuştuğumuz öğrencilerin çoğu bu imkanların yalnızca “sözde” var olduğunu dile getiriyor. Yurt öğrencileri fiziki bir çalışma salonunun olduğunu ancak bazılarının kullanıma kapalı bazılarının ise “öğrencinin kullanmaması için tüm imkanlar sağlanıyor” ifadeleriyle kullanımının konforsuz olduğunu söylüyor.

Ankara, İzmir, Antalya ve Kocaeli’nden konuştuğumuz ve farklı yurtlarda kalan beş öğrencinin yurt tipleri de farklılık gösteriyor. Birinci ve ikinci tip yurtlarda kalan yurt öğrencileri çalışma alanı olarak ya odalarını ya da ortak çalışma salonlarını tercih ediyor. Odalarında yatakların bulunduğu yerden ayrı bir çalışma alanı olmayan birinci ve ikinci tip yurtlarda kalan öğrenciler, yatak sayısı kadar çalışma masası olmadığı için ortak çalışma salonlarında çalışmak zorunda
kalıyor.

Burada ortaya çıkan sorunlardan biri yurtların internet alt yapıları biri de güvenlik problemleri oluyor. Yurt öğrencilerinin çoğu yurtlarının genellikle birçok yerinde şebekelerin ve internetin sorunlu olduğunu anlatıyor. Çalışma salonları genelde ya zemin kat ya da -1’inci katta olan öğrenciler internet sorunu sebebiyle ders çalışamıyor.
Yurtta kamera sistemlerinin çalışmadığını ve çalışma salonun olduğu yerde herhangi bir görevlinin olmadığını söyleyen öğrenciler eşyalarının güvenliğinden de şüphe duyuyorlar. İzmir’de yaşayan yurt öğrencisi durumu şu ifadelerle anlatıyor:

“Bir öğrencinin en temel ihtiyacı barınma, beslenme ve ders çalışma alanının olması. Benim yurdumda odaların kapasitesi en fazla üç kişilikken ranza sistemi ile biz odada altı kişi kalıyoruz. Üç tane ders çalışma masası var sadece. Çalışma salonu yurt içerisinde var ama uzun bir zamandır kapalı. Bu durumu CİMER’e şikayetimizin ardından yeni açtılar. Kütüphaneye ders çalışmaya gidiyorum ama yurda girmek için erken çıkmak zorunda kalıyorum çünkü geç kalınca tutanak tutuyorlar. Şikayetlerden sonra açtıkları çalışma salonunda internet yok, kamera yok, güvenlik görevlisi yok, lavabo yok. Ben burada nasıl ders çalışayım. Biz buralara okumaya geliyoruz ama bize bir çalışma salonunu bile çok görüyorlar.”

Birinci ve ikinci tip yurtlar dışında diğer yurtlarda barınan öğrencilerin ise çalışma alanları ile ilgili şikayetleri yok değil. Odalarının yataklarından ayrı bir bölümünde oluşturulan çalışma alanlarında çalışma masaları ve kitaplıkları bulunuyor. Ankara’da bir kız KYK yurdunda geçtiğimiz haftalarda öğrencilerin kitaplıkları ders çalıştıkları esnada duvardan ayrılarak masalarına düşüyor. Oda kapasitesi artırılan yurtlarda kitaplık ve çalışma masaları yataklara uygun eklenmediği için bazı öğrencilerin masa ve kitaplıkları hala temin edilmiş değil.
Odalarında yatak sayısı artırılan bir öğrenci sorununu “bana çalışma masası temin edilse de nereye konulacak? Odalarımızdan ayrı çalışma alanımız, odanın asıl kapasitesine göre belirlenmiş. Ekstra bir masa veya kitaplık oraya sığamaz” ifadeleriyle anlatıyor.

KYK yurtlarının ihmal ve sorunları saymakla bitmiyor, çözüm bulunmuyor
KYK yurtlarında yemek, oda kapasiteleri, asansör sorunu, çalışma alanlarının yetersizliği ve internet sorunları dışında da çokça sorun yaşanıyor ancak hiçbir çözüm üretilmiyor. Dört ilden altı farklı yurtta kalan öğrenciler Görünüm’e anlattıkları sorunlarının bir çözüme kavuşmasını bekliyor. Kız ve erkek yurtlarında yönetmeliğe göre aynı olan giriş saatlerinin uygulanmadığını özellikle erkek yurtlarında öğrencilerin giriş saatlerinin önemsenmediği ve saat geçtikten sonra yurda giren öğrencilere herhangi bir yaptırım uygulanmadığını söyleyen bir yurt öğrencisi durumu, “Bu bir ayrımcılıktır. Zaten 18-22 yaşlarındaki insanlara ‘sen 23.00’de burada olacaksın’ demek de doğru değil.

Büyükşehirlerde ulaşım çok zor ve yorucu bu saatlere uymak zorunda kaldığınızda hayatınızda okul dışında bir sosyal aktivite olmaması gerekiyor” ifadeleriyle anlattı.
Bazı yurtlarda şikâyet defterlerinin bulunmadığı ve ayrıca Zeren Ertaş’ın ölümünün ardından Ankara’da bir yurtta iddialara göre şikâyet defterinden eski tarihli şikayetlerin bulunduğu sayfaların yırtılarak atıldığı söyleniyor. İdari personellerle sorunlar yaşayan yurt öğrencileri personellerin üsluplarından çok şikayetçi olduklarını da aktarıyor.

Antalya’da ve Kocaeli’nde yurtlarda kalan yurt öğrencileri “İdari personel şikayetlerimizle ilgilenmiyor. Mesai saatleri içerisinde personelleri odalarında bulmak neredeyse imkânsız. Bulup derdinizi anlattığınız zaman sorununuzun bir önemi yokmuş gibi ya sizi dinlemiyorlar ya da yapılması gerekeni yapmıyorlar.” ifadeleriyle idari personeller yönünden yaşadıkları sorunları aktardı.

Altı farklı yurt öğrencisi de internet alt yapısının yetersiz olduğunu, kendilerini yurtta güvende hissetmediklerini söylüyor. Yurtların çamaşırhanelerinde de sorunlar yaşanıyor. Genellikle yurtların alt katlarında bulunan çamaşırhaneler öğrencilerin ifadelerine göre rutubet kokuyor. Makineler sıklıkla arıza
yapıyor.

Kocaeli’nde yurtta kalan yurt öğrencisi “Çamaşır makinelerinin neredeyse hepsi arızalı. Geçen haftalarda bir tanesini ben kendim tamir ettim kıyafetlerimi yıkayabilmek için” ifadeleriyle yaşadığı soruna bir çözüm üretilmediğini söylüyor.

Görünüm’e yurtlarda yaşadıkları sorunları ve endişelerini anlatan yurt öğrencilerinin hepsi zorunluluktan dolayı KYK yurdunu tercih ettiklerini söylüyorlar.
Ev kiralarının çok pahalı olması ve ekonomik olarak yetersizlikler yaşadıklarını söyleyerek başka barınacak seçeneklerinin olmadığını belirten öğrencilerden biri, yurtta barınan öğrenciler için şu ifadeleri kullandı:
“Buraya gelenin başka bir çaresi yoktur. KYK yurtları yaşanabilecek yerler değil.”

“Manevi danışmanlık”, “Psikolojik Danışmanlık”a karşı

KYK yurtlarında öğrencilerin yararlanabilmesi için iki tip danışmanlık hizmeti bulunuyor. Bunlardan biri sosyal çalışmacı ve psikolog ünvanlı personeller yani Sosyal ve Psikolojik danışmanlık hizmeti. Bir diğeri Diyanet İşleri Başkanlığı ile yapılan protokol usullerine uygun görevlendirilen personellerce verilen Manevi Danışmanlık ve Rehberlik hizmeti. 2015 yılında Diyanet İşleri Başkanlığı ve Gençlik ve Spor Bakanlığı arasında imzalanan protokolle ögrenci yurtlarında manevi danışmanlar hizmet vermeye başladı. Görev tanımları itibariyle gençlere dini inançları ile ilgili sağlanan bu danışmanlık hizmeti protokol imzalandığı sene birçok soru işaretlerine sebep oldu.

KYK’ya bağlı Bezmialem Valide Sultan ve Elmalılı Hamdi Yazır yurtlarında kalan 3 öğrencinin 2021 yılı mayıs ve haziran aylarında intihar etmesiyle birlikte dikkatler bu devlet kurumlarına çevrilmişti. Art arda yaşanan intihar vakalarından sonra yurtta öğrencilere yönelik manevi danışmanlık ofislerinin uygulamalarının doğruluğu ile ilgili şüpheli yaklaşımlar ortaya atılmıştı.
İntiharların ardından öğrenci eylemleri ve gelen tepkilerle yurttaki manevi danışmanlık ofisleri kapatılmış yerine psikologlar görevlendirmeye başlanmıştı. 2023 yılı ocak ayında manevi danışmanlar tekrar görevlendirilmeye başlandı.

“Görevli psikolog olduğunu bilen bir öğrenci henüz görmedim.”
Kredi Yurtlar Kurumu Yurtlarında 2015 yılında imzalanan protokolle çalışmaya başlayan manevi danışmanla öğrencilerin “dini inançlarını doğru kaynaktan öğrenmelerini sağlamak” amacıyla görev yapıyor. Birçok yurtta öğrenciler tarafından bir manevi danışmanlık hizmetinin verildiği bilinirken aynı zamanda psikolojik danışmanlık hizmetinin de verildiği bilinmiyor.
Görünüm’e konuşan bir yurt öğrencisi yurtlarında manevi danışmanlık hizmetinin olduğunu ve öğrencilere bu hizmeti kullanması için hatırlatmalar yapıldığını söylüyor. Bir psikolojik danışmanın da aynı zamanda yurtta görevli olduğunu ancak manevi danışmanlık hizmeti kadar dikkate alınmadığını da ifade ediyor. Yurt öğrencisi durumu şu ifadelerle aktarıyor.
“Yurtta bir manevi danışmanın hizmet verdiğini neredeyse hepimiz biliyoruz. Manevi danışmanın yanında yurtta bir de psikolojik danışmanlık ve rehberlik hizmeti veren personel de bulunuyor. Ancak manevi danışman dışında görevli bir psikoloğun olduğunu bilen bir öğrenci henüz görmedim. Eminim birçok yurrta da öğrencilerin çoğu hizmetin varlığından haberdar değildir.”

134. Sayı manşet 1’inci sayfa

134. Sayı manşet 2’nci sayfa

134. Sayı manşet 3’üncü sayfa

Haberi Duyur

Kısa Adres: http://gorunum.tk/36840
Yol: Ana sayfa » Yazılar » KYK yurtlarında kalan öğrencilere sorduk: Yaşanabilecek yerler değil

Yorumla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Eskişehirli kadın çiftçiler, Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nde Ankara’daydı

Eskişehirli kadın çiftçiler, Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nü Ankara’da çeşitli etkinliklerle kutladı. Anıtkabir’i ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Başkent Kalkınma Projesi’ni ziyaret eden çiftçiler, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde yapılan forumda kürsüden seslendi: “Çiftçi doğduk, çiftçi öleceğiz.”

Kapat