14 Temmuz 2023, Cuma - 19:46

  • google plus
  • twitter
  • facebook
  • rss

Adıyaman’da hala çadır eksiği var

Tarih: 19 Nisan 2023

|

Kategori:

|

Yazdır

|

Okunma: 39

Depremlerin üzerinden 68 gün geçmesine rağmen Adıyaman’da ihtiyaçlar hala karşılanmıyor. Merkeze uzak yerlere yardımların çok nadir geldiğini söyleyen Adıyamanlılar, bazı köylere ise ilk çadırın depremden iki ay sonra gönderildiğini belirtiyor. Üç yaşında kız çocuğu babası olan Mehmet Şahin, 68 gündür ona çadır ve konteyner verilmediğini söylüyor.

Kahramanmaraş merkezli 7.7 ve 7.6 büyüklüğündeki iki büyük depremin ardından hayat zorluklarla devam ediyor. Depremlerin büyük zararlar verdiği şehirlerden biri de Adıyaman. Adıyaman’da yaşayan depremzedeler, depremin 68’inci günü olmasına rağmen hala çok eksikleri olduğunu söylüyor. Kiracı olduğu evde depreme yakalanan Mehmet Şahin, evi ağır hasarlı olmasına rağmen kendisine çadır ve konteyner verilmediğini belirtiyor.

“Mahşer günü gibiydi”

Depremin olduğu geceyi anlatan Mehmet Şahin, Adıyaman’da o anı yaşayanlardan hiç birinin hala iyi bir psikolojiye sahip olmadığını vurguladı. Deprem sırasında herkesin çığlık çığlığa birbirinden yardım istediği ama kimsenin bir başkasına yardım edemeyeceği durumda olduğunu anlatan Şahin o geceyi “mahşer günü gibiydi” diyerek anlatıyor. Deprem sonrasında Adıyaman’ın üç gün boyunca unutulduğunu çok sık dile getiren Mehmet Şahin, eşinin dayısıyla enkaz altında dört gün boyunca konuştuğunu, ona moral vermeye çalıştığını ancak kurtarmak için geç kaldıklarını söyledi. Arama kurtarma çalışmalarının çok geç başlaması nedemiyle birçok yakınını kaybettiğini söyleyen Şahin, yaşadığı zorlukları şöyle anlattı:

“Depremde kendini dışarıya atabilenler attı atamayanlar enkazın altında günlerce kurtarılmayı bekledi. Mahşer günü gibiydi. Herkes telaş içindeydi. Kimse kimseye yardım edemiyordu. Sokakta herkes bağıra çağıra yardım istiyordu ama hangi birine yardım edebileceksin? Adıyaman’a üç gün boyunca yardım gelmedi. İnsanlar enkazdan yakınlarını kendileri kurtarmaya çalıştı. Üç gün boyunca herkes kendi enkazının altında ya ceset çıkardılar ya da kurtarmaya çalıştılar. Halk olarak biz birbirimize koşmayı bildik ama elimizde hiçbir alet edevat yoktu. Hiçbir şeyimiz yoktu enkazlardan ellerimizle kazıyarak yakınlarımızı kurtarmaya çalıştık. İnsanlar burada ölüme terk edildi. Enkazlardan yakınlarımızla günlerce konuştuk gelip sizi kurtaracaklar demekten başka hiçbir şey yapamadık. Ama verdiğimiz moraller bir işe yaramadı çünkü enkazlarda ölüme terk edildiler.”

Mehmet Şahin

“Üç aydır daha çadır ve konteyner sorunu giderilmedi”

Mehmet Şahin, depreme yakalandığında kiracı olarak oturduğu evinde ailesiyle birlikteydi. Depremden sonra evinin ağır hasar alması sonucu barınmak için çadır veya konteyner talebinde bulunduğunu belirten Şahin, hala bu talebinin karşılık bulmadığını belirtti. Kalacak yerleri olmadığı için ailesiyle birlikte bir süre şehir dışındaki akrabalarında kaldığını söyledi. Abisinin kısmen şehir dışına yerleşmesi sebebiyle onun konteynerına yerleşmek zorunda kaldığını ve deprem sonrası eşyalarını alamadığı için abisinin eşyalarını kullandıklarını ifade eden Şahin, sözlerine şunları ekledi:

“Depremin üzerinden iki ay geçti ama sıkıntılarımız hala çok. Çadır ve konteyner sıkıntımız hala var. Bunların giderilmesini bekliyoruz. Bu sorun yüzünden başka illere gitmek zorunda kaldık. Burada çadır bekledik gelmedi. Ben şu an Kırıkkale’den geldim buraya. Üç gündür buradayım. Bütün kurumlara müracaat ettim. Hala daha çadır vermiyorlar bana. Devletin insanlara bir yıl içinde her şeyin toparlanacağını, ihtiyaçlarınızın giderilmiş olacağını söyleyen vaatleri var. Ama üç aydır daha çadır ve konteyner sorunu giderilmedi. Yani bu vaatler bize hiç inandırıcı gelmiyor. Ben kiracıyım evim az hasarlı ama ev sahibim benim evden çıkmamı istiyor. Çadırım ve konteynerım yok. Abim şehir dışına yerleştiği için onların konteynerında kalıyoruz. Hiçbir eşyamızı alamadık onların eşyalarını kullanıyoruz.”

Mehmet Şahin ve ailesinin kaldığı konteyner

Mehmet Şahin ve ailesinin kaldığı konteynerın içi

“Şehir merkezinde bütün kurumlar var ama köylerde hiçbir yardım kurumu yok”

Adıyaman’da depremin olduğu gece sağnak yağışlar başladı. Yağışların artması sonucunda depremin 38’inci gününde sel felaketi yaşandı. Çadırlarda kalan depremzedelerin çadırlarına su bastı, eşyaları zarar gördü. Mehmet Şahin, yaşanan bu felaketlerden sonra çadırın da çok güvenli olmadığını bu yüzden acil taleplerinin konteyner yönünde olduğunu belirtti. Deprem gününden bu yana köylere yardımın tam olarak ulaşmadığını söyleyen Şahin, durumu şöyle anlattı:

“Adıyaman’ın depremden etkilenen köylere hala ulaşılmadı mesela. Benim kendi köyüm olan Uzunköy’de annem ve babam yaşlılar ve hala orada kalıyorlar. Orada AFAD’ın, Kızılay’ın ya da herhangi bir kurumuna ait bir çadır bile yok. Kendi imkanlarımızla, paramızla aldığımız bir çadır var. Köye gidiş yolları şu an çok kötü durumda yolların açılmasını istiyoruz. Çünkü köyde yaşayanların geneli yaşlı bu yüzden oraya yardım gitmeden kendi imkanlarıyla gelme şansları yok. Orada hala bekleyen yardıma muhtaç insanlar var. Halk olarak bize Türkiye’nin her yerinden, her kesiminden el uzatıldı. Ama devletten hiçbir şey göremedik. Şehir merkezinde bütün kurumlar var ama köylerde hiçbir yardım kurumu yok. Mesela köyde yaşayan okuma yazma bilmeyen bir teyzemiz var. Bu kadın kendi başına köyden merkeze nasıl gelecek? Bir devlet kurumuna derdini nasıl anlatacak?”

“Burada üç – dört kişi ellerinde cenaze taşıdılar”

Deprem sonrası Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay’ın yaptığı açıklamaya göre Adıyaman’da 3.438 kişi hayatını kaybetti. Adıyamanlı depremzedeler açıklanan verilerin çok daha üzerinde bir ölü sayısı olduğunu söylüyor. Ayrıca birçok cenazeye de ulaşılmadığını söyleyen depremzedeler de var. Deprem sonrası cenazeleri, depremzedelerin kendi imkanlarıyla taşıyıp gömdüğünü söyleyen Mehmet Şahin, şöyle anlattı:

“Herkes cenazelerini battaniyeye sarıp defin işlemlerini kendileri yaptı. Burada herkes kendi imkanlarıyla cenazelerini bisikletle, motosikletle taşıdılar. Hatta burada üç- dört kişi ellerinde cenaze taşıdılar. Hepsi de kefensiz. Yan yana toplu mezarlara gömüldüler. Mezarın başında bir gün durmazsan sonra gelip yerini bulamazsın. Zaten ertesi gün herkes mezarlıkta cenazelerini arıyordu. Cenaze yakınları mezarlara ya kağıt yapıştırıp ölen yakınlarının adını yazdı ya bez parçası bağladılar ya da vefat eden kişinin bir eşyasını koydular. Belki çoğunun da hala kim oldukları belli değil.”

Haberi Duyur

Kısa Adres: http://gorunum.tk/34897
Yol: Ana sayfa » Yazılar » Adıyaman’da hala çadır eksiği var

Yorumla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

“Türkiye’de Deprem Gerçeği Seminerleri” başlıyor

Seminerlerin davetli konuşmacısı, ABD Colorado Üniversitesi’ne bağlı Doğal Afetler Araştırma Merkezi’nde görev yapan ve halen Japonya Kyoto Üniversitesi’ne bağlı Afet Önleme Araştırma Enstitüsü’nde konuk araştırmacı olan Prof. Dr. James Goltz.

Kapat