Muammer Aksoy katledilişinin 35’inci yılında unutulmadı

Ankara Üniversitesi eski öğretim üyelerinden, hukukçu, siyasetçi ve yazar Prof. Dr. Muammer Aksoy, katledilişinin 35’inci yılında Cebeci Asri Mezarlığı’ndaki kabri başında anıldı. Törene Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Genel Başkanı Hüsnü Bozkurt, Ankara Barosu Başkan Yardımcısı Kemal Cihat Binici, Türk Hukuk Kurumu Başkanı Nail Gürman, Aksoy’un ailesi, öğrencileri ve sevenleri katıldı.

ADD Başkanı Hüsnü Bozkurt : “Bu yoldan dönmeyeceğiz”

Anma töreninde ilk konuşmayı yapan ADD Genel Başkanı Hüsnü Bozkurt, Muammer Aksoy ve onun gibi katledilen aydınların, Türkiye’nin bugün bu noktaya gelmemesi için mücadele ettiklerini belirtti. Yaptığı konuşmada düşünceleri nedeniyle tutuklanan ve baskıya maruz kalan aydınlara değinen Bozkurt, Aksoy’un mücadelesini sürdürme kararlılığını şu sözlerle dile getirdi:

“Hocam, hepimizi katletmedikleri sürece bu ülkede laik Cumhuriyet’i yıkamayacaklar. Türkiye Cumhuriyeti’ni bölemeyecekler ve asla ve katiyen biz bu yoldan dönmeyeceğiz. Ruhunuz şad olsun.”

Bozkurt konuşmasını şu sözlerle devam etti:

“Öldürülen aydınlarımız Kemalist devrimciydi. Hepsi, Türkiye bugün tam bu durumları yaşamasın, bu duruma düşmesin, sokakta konuşanlar tutuklanmasın, bir Büyükşehir Belediye Başkanı bir söz nedeniyle ifadeye çağrılmasın, bir Belediye Başkanı sabahın köründe evinden polislerle alınmasın diye çabaladılar ve sonrasında katledildiler.”

Hüsnü Bozkurt

THK Başkanı Nail Gürman:  “Demokrasi, insan gibi yaşama aracıdır”

Bozkurt’un ardından Türk Hukuk Kurumu Başkanı Nail Gürman da bir konuşma yaptı. Nail Gürman da Aksoy’un demokrasiye verdiği öneme dikkat çekerek, onun sözlerini anma törenine katılan yurttaşlara aktardı. Gürman, Aksoy’un fikirlerinin bugün hâlâ yol gösterici olduğunu vurgulayarak, “35 yıl önce ne dediysek, bugün de oyuz. Bu mücadele sürecek” dedi.

Gürman konuşmasının devamında şu sözleri aktardı:

“Demokratik rejim şüphesiz ki bir amaç değil bir araçtır. Ancak birkaç bin yıllık tarihsel tecrübeler bu amaca götüren en iyi en az kötü aracın çağdaş batılı demokrasi olduğunu gösteriyor. Bütün vatandaşlara, hiç değilse büyük çoğunluğa hürriyeti, güvenliği ve insan gibi yaşama olanaklarını sağlayabilecek rejim demokrasidir.”

Nail Gürman

Ankara Baro Başkan Yardımcısı Kemal Cihat Binici:”Hukukçuluğu hepimize örnek oldu”

Anmada, Ankara Barosu adına Başkan Yardımcısı Kemal Cihat Binici konuştu. Aksoy’un hem hukukçuluğu hem de meslek ilkeleriyle tüm hukuk camiasına örnek olduğunu söyleyen Binici şunları dile getirdi:

“Ankara Barosu’nun en zor döneminde başkanlık yapmış meslek üstadımız, 1980 darbesinin hemen sonrasında dört yıl kadar Ankara Barosu’na başkanlık görevini üstlendi. Çok zor dönemlerde bayrağı alarak Ankara Barosu’nun duruşunu ortaya koymuş bir başkanımız. Hukukçuluğu hepimize örnek olan, hepimizin saygıyla, sevgiyle, özlemle andığı bir başkanımızdı.”

Kemal Cihat Binici

Tören, Aksoy’un kabri başına karanfillerin bırakılmasıyla sona erdi.

Prof. Dr. Muammer Aksoy kimdir?

Hukukçu, siyaset adamı ve yazar Muammer Aksoy, 1917 yılında Antalya’da doğdu. Milletvekili Numan Aksoy’un oğlu olan Muammer Aksoy Ankara Üniversitesi Hukuk Fakültesi’ni 1939’da bitirdi. Doktorasını Zürih Üniversitesi Hukuk ve Devlet Bilimleri Fakültesi’nde yaptı.

İstanbul Üniversitesi’nde asistanlık ve Ankara Üniversitesi’nde öğretim üyeliği yaptı. 1957 yılında üniversite yasasında yapılan değişikliklerin üniversitelerin özerkliğine zarar verdiği gerekçesiyle üniversiteden istifa ederek Cumhuriyet Halk Partisi’nde siyasi hayatına başladı.

27 Mayıs 1960 sonrasında yeniden üniversiteye döndü ve Siyasal Bilgiler Fakültesi’nde Anayasa Hukuku profesörü oldu. Kurucu Meclis Antalya İli Temsilciliği (6 Ocak 1961 – 25 Ekim 1961) ile 1961 Anayasasının hazırlanmasında komisyon sözcülüğü yaptı.

CHP Parti Meclisi üyeliği görevlerini yürüttü. 12 Mart 1971 Muhtırasından sonra tutuklandı, fakat yargılama sonucunda aklandı. 1977’de CHP İstanbul milletvekili olarak meclise girdi. Avrupa Konseyi Türkiye temsilciliği ve Türk Hukuk Kurumu başkanlığı görevlerini yürüttü.

12 Eylül 1980’den sonra Ankara Barosu başkanlığına seçildi. 1989’da Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Bahri Savcı, Münci Kapani ve Bahriye Üçok gibi aydınlarla birlikte Atatürkçü Düşünce Derneği’ni kurdu. 31 Ocak 1990 günü Ankara Bahçelievler’deki evinin önünde silahlı bir suikast sonucu öldürüldü. Cenazesi 3 Şubat günü Ankara Maltepe Camii’den kaldırılarak Cebeci Asrî Mezarlığı’nda toprağa verildi. Adı, bir dönem ders verdiği Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nde en büyük iki derslikten birine verildi.