Noel, İtalya’da kültürleri buluşturuyor

Noel Pazarları, ilk olarak Avrupa’daki köylülerin kış bastırmadan önce kış boyu ihtiyaç duyacakları malzemeleri satın alabilmesi için birkaç günlüğünü kurulan pazarlardı. Bu pazarlar o kadar ilgi çekerdi ki, bir süre sonra Avrupa’nın her tarafında yılın son ayında “Kış Pazarı”,“Aralık Pazarı” adıyla kurulmaya başladı. Pazarlar zamanla “Noel Pazarı” adını aldı. Tarihte ilk kez 1434’de Almanya’nın Dresden kentinde kurulan pazar, ilk Noel pazarı kabul edildi. Günümüzde turistlerin yoğun ilgi gösterdiği, Noel zamanında şehir meydanlarında kurulan bu pazarlarda, açık hava tezgahlarında yiyecek, içecek ve hediyelik eşyalar satılıyor. Ziyaretçiler, geleneksel müzikler ve dans gösterileri eşliğinde tezgahları gezme şansına sahip oluyor.

Biz de İtalya’nın Teramo kentinde tarihi Santa Maria Assunta Katedrali’nin önünde kurulmuş bir Noel Pazarındayız. Diğer pazarlardan farklı olarak burada her bir tezgahta farklı bir ülkeye ait hediyelik eşyaların satıldığını görüyoruz. Bu tezgahlardan birinde Hindistan’ın rengarenk kültürünü yansıtan takılar satan Tullat Butt’a rastlıyoruz. Pakistanlı Butt, İtalya’ya kırk yıl önce yerleştiğini söylüyor. Kendine ait bir seyahat acentası olan ve Urdu dilinde sosyoloji üzerine kitaplar yazmış Butt’a Noel Pazarı’nı soruyoruz.

“Bu benim sanatım”

Noel pazarlarının kültürleri birleştirdiğini düşünen Tullat, her yıl İtalya’nın farklı bir şehrinde Hindistan’da kullanılan takılar sattığını söylüyor. Birlikte aynı tezgahta çalıştığı arkadaşları ise Pakistan’a özgü hediyelik eşyalar satıyor.

Tullat, “Bu zamanlarda Avrupa’ya kendi kültürümüzü tanıtmış oluyoruz” diyor. Pakistan’dayken hukuk alanında çalışan Butt, Noel Pazarı’nda takı satmasının nedenini şöyle anlatıyor: “Çoğu arkadaşım bana neden burada bu işi yaptığımı soruyor. Bu benim sanatım ve sanatımı başkalarıyla paylaşmaktan mutlu oluyorum.”

 “Sirkeci benim için unutulmaz”

Daha önce Türkiye’de de bulunan Butt, Türk kültürünün kendi kültürüne benzediğini söyleyerek “Yemek kültürümüz ve aile yapımız Türkiye ile benzerlik gösteriyor. Fakat birçok açıdan farklılıklarımız da var. Örneğin Türkiye’deki insanlar bizden daha açık fikirliler ve katılımcı, atak insanlar” ifadelerini kullanıyor. İstanbul ve Ankara’yı ziyaret ettiğini anlatan Butt, bu şehirlere hayran kaldığını belirterek, “Sirkeci benim için unutulmaz bir yerdi. Hatırlanmaya değer” diyor ve öğrenmiş olduğu birkaç Türkçe kelimeyi dile getiriyor. Sohbetimizin sonunda Butt, bize Türkçe “güle güle” diyerek uğurlamasının ardından Noel pazarından ayrılıyoruz.