RTÜK kararları ifade özgürlüğü açısından ele alındı

Sosyal Demokrat Avukatlar Derneği,  “İfade Özgürlüğü Bakımından RTÜK Kararları ve RTÜK’ün 2021 Karnesi” başlıklı bir panel düzenledi. Sosyal Demokrat Avukatlar Derneği (SDAD) Başkanı Avukat Onur Tatar’ın açış konuşması ile başladı. Onur Tatar, demokrasi için düşünce ve ifade özgürlüğünün önemine değinirken RTÜK’ün aldığı kararların ifade özgürlüğünü kısıtladığını söyledi. Tatar, “Demokrasinin gelişebilmesi için her şeyden ama her şeyden önce ifade özgürlüğü gelişmelidir” dedi. Açış konuşmasının ardından Avukat Mustafa Gökhan Tekşen moderatörlüğündeki panele geçildi. Ankara Barosu Eğitim Merkezi’ndeki panelin konuşmacıları Radyo ve Televizyon Üst Kurulu (RTÜK) Üyesi İlhan Taşçı ve Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi’nden Dr. Gökhan Bulut idi.

SDAD Başkanı Avukat Onur Tatar

İlhan Taşçı: “Siyasal iktidar ne yapmak istiyorsa RTÜK onun bir kolcu kuvvetidir”

RTÜK üyesi İlhan Taşçı RTÜK’ün bugünkü durumunu değerlendirdi.  Taşçı, “Bugün siyasi iktidar Türkiye’yi nasıl bir gömlek içine giydirmeye çalışıyorsa RTÜK de bu yönde denetim yapılıyor” dedi. Taşçı, iktidarın kendi siyasi, dini, ahlaki, manevi değerlerini RTÜK aracılığıyla topluma yaymaya çalıştığını belirterek, “Siyasi iktidar bugün ne yapmak istiyorsa RTÜK onun bir kolcu kuvvetidir” ifadelerini kullandı.

RTÜK üyesi Taşçı, medya sektöründeki tek sesliliğin pek çok sorun yarattığının altını çizdi. Demokratik ülkelerde çoğulculuğun ve çok sesliliğin önemine değinen Taşçı ayrıca gazetecinin kamuoyu adına erkleri denetlediğine de değinerek şunları söyledi:

“Gazetecilerin birini yermek ya da övmek gibi pozisyonu olmamalı. Gazetecinin amacı yeri geldiğinde eleştirebilmek, sorgulayabilmek, kamuoyu adına hesap sorabilmektir. Kişisel bir hesap görmüyorsunuz. ‘Ben daha çok öveceğim, bu iktidarı en çok ben alkışlayacağım’ demeye başladığınızda biz ona gazetecilik demiyoruz, halkla ilişkiler diyoruz”

Taşçı, internet denetlenmesine ilişkin yetkinin RTÜK’e verilmesi hakkında da değerlendirmede bulundu. Taşçı, televizyonculuğun yerine internet yayıncılığının geçmeye başladığını belirterek “İktidar da bunun farkına varmıştır ki iki yıl önce internetin denetlenmesine ilişkin yetkiyi de RTÜK’e verdi” dedi.

Taşçı, medyanın büyük çoğunluğunun aynı doğrultuda ve iktidar lehine yayın yapmasına rağmen hedeflendiği kadar etkili olamadığını belirterek şunları söyledi:

“İnsan doğası gereği gerçeği ister, hakikati ister. Hakikati vermediğiniz sürece hiçbir izlenirliğiniz olmaz. Onun içindir ki medyayı yüzde 95 yöneten güç yüzde 5’i ile uğraşıp duruyor. Çünkü o yüzde beş doksan beşten daha etkili, özgür alanı daha fazla, toplum nezdinde inandırıcılığı daha yüksek. Şunu da söyleyeyim o yüzde beşin de yaptığı yayıncılık biçimi de tartışmalı. Uluslararası anlamda, evrensel ilkeler bağlamında bir yayıncılık yaptıkları da söylenemez.

Dr. Gökhan Bulut: “RTÜK mücadelenin hem sahnesi hem konusudur”

Taşçı’nın ardından Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi Öğretim Elemanı Dr. Gökhan Bulut bir sunum yaptı. Bulut, ifade özgürlüğü kavramının tarihsel gelişimine değinerek kavramın gazetecilik için öneminden bahsetti. RTÜK’ün günümüz koşullarında “bir mücadele alanı” olduğunu vurgulayan Bulut, bugün yaşanan ifade özgürlüğü krizinin aslında bir yurttaşlık krizi olduğunu kaydetti. Bulut, “RTÜK, bir mücadele alanıdır. RTÜK’ün farklı ve özgün tarafı, mücadelenin hem sahnesi hem de konusu olmasıdır; hem RTÜK içinde hem de RTÜK hakkında bir mücadele söz konusudur” dedi.

Panelin ardından konuşmacılara teşekkür plaketi verildi ve toplu anı fotoğrafı çekildi.