Tadımız kaçtı

Türkiye’de 2010 yılında üniversitelerde öğrenci kontenjanlarının artması birçok sorunu da beraberinde getirdi. Bu sorunlar içinde en önemlisi; öğrencilerin öğle yemeklerini yedikleri yemekhanelerde saatlerce sıra beklemesi. Öğrenciler uzun bir süre yemekhanede sıra bekledikten sonra yemeklerini yiyebiliyor. Bundan dolayı çoğu zaman derslerine geç kalan öğrenciler derslerden geri kalıyor ve bu da derslerinin aksamasına neden oluyor.

Yemekhaneler Yetersiz

Geçmiş yıllarda daha kaliteli hizmet veren yemekhaneler, öğrenci sayısının artması ile birlikte, yemekhanede çalışan personel sayısının ve fiziki koşulların yetersiz olması nedeniyle öğrencilerin tepkisiyle karşılaşıyor.
Cebeci Kampüsü’nde iki tane yemekhane var. Bunlardan birisi Hukuk Fakültesi’nde diğeri ise Milli Piyango Öğrenci Evi’nin altında yer alıyor. Bu yemekhanelerde her gün yaklaşık olarak 2000 kişi yemek yiyor. Yemek saatleri ise 11.30 ile 14.00 arasında. Öğrencilerin derslerinin bitiş sürelerinin aynı olması belli saatlere yoğunluk yaşanmasına neden oluyor. Bu konuda görüşünü aldığımız Siyasal Bilgiler Fakültesi İşletme Bölümü 2. sınıf öğrencisi Ahmet Çağ, yoğunluğun fazla olmasını, derslerin bitiş saatlerinin aynı olmasına ve yemekhanelerin kapasitelerinin yeterli olmamasına bağlıyor.

Yemeklerin Kalitesi Düştü

Cebeci Kampüsü’ne yemek hizmeti sağlayan bir önceki firma, yemeğin kalitesini düşürmesi ve personelin maaşını ödemediği için öğrencilerin mücadelesi sonucu değiştirildi. Şimdiki firma da daha önceki firma gibi yemeklerin kalitesini giderek düşürüyor. Bu konu da görüşünü aldığımız İletişim Fakültesi 4. sınıf öğrencisi Ayhan Koç “Yemek ihalesi taşeron şirkete veriliyor ve bu şirketin amacı kârını artırmak. Bundan dolayı yemek şirketi de personel sayısını azaltarak, yemeğin kalitesini düşürerek ve temizlik harcamalarını kısarak daha fazla kar elde etmeye çalışıyor. Bundan en zararlı çıkan kesim tabii ki biz öğrenciler oluyor” dedi.

Özelleştirme ve Kalitesizlik

Son yıllarda uygulanan neoliberal politikalar ile devlet küçültülüyor ve kamu kurumlarında bazı işler taşeron firmalara veriliyor. Bu işlerin başında yemek hizmetleri geliyor. Bu konuda görüşlerini aldığımız İletişim Fakültesi Öğretim Üyesi Prof Dr. Arslan Sonat “Özelleştirme günümüzde küresel bir olgu ve dünyanın birçok yerinde yemek işleri ihale ile özel şirketlere veriliyor. Önemli olan, ihale ile yemekleri özel şirketlere vermek değil, bundan sonra ihaleyi alan şirketi denetleyerek kaliteli yemekler çıkmasını sağlamak” dedi.