1 Ağustos 2023, Salı - 18:52

  • google plus
  • twitter
  • facebook
  • rss

Uyuşturucu satışları korkutuyor

Tarih: 12 Ocak 2013

|

Kategori:

|

Yazdır

|

Okunma: 1.656

TUBİM’in yaptığı araştırmaya göre, Ankara’da uyuşturucu satıcılarının 15 yaş altı kişiler olması, bölgede uyuşturucuya karşı mücadelenin zayıf olduğunu gösteriyor.

Uyuşturucu satışları korkutuyor

Türkiye Uyuşturucu ve Uyuşturucu Bağımlılığı İzleme Merkezi’nin (TUBİM), Türkiye Uyuşturucu Raporu’na göre, Avrupa’da ve Türkiye’de en çok kullanılan uyuşturucu maddenin esrar olduğu belirlendi. Raporda, son bir yıl içinde 23 milyon civarında Avrupalı yetişkinin esrar, 4 milyon civarında yetişkinin kokain, 2 milyon yetişkinin extacy ve 2 milyon yetişkinin de amfetamin kullandığı belirlendi.

Çinçin uyuşturucu satışında başı çekiyor

Ankara’nın yoğunlukla uyuşturucu satılan semtlerinde yaptığımız araştırmalarda ortaya çıkan istatistikler ise ürkütücü boyutlarda. Uyuşturucu satıcılarının büyük çoğunluğunun 15 yaş altı çocuklar olması, satıcıların yoğun olarak bulunduğu mahallelerde göstermelik polis arabalarının dışında bir tedbir bulunmaması ve denetimli serbestliğin ciddiye alınmaması en dikkat çekici noktalar.

Cezai ehliyetlerinin olmaması nedeniyle küçük yaşta sicilleri bozulan çocuklar, hapiste olan babalarının yokluğunda ailelerine bakmak için bu işe devam ettiklerini belirtirken, aileleri geçmişte sabıka kayıtlarında “uyuşturucu satıcısı” şeklinde bir ibare yer aldığından dolayı başka bir iş yapamadıklarını savunuyorlar. Her gün, akşam haberlerinde izlediğimiz uyuşturucu operasyonları ise gerçeğin yalnızca küçük bir kısmını yansıtıyor.

Yoğun uygulamanın Cuma ila Cumartesi günleri olduğu semt giriş ve çıkışları, hafta içi her gün ziyarete açık, denetimsiz serbestlik denilebilecek rahatlıkta ve yüksek oranda da tehlikeli. Mahalle sakinleri belli saatlerden sonra sokağa bile çıkamadıklarını vurgularken, tanıklık yaptıkları mecburi sır hakkında konuşurken kimliklerinin saklanmasını da özellikle istiyorlar.

Madde bağımlılığı ve satışı konusundaki mücadelede son yıllara göre önemli bir gelişme kaydedildiyse de, alınması gereken bir çok önlem var. Uyuşturucuyla mücadele dernekleri ve güvenlik güçleri gerekli tedbirleri aldığı sürece gençler, madde bağımlılığına karşı korunabilecek.

TUBİM ve Ankara Alkol ve Madde Bağımlılığı Tedavi ve Eğitim Merkezi (AMATEM), uyuşturucunun üç koldan kontrol altına alınabileceği fikrini savunuyor. İzleme (önleme), tedavi (rehabilitasyon) ve ceza (adalet) boyutlarında değerlendirilebilecek madde ve madde bağımlılığı, Türkiye’de nasıl işleniyor?

Rehabilitasyon merkezi yok

AMATEM yetkilisi Uzman Psikolog Tamer Duman, alkol ve madde bağımlılığı tedavisinin gönüllülük esasına dayalı olduğunu belirtti. “İnsanlar, aile zoruyla veya kendi istekleriyle, tedavi olmak için buraya başvuruyor. Tedavi olmayı istemek başarıya yaklaşıldığının belirtisi olsa da tek başına yeterli değil. Alkol ve madde bağımlılığı tedavisi çaba ve sabır ister” diyen Duman, tedavi yöntemlerini de şu şekilde özetledi: “Poliklinik doktorları hastayı görüp bir tedavi planı yapıyorlar. Tedavinin ilk aşaması detoksifikasyon, yani arınma. Amaç, kullanımı bırakılan maddenin yoksunluğunu gidermek. Yatış süresi hastanın durumuna göre 2 ay ya da daha fazla olabilir. Sonrasında 10 seanslık grup terapisi yapıyoruz. Öncelikle tedavi motivasyonlarını artırıyoruz.”

Tedavinin başlangıç aşamasının biraz stresli olduğunu belirten Duman, bir de rehabilitasyon merkezlerinin eksikliğinden bahsetti. “Burası yataklı tedavi merkezi, bir rehabilitasyon merkezi değil. Buradan çıkanlar gidebilecekleri bir rehabilitasyon merkezi olmadığından, evlerine gidiyorlar. Türkiye’de bu aşamada bir rehabilitasyon merkezi yok ve bu büyük bir eksiklik” şeklinde konuşan Duman, yine de son yıllarda tedaviye daha yoğun taleplerin olduğunu belirtti.

Doğru bilinen yanlışlara değinen Duman, satanların ve kullananların masumiyetini savunduğu esrarın, düşünüldüğünün aksine şiddetli bağımlılık yaptığını ve diğer maddelere geçiş niteliği taşıdığına dikkat çekti. Uzun süre esrar kullananların yüzde 60’tan fazlasında psikotik semptomlar ortaya çıktığını belirten Duman, “Bağımlılar bu semptomları ‘trip’ olarak adlandırır. Bunun anlamı şüpheciliktir. Sürekli bir korku hâli söz konusu olur. Uyuşturucu ile mücadelenin en önemli ve ilk adımı insanların maddeye ulaşımını engellemektir” dedi.

“Bağımlılık parmak izi gibidir”

AMATEM yetkilisi Doç. Dr. İhsan Tuncer ise, madde bağımlılığı tedavisinde başarı oranının yüzde 10 ile 20 arasında olduğunu belirtti. Aile desteği ve sosyal şartları uygun olan hastaların tedavide de daha şanslı olduklarını vurgulayan Tuncer, “Bağımlılık parmak izi gibidir. Tanımı ortak olsa da herkesin bağımlılığı ve ihtiyaç duyduğu tedavi farklıdır” diyerek şahsi gayretin tedavi için ne derece önemli olduğunun altını çizdi. Tuncer, maddeye ulaşımın engellenmesine ayrıca önem verilmesi gerekliliğini de şöyle açıkladı: “Uyuşturucu kullananlar suç işlemeye daha meyillidirler. Çünkü hayatlarının merkezinde maddeye ulaşmak yatar. Maddeye ulaşmak için suç işlemek madde bağımlısı olmayan bir insana oranla daha fazladır. Kullanmak satmak ve dağıtmak ayrı suçlardır, ayrı cezaları vardır. Eğer hasta tedavi süresince uyuşturucu kullanırsa o zaman hapis cezası var. Devlet bu konuda gayet hümanist bir yaklaşım içinde. Denetimli serbestlik, ceza yasasındaki ilgili maddenin öngördüğü şekilde yapılır. Devletin neredeyse tüm kurumlarıyla iş birliği yaparak uyuşturucuyla mücadele etmesi gerekir. Rehabilitatif faaliyetler eskiye göre daha farklı ve ulaşılabilir.”

Denetimli serbestlik

Türkiye’de uyuşturucu kullanımı hukuken suçtur. 2005 yılında Türk Ceza Yasası’nda yapılan değişiklikle “tedavide denetimli serbestlik” uygulaması getirilmiştir. Uygulama ceza almadan, bağımlılıktan kurtulmayı sağlıyor. Ancak tedavi şartlarına uyum sağlamayan sanık, hakkında verilen ceza tecil kararı bozularak cezaevine gönderiliyor.

Bilgisine başvurduğumuz TUBİM yetkilileri madde bağımlılığının gün geçtikçe artmasına meydan okuyan bir eda içerisinde çalışmalarına devam ediyorlar. TUBİM, internet sitesinde kendini şöyle tanımlıyor: “TUBİM, bağımlılık yapıcı madde ve madde bağımlılığı konusunda veri toplama, analiz ve bu veri ve analizler neticesinde mücadele stratejileri ve eylem planları hazırlayan bir kuruluştur. Merkez 2002 yılında Başbakanlık tarafından, İç İşleri Bakanlığı Emniyet Genel Müdürlüğü (EGM)Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanlığı’na(KOM) bağlı olarak kurulmuştur.” EMCDDA’nın ulusal temas noktası olan TUBİM’in Türkiye’nin pek çok yerinde bulunan temas noktaları ile ortak çalışmalar ile erken uyarı sistemi, veli-öğrenci-idareci boyutunda çok kollu çalışmaları mevcut.

Haberi Duyur

Kısa Adres: http://gorunum.tk/1587
Yol: Ana sayfa » Yazılar » Uyuşturucu satışları korkutuyor

Yorumla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ziraat mühendisiyken “ekolojik bakkal” açtı, yerli üreticiye destek veriyor

Ziraat Mühendisi Melike Başak Yağmur, Ekolojik Bakkal’da organik ürün satışının yanı sıra kendi üretimi yemekler de yapıyor. Yağmur, organik ürün tüketiminin doğanın ve Dünya’nın korunması için oldukça önemli olduğunu vurguluyor.

Kapat