14 Temmuz 2023, Cuma - 19:47

  • google plus
  • twitter
  • facebook
  • rss

“Diorama, olmak istediğim kişiye giden bir yol”

Tarih: 26 Ocak 2023

|

Kategori:

|

Yazdır

|

Okunma: 77

Sosyal medyada “Karina” ismiyle bilinen Şimal Gürkan, İzmirli bir diorama sanatçısı. Diorama sanatı ile bir Youtube videosu sayesinde tesadüfen tanıştı. İlk çalışmasının ardından iki sene geçti. Geçtiğimiz ay İzmir Kısa Film Festivali’nde Şimal Gürkan’ın 8 parçalık sergisi açıldı.

Şimal Gürkan, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümünden 2020 senesinde mezun oldu. Aynı sene yaşanan pandemi nedeniyle “Mezun oldum şimdi ne yapacağım” sorusunu kendine soran Şimal resim ile ilgilenmeye başladı. Tişört ve mum boyayarak yapmak istediği şeyi ararken sosyal medyada yabancı bir diorama sanatcısını gördü. Şimal Gürkan iki senedir Diorama sanatıyla ilgileniyor.

Harry Potter filminden Hagrid’in kulübesi

Diorama sanatı ile nasıl tanıştınız?

Aslında her şey Youtube videosu izleyerek başladı. Gördüğüm şeylerden etkilendim ve ilk çalışmamı yaptım. Minik bir kitaplık yaptım elimdeki imkanlarla. Bir sonraki hafta ise büyük çalışmamı yapmaya çalışırken buldum kendimi. Üzerinden yaklaşık 2 sene geçti ve İzmir’de 8 parçalık ilk sergimi açtım.

 İlk çalışmalarınız ile son tamamladığınız eserler arasında nasıl farklar var?

İlk çalışmalarımı yaparken hiç malzeme bilgim yoktu ve yeni başladığım için çok heyecanlıydım. Her şey hemen olsun istiyordum haliyle hem estetik açıdan hem simetrik olarak çok iyi görünmüyorlardı. Tabi ben bunu kendimi geliştirdikçe fark ettim. Farklı malzemeler ve teknikler denedikçe daha başarılı sonuçlar elde etmeye başladım ve sabretmeyi öğrendim. Çalışmalarım bu sayede gerçeklik ve boyut kazandı diyebilirim.

 Son zamanlarda diorama yapmak için film sahneleri seçiyorsunuz. Neden “o” filmlerin “o” sahneleri?

Diorama yapmaya başladığımda bir sene kadar kendi tasarımlarım üzerinde çalışıyordum. Daha sonrasında İzmir Kısa Film Festivali ile iletişim kurduk. Sonrasında yaptığımız görüşmelerde bunun festivalde sergilenmesine karar verdik.

Filmleri seçerken kültleşmiş ve insanların hayatlarına dokunmuş, içinde karakter olmasa dahi görünce herkesin “Bu, şu filmden değil miydi” diyebileceği sahneleri seçmeye özen gösterdim. Sergide de bunu başarabildiğime dair güzel geri dönüşler aldım. Devam eden süreçte sanırım filmler üzerinden devam edip birkaç film daha ekleyeceğim. Sonrası için kendi tasarımlarımı hayata geçirmeye başlarım diye umuyorum.

Diorama çalışmalarını sergilemenin yanı sıra internet üzerinden satışa çıkarıyorsunuz. Geçiminizi diorama ile mi sağlıyorsunuz?

Diorama ile geçimimi sağlamaya çalışıyorum. Şu an başka bir işle uğraşmıyorum. İlerisi için de diorama yapmaktan başka bir iş düşünemiyorum. Fakat sadece evden yapıp satmakla kalmak yerine farklı fikirler üzerine yoğunlaşmayı düşünüyorum. Nasıl ilerleyeceğimi zaman gösterecek.

Yıldızlararası filmindeki Murphy’nin odası

Bir çalışmanıza ne kadar vakit ayırıyorsunuz ve çalışmalarınızın maliyeti ne kadar?

Genel olarak bir çalışma 3-4 haftalık bir mesai sonucu ortaya çıkıyor. Hazırlık sürecinde filmi seçtikten sonra sahneyi detaylıca inceleyip varsa kamera arkası görüntüleri ve film hakkında çekilmiş belgeselleri izliyorum. Çünkü bu mekânları hatırlanabilir ve özel kılan şeyler karakterler kadar orada bulunan eşyalar. Bu yüzden tablolardan oyuncaklara kadar her şeyin olabildiğince gerçeğine yakın olmasına özen gösteriyorum.

Maliyet çalışmadan çalışmaya değişiyor tabii ama genel olarak kullandığım, her çalışmamda gereken bazı malzemeler var. Ortalama olarak bu malzemelerin 250-300 lira tuttuğunu söyleyebilirim.

Kariyerinizin devamında sadece diorama mı var? Bu sanat sizin için ne anlam ifade ediyor?

Bazen televizyonda, sosyal medyada insanlar görürdüm, olmak istedikleri kişiyi bulmuşlar, sevdikleri işi yapıyorlar, işlerinden bahsederken gözleri ışıldıyor. Hiç öyle biri olamam gibi geliyordu. Tam mezun olacağım sene ne yapacağım diye düşünürken hayatım değişti ve ilk defa olmak istediğim kişiyle tanıştığımı hissettim. Yavaş yavaş o kişi olma yolunda ilerliyorum. Diorama benim için olmak istediğim kişiye giden bir yol diyebilirim.

Şimdilik sergimi farklı şehirlere götürüp insanlara sunmayı planlıyorum ve bunun için çalışıyorum. İlerleyen zamanda kendi atölyemi açmak ve stop-motion filmlere set hazırlamak gibi hayallerim var. Farklı fikirlere de her zaman açığım o yüzden bunlardan çok daha farklı şeyler de yapıyor olabilirim.

 

Yüzüklerin Efendisi filmindeki Bilbo Baggins’in evi

Esaretin Bedeli filminde Brooks’un intihar ettiği oda

 

 

Haberi Duyur

Kısa Adres: http://gorunum.tk/33605
Yol: Ana sayfa » Yazılar » “Diorama, olmak istediğim kişiye giden bir yol”

Yorumla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

“Türkiye’de Deprem Gerçeği Seminerleri” başlıyor

Seminerlerin davetli konuşmacısı, ABD Colorado Üniversitesi’ne bağlı Doğal Afetler Araştırma Merkezi’nde görev yapan ve halen Japonya Kyoto Üniversitesi’ne bağlı Afet Önleme Araştırma Enstitüsü’nde konuk araştırmacı olan Prof. Dr. James Goltz.

Kapat