Karadağ’ın efsanesi belgesel film oluyor
Ankara Üniversitesi İletişim Fakültesi öğrencilerinin proje olarak Kültür Bakanlığı’na sunduğu ve onay aldığı “Karadağ’ın Bakiresi” isimli belgesel film ilginç konusu ve çekim teknikleriyle dikkat çekiyor.
3D Stereoscopic tekniğinin denendiği bu belgeselde, izleyici 3D gözlük takarak ortam derinliğini hissedebilecek ve filmin içinde yer alabilecek. Bu belgeselin yönetmenlerinden biri olan Emir İskender, belgeseli çekme fikrinin kendisi gibi Trabzonlu olan arkadaşları Adem Koç, Doğukan Hazar İskenderoğlu ve kendisinden çıktığını söyledi. Emir İskender, “Bu projeyi üçümüz hazırladık. Yazın bir sohbet esnasında Sümela Manastırı’nın yeterince tanıtılmadığını konuştuk ve aklımıza hemen böyle bir proje yapma fikri geldi. En kısa zamanda bir araya gelerek bu projeyi tamamlayıp Kültür Bakanlığı’na sunduk. Birkaç ay sonra hiç beklemediğimiz bir anda Kültür Bakanlığı’ndan aradılar ve projemizin kabul edildiğini söylediler. Kültür Bakanlığı destekli bir proje bu” diye konuştu.
Belgeselin isminin “Karadağ’ın Bakiresi” olduğunu söyleyen filmin diğer yönetmeni Doğukan Hazar İskenderoğlu, “Karadağ, Sümela Manastırı’nın bulunduğu dağın ismidir ve bakire ismi de Meryem Ana’yı temsil ediyor. Karadağ’ın Bakiresi, aynı zamanda Trabzon Müzeler Müdürü Nilgün Yılmazer’in Sümela Manastırı hakkında yazdığı bir makalenin ismiydi ve bu bizi çok etkiledi. O yüzden bu ismi kullanmayı uygun gördük.” dedi.
Çekimlerin toplamda iki hafta sürdüğünü belirten İskenderoğlu, “Çok zorluk yaşadık, hava muhalefeti nedeniyle çekimlerimiz aksadı ve bazı sahneleri ertelemek zorunda kaldık. Ancak bütün zorluklara rağmen çekimleri bitirmeyi başardık.” dedi. İskenderoğlu, “Bu bizim ilk profesyonel işimiz ve ismimiz henüz duyulmadığı için insanlar biraz temkinli yaklaştı. Mesela isim yapmış olsak tüm kapılar açılırdı ama o kapıları biz zorladık. Trabzon Valiliği, Kültür Bakanlığı, Trabzon Belediye Başkanlığı, Trabzon Müzeler Müdürlüğü’nün ve daha birçok kurumun desteğini aldık” dedi. İki yönetmenle çalışmanın işin daha kolay ilerlemesini sağladığını söyleyen İskenderoğlu, “Zaten birbirimizi çok iyi tanıyorduk dolayısıyla aramızda hiçbir uyumsuzluk olmadı. Günler öncesinden neyi nasıl çekeceğimizi planlıyorduk “ diye konuştu.
“Bu Belgesel Filmde Çok İlginç Teknikler Denedik”
Ekipte sabit 15 kişinin yer aldığını, onun dışında ekibe dahil olanlar ve ekipten çıkanların olduğunu söyleyen belgeselin yapımcısı Adem Koç, “Ekipte olanlar lafta değil gerçekten arkadaştı. Bu yüzden hiçbir uyum sorunu yaşamadık. Bazen sinirler gerilmedi değil ama gergin ortam uzamadan son buldu. Zaten çok stresli bir iş yapıyoruz, olur böyle şeyler.” dedi. Belgeselin alışılmışın dışında, farklı bir iş olduğunu belirten Koç, ”Bu belgesel filmde çok ilginç teknikler denedik. Örneğin 3D Stereoscopic olarak alternatif bir kurgu yapılacak. Yani bu belgesel 3D gözlüklerle izlenebilecek.” diye konuştu. Belgeselde sıkça geriye gitmeler olacağını belirten Koç, 1700 sene öncesinin canlandırmaları yapıldığını, bilgisayar teknolojisini kullanarak o zamanın ortamını oluşturmak gerektiğini söyledi. Koç, sözlerine şöyle devam etti: “Seyirci bu belgeselden çok memnun kalacak. Post prodüksiyon işlemleri bittiğinde Trabzon’da bir de gala yapmayı düşünüyoruz.”
Trabzon’da yaşayan ve tiyatro oyuncusu olan Hüseyin Kör ise, “Belgeselin yönetmenlerinden Doğukan, bu proje için benimle görüştüğünde gerçekten çok etkilendim ve hemen projede yer almak istedim” dedi. Dayı rolünü canlandıran Kör, aslında bir nevi oyuncu koçluğu da yapıyor. Çünkü yeğenleri rolündeki çocuklar kendi öğrencileri. Aynı zamanda ekipten oyuncuların da filmde rol aldığını söyleyen Kör, “Filmde ekibin uyumu bana ve öğrencilerime de yansıdı, o yüzden hiçbir zorluk çekmedik. Tabii ki ufak oyuncularımızın sık sık acıkması dışında” dedi.
Haberi Duyur
Kısa Adres: http://gorunum.tk/2068
Yol: Ana sayfa » Yazılar » Karadağ’ın efsanesi belgesel film oluyor
Bir cevap yazın