CNN Türk Yapımcısı Cem Seymen, İLEF’teydi
Para Dedektifi programının yapımcısı ve sunucusu Cem Seymen, Sosyal Güvenlik ve Medya Atölyesinin ilk gününde genç iletişimcilerle buluştu. Sosyal sorunların çözümünde iletişimin gücü: Televizyonu sosyal amaçlar için kullanmak başlıklı seminerde konuşan Seymen, tarım politikaları, eğitim, ekonomi, teknoloji ve bilim olmak üzere birçok konunun üzerinde durdu.
CNN Türk ekranlarında Para Dedektifi programı ile izleyicilerle buluşan Cem Seymen son dönemde programında tarım ve hayvancılık sektörünün sorunlarını özellikle işlemesinin nedenlerini Medya Atölyesi katılımcılarına anlattı. Ayrıca Türkiye ekonomisi ve eğitim sistemini değerlendiren Seymen, bu alanlarda var olan sorunlar üzerine sorduğu sorulara cevaplar verdi.
Türkiye’de tarım ve hayvancılığı, güvencesizliğin ve gelecek kaygısının en çok yaşandığı sektörler olarak tanımlayan Seymen, “İstihdamın kayıt altına alınamadığı en korkunç sektörlerden bir tanesi tarım ve hayvancılık. İstihdam diye bir şey yok. Sadece sosyal güvencesi olmadığı için, sadece para kazanamadıkları için ve sadece kendilerine gelecek görmedikleri için tarımı bırakıyor insanlar. Bunu bırakmasınlar diye mücadele ediyorum” diyerek Para Dedektifi programında neden bu konuyu işlediğini anlattı.
Tarımla ve hayvancılıkla uğraşmayı bir savaşa benzeten ve yeni jenerasyonun çiftçiliği bir meslek olarak değil, aşağılayıcı, küçümseyici bir iş olarak algılandığını dile getiren Seymen, sanayi ülkesi olarak bilinen birçok Avrupa ülkesinin aslında tarım ve hayvancılık ülkesi olduğunu dile getirdi.
40 TL karşılığında ırgatlık
Son 2 buçuk yılda 1,7 milyon, son 10 yılda ise 6 milyon insanın tarımsal faaliyeti bırakarak büyük şehirlere göç ettiğini söyleyen Seymen, toprakları büyük şirketler tarafından ellerinden alınan insanların şehirlerde umdukları hayatı bulamadıklarında köylerine dönerek büyük şirketlere günlük 40 TL karşılığında ırgatlık yaptıklarını ve böylelikle topraksız köylüler haline getirildiklerini, ülkedeki tarımın büyük şirketler tarafından endüstriyel tarıma dönüştürüldüğünü Medya Atölyesi katılımcılarına anlattı.
Ayrıca Seymen, “Son 10 senede 6 milyon kişi tarımı bırakmış, ekmekten vazgeçmiş. Tarımla uğraşan nüfus gün geçtikçe azalmış. Avrupa Birliği’ne söz vermişiz çünkü: tarım nüfusu önce %10 sonra %5 olacak. AB bastırıyor, tarımı bitir diyor” diyerek meselenin ciddiyetini vurguladı.
“3500 yıldır tarım yapılan bir coğrafyada, 93 ayrı ürünü 108 ayrı ülkeden ithal ediyoruz”
Türkiye’nin geleceğinin tarım ve hayvancılık sektöründe olduğunu birbirinden farklı örneklerle anlatan ünlü sunucu, konuşmasının büyük bir bölümünü bu konuya ayırdı. Türkiye’nin tarım ve hayvancılığa önem vermeyen devlet politikaları sonucunda tohum ve gıda ihtiyacı bakımından dışa bağımlı bir ülke haline geldiğini söyleyen Seymen, “3500 yıldır tarım yapılan bir coğrafyada, bu kadar çeşitliliğin ve zenginliğin olduğu bu topraklarda 93 ayrı ürünü 108 ayrı ülkeden ithal ediyoruz” dedi.
“Tohum sadece toprakta olur bankada olmaz”
Yerli tohum ekiminin yasaklandığını, kullananlara ise 1 yıl hapis cezası ve 10 bin TL para cezası öngören yasalarla çiftçinin hibrit tohumlar kullanmaya mecbur bırakılmasının ciddi bir yanlış olduğunu söyleyen ünlü sunucu Birleşmiş Milletler raporlarını referans göstererek 2020 yılında dünyayı ciddi bir kıtlığın beklediğini vurguladı.
Bu konuyu ilgili bakana sorduğunda ise Avrupa’nın en büyük tohum bankasının kurulduğu cevabını aldığını söyleyen Seymen, “Bakana diyorum ki kıtlık geldiğinde hibrit tohum satmadı bize bu ülkeler, bakan bana dedi ki ‘Avrupa’nın en büyük tohum bankasını kurduk. Satmasınlar, tohum bankasından bütün tohumlarımı çıkarırım bütün halkımı da beslerim’. Bilim adamları bağırıyor: ‘Eğer toprakla buluşan tohum iklim şartlarına uyum sağlamazsa kısırlaşır’. Tohum sadece toprakta olur bankada olmaz, değil Avrupa’nın bütün Samanyolu’nun en büyük tohum bankasını kursanız, hiçbir faydası yok. Çünkü zaman geçiyor. Bütün bunlara uyum sağlaması gereken tohumumuzun toprakta olması gerekir” dedi.
“Dünyanın en kaliteli domatesi Soma’daymış”
Geçtiğimiz yıl Soma’da yaşanan maden katliamını da tarım sektöründeki yanlış devlet politikalarına bağlayan Cem Seymen, konu ile ilgili olarak “Soma’da çok büyük bir felaket yaşadık. Dünyanın en kaliteli domatesi Soma’daymış. 1980’lerden beri Avusturalya’ya bile ihraç yaparmışız. Somada kömür havzaları, damarları bulununca karar verilmiş. Tarım o kadar da iyi getirisi olan bir sektör değil denmiş. Ve yavaş yavaş tarım bitirilmiş. İnsanların bu koşullarda madene inmelerinin sebebi şu: garantileri yok, sosyal güvence altında değiller, sigortaları yok. Tarımda çalışıp parasını kazananı, ekonomiye katkı yapanı biz ekonomik eleman olarak görmüyoruz. Emeklilik şansını vermiyoruz. Bunu bir meslek olarak bile sınıflandırmamışız” dedi.
Ayrıca Seymen, Soma’da yaşananları anlatmaya devam ederek “Sosyal güvenceleri olmadığı için hiçbiri zaten Soma’da domates yetiştirmek istemezdi. Çünkü madene girenler ‘en azından sigortam var’ diyorlar; 60 yaşına geldiğinde eline 3 kuruş para geçmesini istiyorlar. Kim ister ki kömür madenine girmek? Ailesinden 5 tane erkek evladını kaybetmiş bir babayla konuştum. 6’ncısı yanındaydı, 14 yaşında. ‘Bak o da girecek’ dedi. ‘Engellemeyecek misin’ dedim, ‘nasıl engelleyebilirim?’ dedi, ‘18 yaşına gelsin burada çalışacak’. Başka bir alternatifi yok. Orada tarım bitirilirken, bir alternatif bırakılmazken, domates yetiştirmesin de mutlaka burada çalışsın diye o hayata mahkûm edilmiş insanlar” diye ekledi.
“Memleket seferberliği”
Son 15 senede 16 bin insanın iş cinayetlerinde hayatlarını kaybettiğini belirten Seymen, “Korkunç bir tablo. İş güvenliği yok ve bunun maliyeti sizin aldığınız kömüre bile yansımıyor. Yani önceliklerimizi belirlememiz ve acilen karar vermemiz lazım. Hangi sektörün kime ne kadar zenginlik getireceğine karar vermemiz lazım. Ben yanlış bir karar verdiğimizi, tarım ve hayvancılığı çok fazla önemsemediğimizi düşünüyorum. Bu insanların tekrardan tarıma kazandırılarak Anadolu’da ciddi bir zenginlik yakalayabileceğimizi düşünüyorum” sözlerinin ardından bu yaşananlara dair çözüm önerilerini sıralamaya başladı.
Çözüm önerilerini anlatan ünlü sunucu, “Hemen yapmamız gereken şey tarım ve hayvancılığı desteklemek, köylüyü kalkındırmak. Şehirlere gitmiş köylünün tekrar köyüne dönüp meralarında hayvan beslemesi ve toprağında her türlü ürünü yetiştirmesi. Bunları da o kadar kaliteli yetiştireceksin ki sıkı denetim olacak. Ziraat mühendisleri, veterinerler Anadolu’ya yayılacak, memleket seferberliği bu, tek tek kontrol edecekler üretilen ürünleri. Dünya standartlarının üstünde değerler üreteceğiz ve ‘made in Turkey’ yazısıyla dünyaya ihraç edilecek” dedi.
“Cumhuriyet tarihinin en yüksek dolar değeri”
CNN Türk kanalında Para Dedektifi dışında günlük ekonomi haberlerini de sunan Cem Seymen, Türkiye ve dünyadaki ekonomik tabloyu Medya Atölyesi katılımcıları için yorumladı. Dünyanın çok derin bir krizden geçtiğini ve Amerikan Merkez Bankası’nın trilyonlarca dolar piyasaya sürerek krizin üstesinden gelindiğini anlatan Seymen, gelişmekte olan ekonomiler kapsamında değerlendirilebilecek olan Türkiye’de son dönemde döviz kurunda yaşanan dalgalanmaya dair, “Cumhuriyet tarihinin en yüksek dolar değeri ile karşı karşıyayız. Korkunç bir fakirleşmedir bu. Genç nüfusu bu kadar yoğun olan bir ülkenin dolar bazında borçlanması sizin geleceğinizin çalınmasıdır” dedi.
“Kendi kendimizi kandırıyoruz”
Türkiye’nin 2023 yılındaki ihracat hedeflerinin 500 milyar dolar olduğunu hatırlatan Seymen, bu hedeflerin tutmasının mümkün olmadığını dile getirdi. Konu ile ilgili değerlendirmelerine devam eden Seymen, “Kendi kendimizi kandırıyoruz aslında. Bütün cumhuriyet toplam büyümelerine baktım, ortalama %5. Savaş, kıtlık, yoksulluk içinde yaratılan bir büyümeden bahsediyorum. Son 12 yılda, politik bir şeyden bahsetmiyorum, ortalama büyümemiz ise %4,9. Cumhuriyet tarihinin büyümesinin altında yani. Bizim dışımızda bir dünya var ve bizden daha çok büyüyor. Çünkü bilime, teknolojiye yatırım yapıyorlar” diyerek ekonomi değerlendirmelerine son verdi.
“Okuduğunu anlamada ise 45. Sıradayız”
Son olarak eğitim sistemini değerlendiren ünlü sunucu, “Türkiye dünyanın 10 büyük ekonomisinden biri olabilir mi tartışmasına benim bir cevabım var gerçekten. Bence olamaz. 76 milyon nüfusumuz var; hala bir milyonu okuma yazma bilmiyor. Bu çok can yakıcı bir şey. Hala bir yerlerde korkunç bir cahillik var ve ona dokunamamışız. Bu, işin en kötü tarafı. Daha dramatik olarak bir şey söyleyeyim size. PISA testi yapılır, 65 ülke arasında. Matematikte 42, fende 44. sırada, okuduğunu anlamada ise 45. sıradayız. Bu çocuklar fark yaratacaklar, bilim üretecekler, sorgulayacaklar ve biz ekonomide dünyanın ilk 10’u arasına gireceğiz. Asla giremeyeceğiz. Bu eğitim sistemiyle olmaz, bu eğitimle olmaz, bu anlayışla olmaz. Mümkün değil” dedi.
Cem Seymen sözlerine son verirken, karamsar olmadığını, bu sorunlarla mücadele etmenin yolunun medya, akademi, üniversiteler ve bütün ülkeyi bir sivil toplum kuruluşu olarak görüp birlikte mücadele etmekten geçeceğini söyledi.
Cem Seymen Kimdir?
Bilkent Üniversitesi’nde Turizm İşletmeciliği okudu. Kısa bir süre turizm sektöründe çalıştıktan sonra, ABD’de City University of New York’da Siyasal Ekonomi, ardından da New York Üniversitesi’nde Televizyon Yayıncılığı öğrenimi gördü. ABC, CBS ve NBC televizyonlarında profesyonel meslek seminerlerine katıldı. Türkiye’ye döndükten sonra BRT Televizyonunda farklı bir dil ve üslupla kaleme aldığı yaşam haberlerini sunduğu Hayatın Renkleri programı seyircinin ilgisini çekti. Kanal 9’da kendi hazırladığı metinlerle İngilizce haber spikerliği ve dış haberler muhabirliği görevlerini aynı anda yürüttü. Bu arada Beykent Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı bölümünden mezun oldu. Şair Cevat Çapan ile “Joseph Conrad Romanlarında Sömürgeciliğin İzleri” konulu yüksek lisans tezini hazırladı. CNN Türk Ekonomi Servisi’nde çalışmaya başladığı günden bu yana dünyadaki dev bütçeli şirketlerden Anadolu’nun çeşitli yerlerindeki çiftçilere kadar her düzeyden insanın çabasını ve kaygılarını ekrana yansıtmayı amaçlayan programlara imza atmaktadır.
Haberi Duyur
Kısa Adres: http://gorunum.tk/5670
Yol: Ana sayfa » Yazılar » CNN Türk Yapımcısı Cem Seymen, İLEF’teydi
Bir cevap yazın