Hüseyin Coşkun: ‘Kulüpler ideallerini belirlemeliler’

Fotoğraf: Ali Atmaca / AA

Türkiye’de 138 yüzme kulübü olmasına rağmen, sadece İstanbul takımlarından Galatasaray ve Fenerbahçe kulüpleri sporcularına maddi ve manevi destek veriyor ve uluslararası alanda sadece bu iki kulüp ülkemizi temsil edebiliyor. Hüseyin Coşkun, ülkemizi rekorlar ve başarılar anlamında İstanbul takımlarının temsil ettiğini vurguladı. Coşkun, “Bu başarılara rağmen ülkemiz olimpiyatlarda ve diğer uluslararası müsabakalarda bir başarı yakalayabilmiş değil. Bir elin parmakları ile sayılabilecek bu kulüplerin de yer aldığı, kayıtlı 138 yüzme kulübünden diğerlerinde büyük olanaklar yok” dedi.

“Geçim sıkıntısı ideallerin üzerine çıkıyor”

Kulüplerin ve antrenörlerin, idealler ve para ikilemi arasında kaldığını ve amaçlarının milli sporcular yetiştirmek yerine ağırlıklı olarak para olduğunu kaydeden Coşkun, “Türkiye’de rekor kıran veya milli takıma geçen sporculara baktığımızda, ağırlıklı olarak bütçesi güçlü olan İstanbul takımlarından olduğu görülüyor. Bu sadece kendilerini yetiştirmiş oldukları sporculardan kaynaklanmıyor. Diğer takımlardaki başarılı sporcuları da transfer ediyorlar. Geçim sıkıntısı ideallerin üzerine çıkıyor ve milli sporcuların yetişmesi arka planda kalıyor” diye konuştu.

“Başarı için altyapı önemlidir”

Türkiye genelinde Gençlik ve Spor Bakanlığı, belediyeler, üniversite ve özel okulların yüzme havuzlarına sahip olduklarını dile getiren Coşkun, sporcuların bu havuzlarda yetiştiğini, bu bağlamda tesislerin sayılarının yeterliliğinin, kullanımdaki verimliliğin, bakım, onarım ve işletme sorunlarının dikkate alınması gerektiğini belirtti. Ayrıca, tesislerin performans amaçlarına hizmet etmesi gerektiğinin de altını çizen Coşkun şunları dile getirdi: “Tesislerin performans amaçlarına hizmet edip etmediği de önemli bir konudur. Yüzme bir su sporudur ama kara çalışmaları bir o kadar önemlidir. Dolayısıyla yüzme havuzlarının ofisler, soyunma odaları, tuvalet, duşlar ve havuz çanak kısmıyla sınırlı olmaması gerekir. Bunların yanı sıra kara çalışmalarına olanak sağlayacak çalışma mekânlarına, kullanılabilecek kondisyon malzeme ve araçlarına da sahip olunmalı.”

“Başarıya göre destek sağlanıyor”

Başarılı olan veya seçilmiş sporculara Gençlik ve Spor Bakanlığı’nın, Olimpiyat Komitesi’nin ve federasyonların maddi destek sağladığını ifade eden, “Devlet, genel anlamda bütün spor dalları ile ilgili olarak çıkarmış olduğu yasa ve yönetmeliklerle sporcuların başarı düzeylerine bağlı olarak maddi olanaklar sağlamaktadır. Bunun yanı sıra, milli sporculara iş olanakları da yaratmaktadır. Federasyonlar başarılı sporcuları seçerek bu sporculara kamp olanakları sunuyorlar. Bunların dışında, üniversitelerin Spor Bilimleri ve Teknolojisi, Beden Eğitimi ve Spor Bölüm ve Yüksekokulları giriş sınavlarında yüzme geçmişlerinden dolayı giriş avantajları sağlanmaktadır” açıklamasında bulundu. Amerika Birleşik Devletleri’ndeki üniversitelerin, dünyanın her bölgesinden başarılı sporculara burslu eğitim imkânı sağladığını ve sporcuların yüzme sporunda elde etmiş oldukları derecelerle Amerikan üniversitelerinde istedikleri alanlarda eğitim alma olanağından faydalandığını da belirten Coşkun, bu durumun birçok yüzücü için gelecekleri açısından son derece önemli olduğunu söyledi.

“Hedef 2012 Londra Olimpiyatları”

Yüzme Federasyonu’nun bir önceki olimpiyatlardan beri bazı çalışmalar yürüttüğünü ve 2012 Londra Olimpiyatları için bir kadro oluşturulduğunu dile getiren Coşkun, bu kadroya belirlenmiş olan hedefler doğrultusunda bir program uygulandığını söyledi. Coşkun, bu tür uygulamalar ile beraber sporcu yetiştirmeye yönelik hedeflerin belirlenmesi ve yetenek seçimi konularının üzerinde çalışılması gerektiğinin de altını çizdi. Yüzme spor dalının yaygınlaştırılması için var olan havuzların verimliliğinin arttırılmasının önemini vurgulayan Coşkun, bakım ve onarımı sürdürülen havuzların bir an önce ve sürekli kullanılabilir hâle getirilmesi, inşası süren havuzların faaliyete geçmesinin gerektiğini söyledi.

“Kulüpler ideallerini belirlemelidir”

Gelecekte yüzme sporundaki başarıya yönelik umutların her zaman korunması gerektiğini ifade eden Coşkun sözlerini şöyle bitirdi: “Yüzme sporunun içinde olan idari ve uygulama kadroları, başarılı olmak için umutlarını yitirmemeliler. Hedeflerini bu doğrultuda belirleyip emeklerini bunun için harcamalılar. Federasyon ve kulüpler aynı amaca hizmet etmeli. Şu anda baktığımızda gelecek için umut var. Sporun evrenselliği içinde, kendi içimizde olup bitenlerle tatmin olmamamız gerekiyor. Vizyonumuzu açık ve ileriye dönük olarak düzenlememiz gerekiyor. Kurulu olan kulüpler ideallerini belirlemeliler. Varlık sebeplerini unutmamalılar.”