İlef, Beşiktaş’ın amigosu Alen’i ağırladı

Spor yorumcuları tarafından Türkiye’nin en büyük tribün lideri kabul edilen Alen Markaryan, müsabakaların başlamasına dakikalar kala taraftarlar tarafından sahaya davet edilir. İnönü Stadı’nda oynanan futbol maçlarında kapalı tribünü, basketbol karşılaşmalarında ise pota arkası tribününü yönetmekte. Bunun yanı sıra BJK TV’deki “Kara Kartal Forum” programının yorumcularından biridir.

“İyi bir Beşiktaşlıyım”

En büyük hayalinin yurtdışında Şampiyonlar Ligi maçında dört bin kişilik taraftarla Beşiktaş’ı temsil etmek olduğunu söyleyen Alen Markaryan Çarşı grubu taraftarlarının “Nasıl bir Beşiktaşlısınız?” sorusuna: “Öncelikle Türkiye’de stadın en güzel yerinde maç izleyen tek taraftar Beşiktaş taraftarıdır. Stadın en hakim olan yerindeyiz. Babam iyi bir Beşiktaşlı maçlara gidip gelir hatta maçlarda kolunu kıran bir adam. Bana hep Beşiktaş’ı anlatırdı bende kendimi iyi bir Beşiktaşlı olarak yetiştirdim. 79-80 yıllarında benim abi dediğim adamın oğlu, bugün bana abi diyor yani tribünde kopma yok. O yıllarda maça gelenler hala maçlara geliyor. Beşiktaş semtinin stada yakın olması 90’lardan itibaren Beşiktaş’ı Beşiktaş yaptı. Bende bunun bir parçasıyım ve bunun için çalıştım” şeklinde cevap verdi,

“Temeli sağlam”

Tribünde 35 bin Beşiktaşlı taraftarın tek hareketle nasıl kontrol ediyorsunuz sorusuna Markaryan, “O gösteriler birer showtime, oraya inildiğinde herkesin gözü sizde Alen diye biri var, yani bir obje, önemli olan diğer insanların oraya bağlı kalması, odaklanması. İşin özüne geldiğimizde Alen seviliyordu. Nedenine baktığımızda tribüne ağaç koysanız aşağı yukarı 30 sene dalı budağı Kabataş’a, Beşiktaş’a çıkar yani temeli sağlam insanlar sizi istiyorsa oraya çıkarabiliyorlar” dedi.

“Eğitim almadım”

Sadece amigo değil aynı zaman da Pasfotomaç gazetesinde düzenli olarak köşe yazarlığı yapan Markaryan, yazarlık konusunda eğitim almadığını, liseyi bitiremediğini ve kader mahkûmu olduğunu söyledi. Çok kitap okuduğunu belirten Markaryan, Ahmet Arif hayranı olduğunu ve yazarken onun şiirlerinden etkilendiğini dile getirdi. Avrupa’daki taraftarlar maça eğlenmeye, hafta sonlarını geçirmek için gidiyor diyen Markaryan, sözlerine şöyle devam etti: “Orada holiganizm farklı bir yerde. Türkiye’de farklı yaşanıyor kareografinin, flamanın ve pankartın tribün misyonundan olmadığını, ciğerden bağırmanın 40 bin kişinin yüreğini sahaya atmasından pay çıkartıyorum kendime. Maçta insanların kartal gol gol tezahüratı futbolcuları baskı altına almıyor aksine onlara pozitif enerji veriyor.” “Arjantin’deki insanların tribün showlarına hep hayret ederim, çok hoşuma gider kare kare izlerim” diyen Markaryan, ilgilisini çeken şeyin flamalar değil;tribünün yapısı ve taraftarın bağırması olduğunu söyledi.