20 Nisan 2024, Cumartesi - 03:49

  • google plus
  • twitter
  • facebook
  • rss

“Durumumuzda değişen bir şey yok sadece acılara alıştık”

Tarih: 15 Şubat 2024

|

Kategori:

|

Yazdır

|

Okunma: 34

Mehmet Tırpan bir arama-kurtarmacı. Depremde, aynı soy adını taşıdığı 22 akrabasını kaybetmiş. Yüzlerce kişiyi kurtarmışlar enkazdan . İsias’ta ölen sporcu gençlerin çığlıklarını ise unutamamış. Tırpan, deprem gecesini ve geçen bir seneyi Görünüm’e anlattı.

Depremlerden etkilenen 11 il benzer kaderi paylaştı. Depremden sonra arama kurtarma ekipleri, barınma ihtiyacı için gerekli çadırlar bölgeye çok geç ulaştı. Depremin ardından uzun bir süre temel ihtiyaçlara ulaşmak oldukça zordu. Deprem bölgesinde görüştüğümüz, “Devlet bizi unuttu” diyen yurttaşlar kendi aralarındaki dayanışmayla bazı sorunları çözmeye çalıştıklarını belirtiyor.

Adıyaman Yetimler Derneği de deprem sonrasında yardım çalışmaları yürüten sivil toplum kuruluşlarından bir tanesi. Derneğin emekçilerinden ve arama-kurtarmacı olan Mehmet Tırpan derneğin koordinasyonundan görevli. Deprem anından itibaren arama-kurtarma, çadırların ihtiyaç sahiplerine iletimi, gıdaların dağıtımı gibi devletin sorumluluğunda olan meselelerde gönüllü olduklarını belirten Tırpan deprem sürecine ilişkin şunları söyledi:

“Bizim önceden planladığımız bir toplanma alanımız vardı. Aramızda arama-kurtarma faaliyetleri için ekipmanlarımız ve içinde doktor ve anestezi uzmanlarının da olduğu yetkili arkadaşlarımız mevcuttu. Önceliğimiz arama-kurtarma çalışmaları oldu ve yüzün üstünde yaralıyı enkazdan çıkardık. Yüzün üstünde de cansız beden çıkardık. Dondurucu soğukta bu çalışmaları üç gün sürdürdük zaten belirli bir saatten sonra enkazın içinde hayatta kalmak imkansıza yakın. Sonrasında o üç günde Adıyaman’a ekmek, su, ilaç, insani yardımların hiçbiri ulaşmadığını gördük bu meseleyle ilgilendik. Ne Kızılay, ne AFAD ortada yoktu. Ana alter yolların hepsi çöktü. Bu kaos halinde halk kendi içinde dayanışarak hayatta kaldı.

Beşinci günde yetkililer buraya gelmeye başladı. Sonra da acılarımızla baş başa kaldık. Benim soy adımı taşıyan 22 akrabamı ilk üç günde enkazdan çıkardım. Anne, baba, çocuklar. Depremin üçüncü gününde akrabalarımı gömmek için cenaze torbası bulamadım. Aynı enkazdan çıkardığım battaniye parçalarına onları sararak yıkama, cenaze namazı gibi hiçbir islami gerekliliği yerine getiremeden onları toprağın altına gömdüm.”

Mehmet Tırpan

Depremden sağ kurtulan depremzedeleri ilerleyen günlerde büyük zorluklar bekliyordu. Adıyaman’da depremin olduğu hafta geceleri sıfırın altına düştü ve o günlerde çadıra ulaşmak mümkün değildi. Sokakta kalan depremzedeler yakacak odun bile bulamıyordu, Mehmet Tırpan şehir dışında kurduğu bağlantılarda yemek, su ve ilaçla birlikte odun teminini de sağladıklarını söyledi. Tırpan deprem sonrasında bölgeye ulaşan çadırların az olması nedeniyle 10 kişilik çadırlarda 50’ye yakın kişinin kalmaya çalıştığını, gıda, ısınma için yakıt gibi temel ihtiyaçların ulaşmaması nedeniyle çevre illere zorunlu bir şekilde göç edildiğini belirtti.

En büyük sorunlardan biri de hijyendi. Temizlik malzemelerinin olmamasının yanında dört gün su verilmedi ve daha uzun süre elektrik hizmeti sağlanmadı. Tırpan, Adıyaman’da çalışmalar sürerken haftalarca yıkanmadıklarını, aynı giysilerle uzun süre vakit geçirdiklerini bu yüzden bit sorunuyla pek çok kişinin karşılaştığını söyledi. Mehmet Tırpan şunları belirtti:

“Deprem anında çöken binalar Atatürk Bulvarı’nı ve diğer tüm ana alter yolları kapattı. Destek araçlarının şehir dışından merkeze gelmesi çok zor olduğu gibi şehrin farklı bölgelerine dağıtımı da çok sıkıntılıydı. Depremin ikinci gününde Balıkesir’den motosikletli arkadaşlar gelmişti. Genç arkadaşlar lojistik anlamda çok önemli bir görev üstlendiler. Araçla ulaşımın mümkün olmadığı yerlere temel ihtiyaçların ve deprem sürecinde unutulan ilaçların teminini onlar sağladı. Civar köylerin de ihtiyaçları vardı. Bana sosyal medya üzerinden offroad araç grubu ulaşmıştı. Onlar kolaylıkla çevre illere gerekli malzemeleri taşıdı.”

“İsias’taki sporcuların çığlıklarını duydum”

Mehmet Tırpan’ın ailesinin yaşadığı bina, KKTC’den gelen voleybol kafilesindeki çocukların da içinde bulunduğu 72 kişiye mezar olan İsias Otel’in çaprazında. Tırpan şunları anlattı:

“Depremden sonra enkaz altında kalmayanlar öncelikle kendi sevdiklerine, yakınlarına koştu. Yetkililerin olmaması, arama kurtarma başta çoğu faaliyetlerinin aksamasındaki temel sebep de bu. Örneğin itfaiyeyi, polisi aradığınızda onlar da enkaz altında veya enkaz altındaki yakınlarını kurtarma derdinde. Ben de ailemin yaşadığı apartmana gittim. Enkazı gördükten sonra bir takım alet, makine bulma umuduyla ana caddeye doğru geçtim. Hemen yandaki enkazda sporcu çocukların çığlıklarını duydum. “Bir buradayız, yaşıyoruz, amca ayaklarını görüyoruz bu tarafa gelin” diye bağırışlarını duydum. Bulabildiğim kadar alet bulup koordinasyonu sağladıktan sonra yaklaşık 12 saat sonra İsias’ın enkazının oraya yeniden geldim. Çocuklar hala hayattaydı. Dışarıdan gelen ekipler daha erken bölgede olsalardı o çocuklar kurtulabilirdi. Bizim o an her yere müdahale edecek imkânımız yoktu, canlarımızı kaybettik.”

İsias Otel’in enkaz alanı

Kızılay’ın Adıyaman İl Başkanı tutuklandı, koordinasyon sağlanamadı

Depremin ardındaki saatlerde en temel sorun barınmaydı. AFAD ve Kızılay çadır temini konusunda 11 ilde organize olamadı. Adıyaman’da ise Kızılay İl Başkanı aynı zamanda Süeda Kent Sitesi müteahhidi Mehmet Murat Bulut depremden kısa bir süre sonra gözaltına alındı. Toplam 70 kişinin hayatını kaybettiği binanın müteahhidi olan Bulut’un tutuklu olması nedeniyle kentte uzun süre Kızılay faaliyetleri düzenli bir şekilde yürütülemedi. Tırpan ilk üç gün yetkililerin olmadığını belirterek şunları söyledi:

“İlk üç gün zaten kimsesizdik. Daha sonrasında AFAD’ı görmeye başladık. Kızılay’ın Adıyaman İl Başkanı, yaptırdığı bina çöktüğü için tutuklanmıştı. Kızılay ortada yoktu çünkü bir yöneticisi bile yoktu. Kızılay olmayınca, AFAD yetersiz olunca onların açığını kapatmak için bizim daha fazla yere yetişmemiz gerekti. Yükümüz birden beşe, beşten ona katlandı.”

“Yoksullukla, eksiklerle birlikte yaşamaya alıştık”

Büyük yıkımın ardından bir yıl geçti. Adıyaman’da kent düzeni tekrar kurulmaya başlasa da binlerce kişi konteynerlerde yaşıyor. Depremden bir yıl sonraki Adıyaman’ı sorduğumuz Mehmet Tırpan şöyle özetliyor:

“Bir yılda hiçbir şey değişmedi. Biz acılarla, yoksullukla, eksiklerle birlikte yaşamaya alıştık. Biz acılara, yokluğa alıştık. Ne ilaç ne doktor bile yok hala. Şehir merkezindeki hastane yıkıldı, en yakındaki hastane otogarın bile ilerisinde 10 kilometreden daha uzak. Barınma, eğitim sorunları devam ediyor, kültürel anlamda zaten bitti burası. Buradaki tek gerçeklik şu an duyduğun makine sesleri. Bir yıl geçti, hasarlı binalar yıkılıyor, yerine yenileri yapılıyor. Toz ve gürültü içinde yaşıyoruz.”

Adıyaman Cumhuriyet İlkokulu/ Okulun oyun alanı hasarlı binanın hemen yanında. Çocukların parka gitmesi için çatıdan düşen ve kaldırılmayan taşların üstünden geçmek zorunda.

Haberi Duyur

Kısa Adres: http://gorunum.tk/37346
Yol: Ana sayfa » Yazılar » “Durumumuzda değişen bir şey yok sadece acılara alıştık”

Yorumla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kadına şiddet davasında karar: 14 yıl 2 ay hapis cezası

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencisi ve okulun Ülkü Ocakları sorumlusu Necip Mert Yalçın, ayrıldığı kadın E.M’yi beş yerinden bıçaklayarak ağır bir şekilde yaraladığı ve nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçundan yargılandığı davada 14 yıl 2 ay hapis cezası aldı.

Kapat