Örgütsüz çağrı
Çağrı merkezi çalışanlarının en büyük sorunlarının başında ise örgütlenememe geliyor.
Esnek çalışma koşulları, 1980’lerden sonra gelişen neoliberal politikalarla birlikte ortaya çıktı. Bu çalışma koşullarını günümüzde temsil eden iş sahalarından biri de çağrı merkezleri. Bu merkezler, işsiz birçok insan için iş vaat ediyor gibi görünse de, çalışanlar durumun o kadar pembe olmadığını ifade ediyor. Çağrı merkezinde çalışanlar, birçok sorunu içinde barındıran sektörün çok yorucu bir alan olduğunu belirtiyor.
Çağrı merkezi çalışanı Tuğçe Erdoğan, gün içerisinde karşılaştığı sorunları şöyle dile getirdi: “Genelde 12.00 ila 21.00 vardiyasında çalışıyorum. Projelere göre değişiklikler oluyor. Müşteri genelde hep sinirli, agresif ve istemeyen taraf, sen ise ısrarcı taraf oluyorsun.” Belli saatler arasında mola kullandıklarını dile getiren Erdoğan, “Molalarımız sınırlı oluyor. 14.00′de yarım saatlik yemek molamız var. Molalarımızı parça parça onar dakika olarak kullanmak ve takım liderinin verdiği komutlara uymak zorundayız” şeklinde konuştu. Erdoğan, projelerinin değişebildiğini yani takım liderinin projeyi değiştirip başka bir proje alabildiğini söyledi ve şöyle devam etti: “Buna göre aboneler de değişiyor, biz de değişiyoruz. Agresif olmaya karşı koyamıyoruz. Çünkü istemediğin bir projeye geçiyorsun. 21.00′de zaten oturum kapatıp işi bitiriyoruz.”
Çalışma saatleri zorluğunun yanı sıra gün içerisinde birçok sorunla mücadele etmek gerektiğini aktaran Erdoğan, “Dışarıdan gelen çağrıların bir an önce verilen komutlara göre cevaplanması gerekiyor. Konuşma süresinin çok önemli olduğu, müşteriye karşı her zaman saygılı olunması gerekliliği ve benzeri kuralları içeren bir liste yapılabilir. Ayrıca yapılan işle ters orantılı yürüyen bir maaş sistemi de cabası. Tüm bunlar insan kapasitesini zorlayan şeyler. Ancak tüm bu sorunlara ve güç çalışma koşullarına karşın işveren çalışanını korumak için hiçbir şey yapmıyor” dedi.
“Örgütlenmek işten atılmanın başlıca sebebi”
Örgütlenmenin diğer iş kollarında olduğu gibi çağrı merkezlerinde de zor olduğunu belirten Erdoğan, çağrı merkezi çalışanlarının tüm bu sorunlarla baş etmek için örgütlenmeye çalıştığını söyledi. Ancak bu çalışmalarında da patron engeliyle karşı karşıya kaldıklarını ifade eden Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü: “Bir çağrı merkezinde ajansanız örgütlenmeniz işten atılmanızın başlıca sebeplerinden biri olabiliyor. Türkiye’de çağrı merkezi çalışanlarının örgütlenebildiği yerler sınırlı. Çağrı Merkezi Çalışanları Derneği (ÇMÇ-DER) bunlardan bir tanesi. ÇMÇ-DER tüzüğündeki kuruluş amacını, çağrı merkezi çalışanlarının bir araya gelebileceği bir platform olmak ve çağrı merkezi çalışanlarının hak kazanımlarına aracılık etmek şeklinde açıklıyor.”
ÇMÇ-DER’in yanı sıra bir de çağrı merkezi çalışanlarının kurduğu gercegecagrimerkezi.org adlı internet sitesinin olduğunu söyleyen Erdoğan, bu sitenin derneğe göre örgütlenme açısından daha verimli ve radikal olduğunu söyledi.
Erdoğan, başrollerini Mert Fırat ve Saadet Aksoy’un üstlendiği ‘Başka Dilde Aşk’ adlı filme de konu olan bu sitenin, çalışanların sorunlarını paylaşabildiği, başka çağrı merkezlerinde çalışan insanlarla konuşabildiği, çağrı merkezleri ile ilgili tüm haberlerin ve eylemlerin yer aldığı sosyal bir platform olduğunu da aktardı. Zor şartlar altında örgütlenemeden çalışmak zorunluluğunu vurgulayan Erdoğan, “Peki tüm bu alanlar çağrı merkezi çalışanları tarafından ne kadar biliniyor ve ne kadarı hayata geçebiliyor? Yukarıda da bahsedildiği gibi bir çağrı merkezi çalışanının örgütlenmesi işveren açısından büyük bir problem. Zaten çok zor şartlar altında çalışan insanlar, işten atılma kaygısıyla örgütlenmeye çok da sıcak bakmıyor” dedi.
Geçtiğimiz yıllarda Burger King Çağrı Merkezi çalışanlarının gerçekleştirdiği “Sipariş yok, destek var” eyleminin önemli bir adım olduğunu belirten Tuğçe Erdoğan son olarak şunları söyledi: “Çağrı merkezi çalışanlarının sorunları çözüme ulaştırmak için örgütlenmeleri gerekiyor. Çünkü iş yerleri içerisinde sorunlarımızı çözecek bir kimse bulunmuyor.”
“Çalışanların iş kanununu ve anayasayı okumaları gerekiyor”
2004 yılından beri çağrı merkezlerinde çalışan Emrah Bey ise, “Daha önce çalıştığım firmada sendika temsilcisi olarak faaliyet gösterdim. Her firmada olduğu gibi burada da işler kolay yürümüyor. Herkes kendi tarafından bakıyor. Anlattıklarınızı ne şekilde anladıkları çok önemli” açıklamasını yaptı. Örgütlenme konusunda yöneticiden ziyade çalışanların daha fazla zorladığını söyleyen Emrah Bey, “Çünkü algılama, araştırma ve kültür seviyeleri çok farklı. O yüzden kolay bir süreç değil” diye konuştu. Örgütlenmenin önemli olduğunu ve bunun gerçekleşebilmesi için çağrı merkezi çalışanlarının bilinçlenmesi gerektiğini ifade eden Emrah Bey, “Sorunlarla baş edebilmek için yapılması gereken en önemli şey çok iyi bilmek ve öğrenmek. Çalışanların iş kanununu ve anayasayı okumaksı gerekiyor. Bunlar hakkında yeterince değerlendirme yapıp konunun üzerine gidersek, en önemlisi bilinçlenirsek örgütlenmenin önü daha kolay açılır diye düşünüyorum” dedi.
Haberi Duyur
Kısa Adres: http://gorunum.tk/185
Yol: Ana sayfa » Yazılar » Örgütsüz çağrı
Bir cevap yazın