6 Kasım 2024, Çarşamba - 22:42

  • google plus
  • twitter
  • facebook
  • rss

Ruhun yeni hastalığı ‘panik atak’

Tarih: 20 Ekim 2011

|

Kategori:

|

Yazdır

|

Okunma: 199

Öyle hızlı bir çağda yaşıyoruz ki, bulutların üstünde gezerken kendimizi bir anda yerin yedi kat dibinde bulabiliyoruz.

Her şey bir anda değişiyor. İnsanoğlu, keşke karşılaşacağı tüm yeniliklere hazırlıklı olabilse ama olamıyoruz işte. Peki, elimizde mi bu? Belki. Ama daha da önemlisi karşılama gücü elimizde olan ya da olmayan bu olgunun öyle bir esiri oluyoruz ki, vücudumuz dahi bu zayıflığımızdan yararlanıp bizi yanıltabiliyor. Bunun adına da panik atak deniyor. Peki nedir bu hastalık, hangi sebeblerden dolayı meydana geliyor? Panik atağı ruh ve sinir hastalıkları Uzmanı Dr. Nevzat Satmış’a sorduk.

Kesinlikle tedavi edilmeli

Panik atağın çok ciddi ve kesinlikle tedavi gerektiren ruhsal bir hastalık olduğunu belirten Uzman Doktor Nevzat Satmış, bu hastalığın görülmeden önce, kişiyi olumsuz olarak etkileyen bir olayın varlığını ve kişinin bilinçaltına yerleşmesi sonucu ortaya çıktığını söyledi. Ayrıca panik ataklı kişinin kötü bir şey olacakmış hissiyle yoğun bir endişe, korku ve dehşete kapıldığını belirten Satmış, “Hasta korku nöbeti geçirdiği anda ortamdan uzaklaşmak, bulunduğu yeri terk etmek veya derhal bir sağlık kuruluşuna gitmeyi kendisi için çözüm olarak düşünüyor. Ama durum gerçekte böyle değil. Çünkü bu nöbetler çok kısa bir zamanda başlayıp bitiyor.” dedi.

Çok kısa bir zamanda yaşanan bu hastalık anında, panik atak’lı hastanın öncelikle rahatlatılması gerektiğini vurgulayan Satmış, hastayı daha sakin bir yere götürerek serinkanlı bir şekilde olaya müdahele edilmesini ve hastaya derhal nefes egzersizleri yapılıp bu durumun geçici olduğunun hatırlatılması gerektiğini söyledi. Panik atak belirtileri gösteren kişinin, bu hastalıktan kurtulması için hastalığa karşı savaş açması ve derhal işinde uzman bir ruh doktoruna gitmesi gerektiği mesajını verdi. Satmış’ın bir diğer üzerinde durduğu nokta ise, “Hastanın yalnızken panik atak nöbeti geçirmesi durumunda ilk yapması gereken, korkmadan hastalığın üzerine gitmesi, fiziksel olarak geçirdiği bazı duyguları psikolojik sorun haline getirmesi gerekir. Panik atak anında hastanın derin nefes alarak bunun korkulacak bir durum olmadığını, sadece kuruntusu olduğunu düşünmesi ve ‘ben iyiyim, bu beni yıpratamaz’ gibi kendine rahatlatıcı sözler söylemelidir.” dedi.

Tedavisi mümkün

Nevzat Satmış, panik atak’ın tedavisi mümkün olan bir hastalık olduğunu, önemli olanın hastaya doğru tanının konması olacağını söyledi. Panik atak tedavisinin iki yöntemle aşılabileceğini bunlardan ilkinin ilaç tedavisi, ikincisinin ise psikoterapi olduğunu vurgulayan Satmış, “Psikiyatrist, kişinin panik atağı nasıl durduracağıyla ilgili teknikleri öğretir. Böylece psikoterapide kişi, Panik Atağı kendi kendine durdurmayı öğrenir.” dedi. Doktor Nevzat Satmış’ın üzerinde durduğu bir diğer konu ise hastaya uygulanacak terapilerde hasta doktor ilişkisinin önemi. Hastanın doktoruna hastalığıyla ilgili her şeyi anlatmasının tedavi süresini kısaltacağını, tedaviye hastanın katılmasıyla başarı oranın yüzde doksanın üzerinde olacağını belirtti. Ayrıca Satmış, “Psikoterapi ve ilaç tedavisiyle birlikte, üç ay gibi kısa bir zamanda hastalıktan tamamen kurtulmanın mümkün olacağını” sözlerine ekledi.

‘Kalbim duracakmış gibi oluyor’

Yaklaşık bir yıldır psikiyatr tedavisi gören Orhun Kaya, ilk panik atağını geçirdiğinde, bir toplu taşıma aracında olduğunu ve atağın araçtan birdenbire inme isteğiyle başladığını söyledi. Otobüsteyken birdenbire ölme hissinin geldiğini ve öleceğini düşündüğünden hemen bağırarak otobüsü durdurduğunu ve kalbinin duracakmış gibi olduğunu belirtti. Durumu önceleri ciddiye almadığını bunun anlık bir şey olduğunu düşündüğünü fakat ataklar sıklaştıkça bunun bir hastalık olduğunun farkına vardığını ifade etti. Bunun üzerine doktora gittiğini ve doktorun Panik Atak hastası olduğunu söylemesiyle beraber pskiyatri tedavisine başladığını söyledi. Artık tedavinin son aşamasında olduğunu ve kullandığı antidepresanlar sayesinde atakların iyice azaldığını vurgulayan Kaya, “İlk zamanlar hastalığın hiç geçmeyeceğini düşünüyordum. Geceleri uyuyamıyor, dışarı tek başıma çıkamıyordum. Asosyal bir hayat yaşıyordum. Ruh halim anlık değişimler gösteriyordu. Birden heyecanlanıyor ardından ağlamaya başlıyordum. Ölme duygusu bir an aklımdan çıkmıyordu. Hep kötü bir şey olacakmış gibi geliyordu. Karnım ağrıyor, mide bulantısı çekiyorum, başım ağrıyor gibi geliyordu. Her şeyi kafama takıyordum. Git gide hayat çekilmez bir hâl alıyordu. Fakat doktorumun tavsiyeleri ve ilaçları da düzenli kullanmaya başladığımdan beri ataklar iyice azaldı.’’ dedi..

Haberi Duyur

Kısa Adres: http://gorunum.tk/2047
Yol: Ana sayfa » Yazılar » Ruhun yeni hastalığı ‘panik atak’

Yorumla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Eskişehirli kadın çiftçiler, Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nde Ankara’daydı

Eskişehirli kadın çiftçiler, Dünya Kadın Çiftçiler Günü’nü Ankara’da çeşitli etkinliklerle kutladı. Anıtkabir’i ve Ankara Büyükşehir Belediyesi’nin Başkent Kalkınma Projesi’ni ziyaret eden çiftçiler, Ankara Üniversitesi Ziraat Fakültesi’nde yapılan forumda kürsüden seslendi: “Çiftçi doğduk, çiftçi öleceğiz.”

Kapat