ABB Başkanı Mansur Yavaş: “Ben yaptım oldu’ dönemi artık bitti”

Son çeyrek asırda 6 kez yapılan yerel seçimlerde, Ankara’da sandıktan ilk kez Melih Gökçek’ten farklı bir isim çıktı. Mansur Yavaş, 31 Mart’ta Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı seçilirken başkentin yönetimi 25 yıl sonra el değiştirdi.

Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı olmak için ilk kez 2009’da MHP’den aday olan Yavaş, 2014 yılında seçime CHP’den girmiş ve bir puanlık farkla kaybetmişti. Oy sayımıyla ilgili şaibe iddiaları ve itirazlar ise sonucu değiştirmemişti.

Son yerel seçimde oyların yarısından fazlasını alarak bu kez başkan seçilen Yavaş, Ankaralılara alışılandan farklı bir belediyecilik vaat etti. “Şeffaf” bir yönetim sözü veren Başkan Yavaş, seçim sürecine, beş aylık icraatlarına ve projelerine ilişkin sorularımızı yanıtladı.

Bir önceki seçimde çok az bir farkla seçilememiştiniz. Tekrar aday gösterilmeyi bekliyor muydunuz?

Bu benim Ankara Büyükşehir Belediye Başkanlığı için 3. adaylığım oldu. Her seferinde oy oranımı biraz daha artırarak bugünlere geldim. 2014 seçimlerinde ise, tartışmalı bir oy sayımı oldu, bize göre hakkımız yendi. Ankara ve Ankaralının çıkarları için çalışacak biri gerekiyordu ve bu nedenle aday gösterileceğimi düşünüyordum.

Geçen 5 seneyi nasıl değerlendirdiniz?

2014 seçimlerinin ardından geçen 5 yılda ise, hem kendi hatalarımızı inceleme fırsatı bulduk hem de oy sayımı sırasında aynı şeylerin yaşanmaması için çalıştık. “Hak yerini bulacak” sözüyle yola çıktık ve sonunda seçimi kazandık.

Seçilmeyi bekliyor muydunuz ve kesin sonuçlar alındığında ne hissettiniz?

Elbette seçilmeyi bekliyordum. Seçim çalışmaları boyunca sokaktaydım, esnafla ve halkla beraberdim. Halkın bakışından, sözünden anlayabiliyordunuz bunu… Ayrıca, yapılan anket sonuçları da bize bunu gösteriyordu. Kesin sonuçları aldığımdaysa, Ankara’nın sonunda hak ettiği yönetime kavuşacak olması beni mutlu ederken, bir yandan da omzuma büyük bir yük yükledi. Çünkü ekip olarak Ankaralıların bize olan güvenini boşa çıkarmamalıydık. Şimdi de bunun için var gücümüzle çalışıyoruz.

Ankaralıların beklentisi çok yüksek. Sonuçta sizden önce 25 yıl aynı zihniyetle yönetilmiş bir şehre belediye başkanı oldunuz. Bu durum sizin gözünüzü korkutuyor mu?

Ankara’yı biliyorum. Ankara’nın ilçelerini, en küçük sorunlarına kadar biliyorum. Ankara’nın ekonomisi için yapılması gerekenleri biliyorum. Evet, Ankaralıların beklentileri büyük ama bizler de bunların farkındayız. O yüzden bu durum bizim gözümüzü korkutmuyor. Ankara halkı beklentileri konusunda bize güvendi, biz sadece bununla gurur duyarız. Onların güvenini boşa çıkarmamak en büyük isteğim, bu yüzden de hem ben hem çalışma arkadaşlarım çok daha fazla çalışacağız.

Göreve başlar başlamaz bir şeffaflaşmaya gittiniz. Bunun amacı neydi ve nasıl geri dönüşler alıyorsunuz?

Biz bir söz verdik, yaptığımız her şey halkın gözü önünde olacaktı ve onlara yaptığımız her şeyin hesabını verebilecektik. Bu yüzden yaptığımız ilk şey, şeffaf yönetim anlayışını uygulamak oldu. Tüm ihaleleri canlı yayında yayınlıyoruz, her şey vatandaşımızın gözü önünde oluyor. Şimdi yeni bir yazılım yaptırıyoruz. Türkiye’deki tüm firmalar ihalelere katılabilecek. Belediye ile yolsuzluk kelimelerinin yan yana gelmesinin kökünü kazıyacağız. Bu duruma halkın geri dönüşü ise oldukça olumlu. Geçenlerde göreve gelmemizin ardından Ankaralıların görüşlerine yönelik yapılan bir anketin sonucu paylaşıldı. Halkın, yolsuzlukla mücadele ve şeffaflık, ihalelerin canlı yayınlanması gibi çalışmalarımıza olumlu baktığını bu anketler sonucunda öğrendik.

Bir beklenti de Ankara’nın Cumhuriyet’in başkent’i olma karakterinin yeniden kazandırılmasına dönük. Örneğin milli bayram kutlamaları…  Neler yapılacak Ankara’da bu konuyla ilgili?

Mustafa Kemal Atatürk’ün bizlere emaneti olan Ankara’nın, hak ettiği şekilde başkent olması için elimizden geleni yapacağız. Yapmak istediklerimizden bazılarını hayata geçirdik. Göreve gelmemizin ardından ilk olarak dini bayramlarda olduğu gibi milli bayramlarda da ulaşımın ücretsiz olması için bir adım attık. Daha sonra milli bayramlarımıza özel kutlama programlarımızı hayata geçirdik. Ankara 19 Mayıs’ta bütün gün süren kutlamalara sahne olurken, vatandaşlarımız 30 Ağustos Zafer Bayramı’nda metrolarımızda Ankara Marşı’yla karşılandı. Belediye binamız, başkentimizin sokak ve caddeleri Türk bayraklarıyla süslendi. Bu günlerimize özel tasarımlar billboardlarımızda yerini aldı. Bunların yanı sıra yapacaklarımız da var elbet. Ankara’nın en önemli sorunu olan trafik sorununun çözülmesi için atacağımız adımlar, Ankara’yı Avrupa başkentleri seviyesine getirecek. 58 kilometrelik bir metro ağı planlıyoruz, ayrıca bisiklet yolları yapacağız. Tarihimizi, kentimizin hafızasını koruyarak Ankara’yı dünya başkentleriyle yaraşır hale getireceğiz. Bunlar, Ankara’yı başkentlerin başkenti yapacak projelerden sadece birkaçı…

Kadın dostu kent çalışmaları, Sokak Hayvanları Çalıştayı, “Ulus nasıl olmalı” anketi gibi uygulamaları hayata geçiriyorsunuz. Halkın katılımını artırmak için neler yapmayı düşünüyorsunuz?

Seçimlerden önce hep katılımcı bir belediyecilik anlayışından bahsetmiştik. “Ortak akıl” en önemli vurgumuz olmuştu. Ankara’da artık “ben yaptım, oldu” dönemi sona erdi. Karşılıklı talepleri alacağız, birbirimizi dinleyeceğiz. Meslek odalarını, STK’leri, üniversiteleri işin içerisine dahil edeceğiz. Bu bakımdan Hayvan Çalıştayı, Kadın Kooperatifleri Çalıştayı gibi buluşmaları önemsiyorum. Bunu toplumun tüm kesimine yayarak Ankara’da bir kent bilinci oluşturacağız.

Ankara aynı zamanda bir öğrenci kenti. Öğrencilerin eğitim, iş ve sosyal hayatına katkıda bulunacak projeleriniz var mı? Geçtiğimiz günlerde öğrenci evlerine yüzde 50 indirimli su faturası müjdesi verdiniz. Öğrencilere vereceğiniz başka müjdeleriniz var mı?

Gençlerimizin Ankara’da en büyük problemlerinden biri kütüphanelerin azlığı ve bu yüzden kapı önlerinde oluşan kuyruklar. Biz gençlerimize kafe formatlarında daha rahat edebilecekleri kütüphaneler yapacağız. İlçe belediyelerine bu konuda destek vereceğiz. Gençlerimize toplu taşımada da büyük kolaylıklar sağlamayı planlıyoruz. Öğrenci evlerindeki su faturalarında yüzde 50 indirim kararını geçtiğimiz aylarda Büyükşehir Belediye Meclisi’nde aldık.

Ankara’da toplu taşımaya zorunlu olarak bir zam yapmak durumunda kaldık. Ama öğrencileri bu zammın dışında tuttuk. Ayrıca, yine öğrencilerin aylık 60 TL’ye 200 binişlik ANKARAKART alabileceği bir abonman sistemini hayata geçiriyoruz. Bunların dışında yardım alan ailelerimizin çocuklarının, servis ücretlerini biz karşılayacağız, onların da eğitimin katkı sunmak amaçlı etüt merkezleri kuracağız. Burada ataması yapılmayan öğretmenlerimiz çocuklarımıza eğitim verecek. Tabi öğrencilerle ilgili yapabileceklerimiz konusunda araştırmalarımız, çalışmalarımız hala sürüyor. Önümüzdeki günlerde belki yeni müjdeler gelebilir.

Ankara’da size göre en büyük sorun nedir ve nasıl çözmeyi düşünüyorsunuz?

Ankara’nın en önemli sorunu ulaşım. Bu sadece benim gözlemlediğim bir durum değil. Size daha önce bahsettiğim ankette de ortaya çıkan bir sonuç. Ulaşım çözülmesi gereken sorunların başında geliyor, daha sonra ise altyapı, ekonomi, trafik ve Suriyeliler var. Ulaşım sorununun tek bir çözümü var. Metro ve raylı sistemlerin artırılması ile toplu taşımanın birbirine entegre edilmesi. Havaalanı metrosu  yapacağımız ilk işler arasında yer alıyor. Çalışmalarımız başladı, hibe ve kredi olanaklarını ulusal ve uluslararası kuruluşlarla değerlendiriyoruz. Kredi kuruluşlarıyla yapılan görüşmelerde en uygun teklifi şimdilik Dünya Bankası verdi, Japon firmalarla görüşmelerse halen sürüyor. Metro projemiz, 15 Temmuz Kızılay Milli İrade Meydanı’ndan başlayıp, Siteler üzerinden Pursaklar, fuar alanı, havalimanı ve Çubuk istikametinde olacak. İnşallah bunu gerçekleştirmeye çalışacağız. Çünkü havalimanına yapılacak metro için Avrupa Birliği’nin destekleri var. Onun için de öncelikle orayı ele almak istiyoruz. Burada harcadığımız para, alacağımız kredi, Ankaralıya mal edileceği için en ucuzunu, en uzun sürelisini almaya çalışıyoruz. Ayrıca insanların güvenli bir şekilde kullanabileceği, 48 kilometrelik bisiklet yolu projemiz var. Bu projedede uygulama aşamasına yaklaşmış bulunuyoruz.

En önem verdiğiniz projeniz nedir?

Bir belediye başkanının en önemli projesi, halkın mutluluğu olmalıdır. Benim de en önem verdiğim projem halkımın mutluluğu…  Ankaralının geçim derdi var. İflaslar nedeniyle işçi işinden oluyor. İnsanların borcu, derdi var. Onlara yardımcı olmak, ayakta tutmak, ailelerini ve yaşam standartlarını açlık sınırının üstüne çıkarmaktan büyük proje yok. Esnafımız ve vatandaşımızla beraber, bu ekonomik sıkıntıyı aşacağız. Diğer projeler mutlaka yapılır ama insanları aç açıkta bırakmamak bence en büyük projedir.

Ulus, Ankaralıların sürekli gündeminde olan bir yer. Sizin Ulus’a ilişkin fikirleriniz neler?

Kentin tarihi ve hafızasını oluşturan Ulus, Kızılay ve Saraçoğlu gibi yerlerdeki saklı kalmış güzellikleri ön plana çıkaracağız. Butik oteller, dünyadan turistleri çekecek çeşit çeşit müzeler, konserler ve 24 saat yaşayan cıvıl cıvıl bir Ankara yaratacağız. Ulus yayalaştırılacak ve bir kent meydanı haline gelecek. Tabii bunlar bizim düşüncelerimiz. Çalışmalarımızı hızlandırdık. Ulus’taki Anafartalar Çarşısı’nı yıkmayacağız, bölgenin canlanması için Spor Müdürlüğü binasının yıkılıp yıkılmamasına ve belediye şirketlerinin binaya taşınıp taşınmamasına karar verme aşamasındayız.  Geçtiğimiz günlerde Ulus Projesi’yle ilgili yeni bir anket başlattık ve Ankaralılara sorduk: “Ulus nasıl olmalı?” Daha çok bu anketin sonuçları, Ulus konusunda izleyeceğimiz yolu belirleyecek.

Ankara’ya yabancı turist neredeyse hiç gelmez oldu. Yerli ziyaretçi ise hem çok az hem de turizm amacıyla gelmiyor. Ankara’da turizmin geliştirilmesi için planlarınız var mı?

Ankara’ya kültür turisti gelmiyor. Ankara’nın etrafında gezilecek yerler var; Haymana, Gordion, Çubuk gibi… Buraları canlandırmak gerek. Büyükşehir’in bunları yapmak için yetkisi var. Bunları turizm dernekleriyle, sivil toplum kuruluşlarıyla görüşerek, onların da fikirleriyle canlandıracağız. Ankara’nın içi boşaltılmış. Öncelikli olarak, yurtdışından direkt uçuşların sayısını artırmalıyız. Anıtkabir’e Türkiye’nin çeşitli yerlerinden turist geliyor. Yılda 3- 4 milyon ziyaretçi geliyor. Gelen turistler için tur turizmi düzenlenebilir. Turizm altyapısı yapılmalı. Ankara’da istihdamı sağlayan şeyin, turizm olacağına inanıyorum. Taksici para kazanacak, halk kazanacak, turizmciler kazanacak, üretici kazanacak. Ben önümde bir tepsi baklava, dolma televizyona çıktım. Böyle böyle tanıttık biz Beypazarı’nı. ‘Ankara’ya turist gelmez’ diye düşünüyorlar; bu düşünceyi değiştireceğiz. İnsanlar önce hayal etmeli. Ankara’ya bizim gözümüz ile bakılmasını sağlayacağız.

Ankara’da 150 günde neler değişti?

Mansur Yavaş, 31 Mart yerel seçimlerinde yüzde 50,93 oy oranıyla kazandı ve Ankara’nın yeni Büyükşehir Belediye Başkanı oldu. Mazbatası 8 Nisan’da teslim edilen ve görevi Mustafa Tuna’dan devralan Yavaş, ilk iş olarak Anıtkabir’i ziyaret etti. Yeni dönemde sergilenen tavır ve hayata geçirilen pek çok proje Ankaralılar için “ilk” olma niteliği kazandı. Yurttaşların çokça konuştuğu bu yenilikler şöyle:

İlk talimat hayvanlar için

Başkan Yavaş göreve başladıktan bir gün sonra ilk talimatını hayvana yönelik şiddetin aydınlatılması için verdi. Batıkent’te 9 Nisan akşamı 25 köpeğin zehirlendiği, aralarından 7 tanesinin de öldüğü katliam meydana gelince Ankara Büyükşehir Belediyesi, Yavaş’ın talimatıyla olaya ilişkin yürütülen soruşturmaya müdahil olmak için başvuruda bulundu. Başvuru 18 Mayıs tarihinde sonuç verirken, Ankara Büyükşehir Belediyesi, 5. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından müşteki sıfatıyla duruşmaya çağırıldı. Böylelikle, Türkiye’de ilk kez bir belediye, hayvanlara yönelik şiddetin cezalandırılmasına ilişkin bir davanın takipçisi oldu.

“Şeffaflık” için ilk adım

Ankara Büyükşehir Belediye Meclisi, 13 Nisan’da ilk toplantısını gerçekleştirdi.  Toplantıda konuşan Yavaş, “Umudun Başkenti Ankara’yı hep beraber geleceğe taşıyacağız. Adaletli davranıp liyakati baş tacı yapacağız” diyerek adaletli bir belediyecilik anlayışı yürüteceklerinin sözünü verdi.

Belediye, 29 Nisan’da bir ilke daha imza attı. Yeni yönetimin söz verdiği “şeffaf belediyecilik” anlayışının ilk adımı atıldı ve belediyeye bağlı ANFA Genel Müdürlüğü tarafından yapılacak olan park, bahçe ve peyzaj işlerinde çalışmak isteyen firmaların başvuruları kamuoyuna duyurularak alındı. Toplamda bin 662 firmanın başvurduğu yeşil alan bakım ve onarım ihalesi de 8-10 Mayıs tarihleri arasında yapılırken ilk kez internet üzerinden canlı yayınlandı.

ABB, ilerleyen günlerde sosyal belediyecilik anlayışına dair adımlar attı. Bu kapsamda ilk olarak, belediyenin internet adresinde, “Kadınlar Ankara’dan ne bekliyor” anketi düzenlendi. İlk anketi, “Milli günlerimizin nasıl kutlanmasını istersiniz” anketi takip etti. Son olarak Ankaralılara, “Ulus nasıl olmalı” sorusu soruldu.

Tasarruf dönemi geldi

Yeni dönemle birlikte Ankara Büyükşehir Belediyesi’nde tasarruf başladı. Bu kapsamda 23 Mayıs tarihinde, tüm belediye birimlerinde, genel müdürlüklerde, iştirak ve bağlı şirketlerde mevcut araç sayıları azaltılmaya başlandı. İlk olarak EGO Genel Müdürlüğü bünyesinde bulunan 75 araç sayısı 49’a düşürüldü.

Büyükşehir Belediyesi, 27 Mayıs’ta ise Yavaş’ın kendi makam aracı dahil, EGO ve bağlı iştiraklerdeki hizmet ve makam araçlarında bulunan çakarlı lamba sistemlerini kaldırdı. Bu karar yurttaşlardan takdir topladı.

Haziran ayına gelindiğinde, Ankara’da eğitim gören üniversite öğrencilerine “su indirimi” yapılacağı duyuruldu. Başkanlık yazısının Belediye Meclisi’nde kabulü ile öğrenci evlerindeki su tarifelerine yüzde 50 indirim uygulanmaya başladı.

Ankara Büyükşehir Belediyesi 29 Haziran’da ise ilk kez sokak hayvanları için bir çalıştay düzenledi. Mansur Yavaş’ın katılımıyla gerçekleşen çalıştayda, çok sayıda STK ve yurttaş bir araya gelerek sokak hayvanlarının sorunlarına çözüm aradı.

Ankaralılar özledikleri eski Ankara’ya dair taleplerini sosyal medya üzerinden sıkça dile getirirken kaldırılan bir uygulama geri getirildi. Buna göre Belso Vitamin büfeleri 5 Temmuz tarihiyle portakal, limonata ve havuç suyu satışına yeniden başladı.

Mansur Yavaş’ın Belediye Başkanı seçilmesinin 100. gününe ilişkin 31 Temmuz’da, “Mansur Yavaş’la 100 Gün” kitapçığı yayımlandı. Kitapçıkta, yönetim anlayışı, zorunlu ödeme ve borç giderleri, ilk 100 günün ardından mali durum, personel durumu ve büyükşehir belediyesinin faaliyetleri yer aldı.

Milli bayram kutlamaları yeniden

Mansur Yavaş’ın adaylık döneminde ve başkanlığı sırasında sıkça dile getirdiği konulardan biri de milli bayram kutlamaları ile “Cumhuriyet’e yakışır bir başkent” kurmaktı. Bu kapsamda ilk olarak, Ankara’da dini bayramların yanı sıra milli bayramlarda da toplu taşıma ücretsiz hale geldi. Uygulama ilk kez 19 Mayıs Atatürk’ü Anma, Gençlik ve Spor Bayramı’nda hayata geçirildi.

ABB’nin, 30 Ağustos Zafer Bayramı için hazırladığı videolar ise çok konuşuldu. Bir belediye temizlik işçisinin Atatürk tablosunu sildiği görüntülerle başlayan videoda, Türkiye haritası üzerinden Kurtuluş Savaşı’ndaki cepheler gösterildi. Video ABB’nin sosyal medya hesaplarından, “Cumhuriyetimizin Kurucusu Büyük Önder Mustafa Kemal Atatürk’ü, kurtuluş kahramanlarımızı ve aziz şehitlerimizi rahmet ve şükranla anıyoruz” notuyla paylaşıldı. Zafer Bayramı’nda metro duraklarından da Mansur Yavaş’ın kutlama mesajı yayınlandı.

Mansur Yavaş, 30 Ağustos Zafer Bayramı nedeniyle sabah saatlerinde devlet erkanı ile birlikte Anıtkabir’de düzenlenen törene katıldı. Törenin ardından, “30 Ağustos Zafer Parkı”  açılışını yapan Yavaş, vatandaşlarla bir araya geldi. Açılışın ardından ise Ankaralılar Kolej Meydanı’nda bir araya gelerek bayramı kutladı.

ABB ve 5 üniversite arasında protokol

Yavaş’ın söyleşimizde de dile getirdiği 56 km’lik bisiklet yolu projesi için 4 Eylül itibariyle ilk adım atıldı. Bu kapsamda Ankara Üniversitesi, Bilkent Üniversitesi, Gazi Üniversitesi, Hacettepe Üniversitesi ve Ortadoğu Teknik Üniversitesi arasında protokol imzalandı. Protokole göre adı geçen üniversitelerin güzergahından bisiklet yolu geçecek. Buna göre başkent’e yeni bir bisiklet yolu getiren proje, Ümitköy metro istasyonundan başlayacak, Hacettepe Üniversitesi, Bilkent Üniversitesi, ODTÜ, Milli Kütüphane ve Ankara Üniversitesi  Tandoğan Kampüsü güzergahını takip ederek Gazi Üniversitesi’nde son bulacak.