“Bir rapçi sorgulayan yanını hiç kaybetmemeli”

Her birinin bir toplumsal meseleye değindiği 18 rap sanatçısını buluşturan “SUSAMAM” şarkısı, yayınlandığı ilk günden itibaren birçok kişi tarafından paylaşıldı. İzlenme sayısı 31 milyonu aşan şarkı için çok yazıldı, çizildi. Projede yer alan Mirac ve Defkhan ise şarkının popülerleşmesinin ardından “politikleştiği” gerekçesiyle projeden ayrıldıklarını duyurdu. Şarkının “faşizm” kısmını seslendiren Aga B (Burak Yelman) GÖRÜNÜM’ün sorularını yanıtladı. Ankara’da rap müzik yapmak ve rap sanatçısının sorumluluğu hakkında konuşan Aga B, “Bir rapçinin sorgucu yanını hiç kaybetmemesi gerekiyor” dedi.

“Yeri gelince söylemek lazım”

Aga B, Ankaralı ve müziğinde kendi şehrini anlatan bir rapçi. Hip hop kültürüyle 90’ların sonunda Karanfil Sokak’ta tanışıyor, rap müzik yapmaya ise 2000 yılında başlıyor. Aga B, “SUSAMAM” şarkısından sonra bir sorumluluk hissedip hissetmediği sorusuna, “Ben sadece kendi sorumluluğumu yaşıyorum. Kendi sorumluluğumu yerine getiriyorum. Birileri bir şey istiyor ya da bir şey duymaya ihtiyacı var diye söylemiyorum. Yeri geliyor, fikrim o oluyor ve bunu paylaşıyorum” şeklinde cevap veriyor. Bugüne dek yaptığı şarkılarda her zaman eleştirdiği insan tipinden bahsettiğini ve bu yönünün yeni olmadığını ifade ediyor. “Hayatını insanlara göre yönetemezsin ama yeri gelince söylemek lazım. ‘SUSAMAM’ bana onun gazını verdi. İnsanların o sorunu dillendirecek birisine ihtiyaçları var. Rap de onu temsil ediyor. İnsanların politik ve eleştirel dediği tarafı” sözleriyle rap müziğinin ve rap sanatçılarının bu sorgulayıcı yanlarını kaybetmemesi gerektiğini dile getiriyor. “Rap müzik hep politik mi olmalıdır?” diye sorduğumuzda ise yanıtı şöyle: “Hayır ancak politik tarafını kaybetmemeli. Rap müzik eğlendirir ve eğlendirmeli de ancak o kısmı üreten hiç kimsenin kaybetmemesi lazım” şeklinde oluyor ve şunu söylüyor: “Bir rapçinin asıl sorumluluğu, sorgucu yanını hiç kaybetmemesidir.”

“Asli görev ayna olmak”

Şarkılarını yaparken kendisini dinleyen çocuklar ve gençlere karşı bir sorumluluk hissettiğini aktaran Aga B, “Kısıtlama ya da kelimeye otosansür olarak değil fakat konuyu ele alış şekli konusunda kötü örnek olmamak için sorumluluk hissediyorum” diyor. Rap müziğin çok fazla argo ve küfür içermesini ise bu müziğin sokağı yansıtmasıyla ilişkilendiriyor. Bu durumu “Sokakta bunlar var. Taksici küfür ediyor. O da etmemeli ama ediyor yani. Bir sorumluluk da taşıyorsun ama onun dışındaki bütün asli görevin aslında ayna olmak. Ne ise onu gösteriyorsun. Yalan mı söyleyelim?” şeklinde açıklıyor ve argonun belirli sınırların içerisinde olması gerektiğini düşünüyor ancak bir konuda şerh düşüyor: “Ama şuna da katılıyorum ve o kısmıyla tartışamam. Bunun dile yerleşmesi bazı insan tiplerinde farklı tepkimelere sebep olabilir. Mesela tacizi meşru görebilir çünkü kadına saygı olmayan bir yerde yetişmiştir, o da ihtimallerden biri.” Aga B, sanatın kitleleri etkileme gücünü güzel şeyler için kullanmak gerektiğini ifade ediyor.