4 Mayıs 2024, Cumartesi - 10:59

  • google plus
  • twitter
  • facebook
  • rss

RTÜK internete de el attı

Tarih: 12 Eylül 2019

|

Kategori:

|

Yazdır

|

Okunma: 53

Yönetmelikteki belirsiz ifadeler tepki çekerken, internete yönelik mevcut BTK sansürüne bir de RTÜK eklendi. İfade ve haber alma özgürlüğüne yönelik müdahale oluşturduğu gerekçesiyle düzenlemeye karşı iptal davaları açıldı.

Radyo, Televizyon Üst Kurulu’nun (RTÜK), interneti denetleme yetkisi, ilk kez 2018 yılında meclise sunulan torba yasayla gündeme geldi. Yasa, alternatif medya olarak görülen internetin de sesinin kısılacağı yorumlarına sebep oldu. Söz konusu yasanın uygulama çerçevesini belirleyen yönetmeliğin 1 Ağustos tarihli Resmi Gazete’de yayımlanmasıyla da “sansür” tartışmaları yeniden başladı. Buna göre, yönetmelikte yer alan ifadeler, uygulamaların kapsamına dair belirsizlik yarattığı ve sansüre yol açacağı gerekçesiyle eleştirildi. Vikipedi’ye erişimin dahi 28 aydır yasaklı olduğu Türkiye’de internet sansürü yeni bir boyut kazandı.

“Kamu menfaati amaçlandı”

RTÜK, yeni düzenlemenin sansür tehdidi oluşturduğu iddialarını redderken yaptığı yazılı açıklamada kamu menfaatinin amaçlandığını ifade etti.

Anayasada sansürün açıkça yasaklandığının altını çizen açıklamada, RTÜK’ün yayınları, üretim aşamalarında değil, dolaşıma sokulduğu noktada “denetime” tabi tutacağı belirtildi. Açıklamada, “Herkesin malumu sansür, yayınların daha yapılmadan denetlenmesi ve müdahalelerin uygulanmasıdır. Anayasamızda da açıkça sansür yasaklanmıştır. Hiçbir kişi ya da kurum sansür uygulayamaz” dendi.

Her iki durumda da içeriğe erişim sınırlandırılırken, RTÜK’ün savunması tatmin edici bulunmadı. Kurumu eleştirenlerden biri de RTÜK’ün üyelerinden Faruk Bildirici oldu. Bildirici, Twitter hesabından yaptığı açıklamada şöyle dedi: “İsteğe bağlı yayın hizmetleri platformunun diğer televizyon ve radyo hizmetlerinden daha geniş bir özgürlük alanı olduğuna inanıyorum. Kişilerin bu platformlarla yaptığı sözleşme devletin yüksek ahlak anlayışının dışında olmalı.”

Taslakta değişiklik yapıldı

Yönetmelikte, Eylül ayında yayımlanan taslakta yer alan ve eleştirilen bazı kısımlar değiştirildi. Söz konusu kısımların, abonelerin ve izleme alışkanlıklarının kayıt altına alınabileceği kaygısı yarattığı belirtiliyordu. Böylelikle, kurumlara dair “abonelerine ilişkin istenilen her türlü bilgi ve belgeyi vermesi” bölümü yönetmelikten çıkarıldı. Bu ifade “varsa koşullu erişim sağladığı kullanıcı sayısına ilişkin Üst Kurul tarafından istenilen her türlü bilgi ve belge” olarak değiştirildi. Buna göre, internet üzerinden yayın yapan ve içeriğe erişimi için abone ya da kayıt sistemine sahip olan platformlar, aboneleriyle ilgili bilgileri değil, abone sayılarını iletmekle yükümlü olacaklar.

İptal davaları peşi sıra

RTÜK’e interneti denetleme yetkisi veren yönetmeliğin yürürlüğe girmesinin ardından peş peşe iptal davaları açıldı. İlk olarak Ankara Barosu, 6 Ağustos’ta Anayasa’ya aykırılık iddiası ile Anayasa Mahkemesi’ne itiraz yoluna başvurulması talebiyle Danıştay’a dava açtı. Dava dilekçesinde yönetmeliğin ifade, haber alma ve verme özgürlüğüne doğrudan müdahale oluşturduğu ve bireylerin tercih hakkının önüne geçerek otokontrolün kamunun denetimine aktarıldığı ifade edildi.

İkinci dava ise Medya ve Hukuk Çalışmaları Derneği’nce açıldı. İptal davasının gerekçesi, ilgili kanuna, Anayasa’ya ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’ne aykırılık olarak sunuldu. Dernek, yönetmeliğin anlaşılabilir olmadığını, bu durumun sansür amaçlı kullanılabileceğini, lisans zorunluluğunun haber yapma hakkını ücrete tabi tuttuğunu ve Anayasa’ya aykırı olduğunu söyledi.

İnternet televizyonlarına sorumluluk

“Radyo, Televizyon ve İsteğe Bağlı Yayınların İnternet Ortamından Sunumu Hakkında Yönetmelik”e göre Netflix, BluTV ve Puhutv gibi internet televizyonlarına da bazı sorumluluklar yüklenecek. Buna göre, söz konusu dijital platformalara getirilen düzenlemeler şöyle:

Radyo, TV ve isteğe bağlı yayın hizmetlerini internette sunmak isteyenler artık RTÜK’ten lisans almak zorunda kalacak.

Yayın lisansını, yalnızca Türk Ticaret Kanunu’na uygun kurulmuş şirketler alabilecek. Yayın lisansı almadan yayın yapan internet platformlarına sulh ceza hakimliği engel kararı çıkarabilecek.

Lisans için ücret ödemek gerekecek. Radyo yayınları için 10 bin TL, TV ve isteğe bağlı yayınlar için ise 100 bin TL lisans ücreti istenecek. Netflix gibi ücret karşılığı abonelik yoluyla izlenebilen yayınlar, yıllık net satışlarının binde beşi kadarını RTÜK’e ödeyecek. Ayrıca “yayın iletim ücreti” olarak yıllık 100 bin TL verilecek. Söz konusu lisanslar 10 yıl geçerli olacak.

Sadece diziler değil

Yurtdışından veya yurtiçinden, Türkçe olan veya olmayan, internet ortamında düzenli olarak yapılan tüm sesli ve görüntülü yayınların denetime tabii olmasını öngören yasa sadece Netflix ve benzeri platformlardan ibaret değil. Yasaya göre, Radyo ve Televizyon yayınlarına ek olarak RTÜK artık sosyal medya tabanlı internet haber yayınlarını, video haberleri, internet dizilerini, siyasi partilerin internet yayınlarını da denetleme yetkisine sahip. Buna göre; ulusal yayın yapan bütün gazetelerin sahip olduğu internet sitelerindeki video haber sayfaları aynı lisans ve RTÜK denetimine tabi tutulabilecek. Bunun için video haberlerin yine düzenli olarak yapıldığının tespiti yeterli olacak.

Siyasi partilerin, faaliyetlerini resmi internet siteleri üzerinden televizyon yayını gibi aktarması lisans ve denetim zorunluluğuna girecek.

Televizyonlar üzerindeki yaptırımlar nedeniyle kanalların internet sitelerinde sansürsüz yayınladıkları diziler RTÜK denetiminde olacak.

Netflix’den “çocuk” açıklaması

Yönetmeliğin yürürlüğe girdiği gün itibariyle başlayan 1 aylık lisans başvuru süresi 2 Eylül itibariyle sona erdi. RTÜK, 600’ün üzerinde lisans ve izin başvurusu aldıklarını açıklarken başvuranların listesi yayımlanmadı. Başvuranlar arasında olduğu öğrenilen Netflix ise, lisans zorunluluğuyla ilgili, “Türkiye’de 1.5 milyon üyeye sahibiz. Sunduğumuz ebeveyn kontrollerini daha da güçlendirecek adımlar atmak üzere yetkililerle görüşmelerimizi sürdürüyoruz. Hedefimiz, çocuklarımızı yaşlarına uygun olmayan içeriklerden etkin bir şekilde koruyabilmek’’ dedi.

Ne Olmuştu?

İnternete sansür yasası ilk kez “torba yasa” ile gündeme geldi. Yasa tasarısı, kamuoyunda “kedicikler” olarak anılan kadınlar ile yaptığı programlarla tanınan Adnan Oktar’ı denetleme gerekçesiyle öne sürüldü. Meclis’e 2 Şubat 2018’de getirilen “Vergi kanunları ile bazı kanun ve kanun hükmünde kararnamelerde değişiklik yapılması hakkındaki torba kanun tasarısı”nda yer alan ilgili 73’üncü madde, 21 Mart 2018’de kabul edildi.

Buna göre, 6112 sayılı “Radyo ve Televizyonların Kuruluş ve Yayın Hizmetleri Hakkında Kanun”a yine 21 Mart 2018 tarihinde “Yayın Hizmetlerinin İnternet Ortamından Sunumu” başlıklı 29/A maddesi eklendi. Bu maddede internet ortamından radyo, televizyon ve isteğe bağlı yayın hizmetlerinin sunumuna, iletimine, internet ortamından medya hizmet sağlayıcılara yayın lisansı, platform işletmecilerine de yayın iletim yetkisi verileceği belirtiliyordu. Maddede, uygulanmasına ilişkin usûl ve esasların RTÜK ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTK) tarafından müştereken çıkarılacak bir yönetmelikle düzenleneceği hükmediliyordu. Bu kapsamda, RTÜK ve BTK tarafından ortaklaşa hazırlanan taslak, 27 Eylül 2018 tarihinde RTÜK’ün internet sitesi üzerinden yayınlandı.

Mart ayında yapılan yasal değişikliklerin uygulama çerçevesini belirleyen ve internet üzerinden radyo ve televizyon yayını yapan kuruluşlar ile “isteğe bağlı” olarak tanımlanan, izleyicinin istediği içeriği istediği zaman izleyebildiği platformlarla ilgili düzenlemeleri içeren yönetmelik,  1 Ağustos’ta Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girdi.

Haberi Duyur

Kısa Adres: http://gorunum.tk/24561
Yol: Ana sayfa » Yazılar » RTÜK internete de el attı

Yorumla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gazeteciliğin Dönüşümü ve Arayışlar Konferansı, çalıştaylarla tamamlandı

Gazeteciler Cemiyeti’nin düzenlediği “Gazeteciliğin Dönüşümü ve Arayışlar” Konferansı’nın ikinci gününde gazetecilerin, akademisyenlerin ve hukukçuların katıldığı çalıştaylar yapıldı.

Kapat