20 Nisan 2024, Cumartesi - 03:39

  • google plus
  • twitter
  • facebook
  • rss

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde, çalışmak için grevdeler: Sputnik Grevi 147’nci gününde

Tarih: 09 Ocak 2024

|

Kategori:

|

Yazdır

|

Okunma: 43

Sputnik grevi, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde de sürüyor. İşverenin “küçülme” gerekçesiyle işten çıkardığı gazeteciler, grevin 147’nci gününde haklarını aramaya devam ediyor. Grev kararının alınmasının ardından işten çıkarılan gazeteciler Nejdet Eksilmez ve Yunus Emre Köse ile Türkiye Gazeteciler Sendikası Uzmanı İlyas Coşkun, grevin seyri ve 10 Ocak’la ilgili değerlendirmelerini Görünüm’le paylaştı.

Türkiye basın tarihine “9 Patron Olayı” diye geçen olay 10 Ocak 1961 tarihinde yaşandı. Gazetecilerin özlük haklarını ve gazetelerin ilan yayımlama koşullarını düzenleyen yasaları protesto eden 9 gazete sahibi 3 gün süreyle gazetelerini çıkarmayacaklarını duyurdu. Bunun üzerine çok sayıda gazeteci, halkın haber alma hakkını engellememek ve haklarını talep etmek üzere üç gün boyunca “Basın” ismiyle bir gazete çıkardı. Bu gelişmelerin ardından 10 Ocak günü ilk yıllar “Basın Bayramı” sonrasında da “Çalışan Gazeteciler Günü” olarak kutlanmaya başlandı. Gazetecilerin mesleklerini ve haklarını savundukları bu günün üzerinden 63 yıl geçti ve bugün Sputnik çalışanı gazeteciler, haklarını ve mesleklerini savundukları grevin 147’nci gününe girdi.

Hukuk mücadelesini sürdüren Sputnik çalışanı gazeteciler Nejdet Eksilmez ve Yunus Emre Köse ile TGS Uzmanı İlyas Coşkun’a grev sürecini ve 10 Ocak’la ilgili görüşlerini sorduk.

Türkiye Gazeteciler Sendikası’na (TGS) üye oldukları için işten çıkarılan 24 Sputnik çalışanı arasında yer alan gazeteciler Nejdet Eksilmez ve Yunus Emre Köse grev 147’nci gününe girerken son gelişmelerini Görünüm’e anlattı. Gazeteci Nejdet Eksilmez, grevin hukuki ve diplomatik bir mücadele olduğu kadar hayat mücadelesi de olduğunu söyleyerek şunları dile getirdi:

“Uzun süredir büyük bir mücadelenin içindeyiz hem hukuki hem diplomatik hem de işten atılan insanların hayat mücadelesi.  Bu haklı mücadelenin henüz net bir kazanımla sonuçlanmaması bir tarafa aslında mesleki olarak bir çok kazanımı elde ettiğimizi düşünüyorum. Amacımız bu kazanımı net hale getirmek ve bunu elde edene kadar devam edeceğiz.”

Eksilmez: “İşveren grevin sürecini etki altına almak için yeni bir girişimde bulundu”

TGS, Sputnik işveren temsilcilerinin şikâyeti üzerine grevin 138’inci gününde gazetecilerin polise ifade vermeye çağrıldığını duyurmuştu. İşveren temsilcileri TGS Yönetim Kurulu ve sekiz grevciden şikayetçi olarak grevin ‘2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Kanunu’na aykırı olduğunu iddia etti. Eksilmez, grevin iş ve çalışma hürriyetini ihlal etmek ve huzur ve sükunu bozduğunu iddia eden işverenin grevin sürecini etki altına almak için yeni bir girişim yaptığını ifade ederek şöyle konuştu:

“Bildiğiniz gibi yakın zamanda ifadeye çağrıldık, işveren daha önce de yaptığı bu adımların sonuçsuz kalması üzerine grevin sürecini etki altına almak için yeni bir girişimde bulunmuş. Biz bununla da mücadele etmeye hazırız, ediyoruz da. Bu uzun ve meşakkatli bir yol, bunların olacağını biliyorduk, işveren hukuksuz işten atmaların ardından ne yazık ki sert yaptırımlara maruz kalmayınca bunlarla karşılaşıyoruz. Türkiye’de devam eden hukuk tartışmalarından bağımsız olarak bir alan yaratıp Türkiye emekçileri, işçileri adına bir kazanım peşindeyiz. Bu mutlaka olacak. Gücümüz ve enerjimiz hala devam ediyor. Bizler sorumluları haklarımızı vermeleri için göreve çağırıyoruz. Bizi işten atan sözde gazetecileri de meslektaşlarımıza havale ediyoruz.”

Gazeteci Nejdet Eksilmez (sağdan ikinci)

Köse: “Sendikalı, toplu iş sözleşmeli ve güvenceli çalışabilmek için mücadele etmeye devam edeceğiz”

Gazeteci Yunus Emre Köse, Grevin Türkiye basın tarihinin en uzun soluklu hak arayışlarından biri olduğunu söyledi. Sendikalı, toplu iş sözleşmeli ve güvenceli çalışabilmek için mücadele etmeye devam edeceklerini ifade eden Köse şu değerlendirmelerde bulundu:

“Geçtiğimiz yılın ağustos ayında başladığımız grevimiz sürüyor. 100’üncü günde yaptığımız basın açıklamasında da belirttiğimiz üzere, İstanbul 4’üncü İş Mahkemesi ilk duruşmada işyeri temsilcimiz Nejdet Eksilmez’in işe iadesine karar verdi. İşten atılan tüm arkadaşlarımız adına sendikamız TGS’nin yardımıyla yürüttüğümüz hukuki süreç devam ediyor. Grev 17 Ağustos’tan bu yana ısrarla sürerken şahit olunan durumun Türkiye basın tarihinin en uzun soluklu hak arayışlarından biri haline geldiğine kuşku yok. Bunun yanında geçtiğimiz haftalarda, Süzer Plaza önünde greve devam eden arkadaşlarımız işveren temsilcilerinin polise şikâyet etmesi üzerine karakola ifadeye çağrıldı. İşveren temsilcilerinin tacizleri ve yıldırma taktikleri ilk günden beri başımıza geldiği için bu pek şaşırtıcı gelmedi. Fakat sendikalı, toplu iş sözleşmeli ve güvenceli çalışabilmek ve sendikalı olduğumuz için yapıldığı bariz olan işten çıkarmalardan sonra işimizin başına dönmek adına mücadelemizi sürdüreceğiz.”

(Arşivden) Soldan sağa: Gazeteci Gökhan Nuri Dinçer ve Yunus Emre Köse

Köse: “Mevcut tabloda 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü daha anlamlı hale geliyor”

Basın, yayın ve gazetecilik iş kolunda sendika üyeliğinin artık emekçileri cezalandırma gerekçesi olduğunu söyleyen Köse, basın emekçilerinin hak gasplarına karşı örgütlenmelerine şaşırılmaması gerektiğini ifade etti. Basın emekçilerinin hem iktidar baskıları hem de yaşamak için gereken asgari maddi geliri elde edemedikleri için mesleği yapmakta ciddi manada zorlandıklarını söyleyen Köse, mevcut tabloda 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nün daha anlamlı hale geldiğini aktararak şu cümleleri kullandı:

“Basın, yayın ve gazetecilik iş kolunda sendika üyeliği artık emekçileri cezalandırma gerekçesi haline geldi. Medyanın en kârlı sektörlerden biri olduğu hesaba katılırsa, gece gündüz ter döken basın emekçilerinin hak gasplarına karşı örgütlenmeleri sürpriz olmamalı. Ancak şimdiye dek ülkenin içinden geçtiği sürecin ve bunca zamandır meslek büyüklerinin kimi zaman basiretsizliği kimi zaman da aldırışsızlığının da etkisiyle bugünlere geldik. Artık çoğu meslektaşımız hem iktidarın baskıları hem de yaşamak için gereken asgari maddi geliri bile elde edemedikleri için mesleğini yapmakta ciddi manada zorlanıyor. Dolayısıyla 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü, mevcut tabloda daha anlamlı hale geliyor. Yorgun düştüğümüz doğru ama mücadele biz bitti demeden bitmeyecek.”

Coşkun: “Grevciler işverenin gayri ahlaki ve gayri hukuki tutum ve eylemleriyle mücadele ediyor”

TGS Uzmanı İlyas Coşkun, grevin sürecini ve karşılaşılan zorlukları anlattı. Grevcilerin sadece zorlu hava koşullarıyla değil aynı zamanda işverenin gayri ahlaki ve gayri hukuki tutum ve eylemleriyle mücadele ettiğini söyleyen Coşkun ifadelerinde şunlara yer verdi:

“17 Ağustos 2023’de başladığımız grevde 10 Ocak itibariyle 147 günü geride bıraktık. Bu süreçte arkadaşlarımız sadece zorlu hava koşullarıyla değil aynı zamanda Sputnik işvereninin gayri ahlaki ve gayri hukuki tutum ve eylemleriyle de mücadele etti.

Bu süreç içinde işveren, grevin hukuka aykırı olduğunu iddia edip dava açtı. Yargı bu iddiayı kabul etmeyerek grevimizin kanuni olduğuna karar verdi. İşyeri sendika temsilcimizi işten çıkardılar. Mahkeme ilk duruşmada işe iadesine karar verdi. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca işyerinde teftiş yapıldı. Müfettişler, yapılan toplu işten çıkarmaların ekonomik nedenle değil, sendikal nedenle olduğunu tespit ederek işverene idari para cezası kesti. En son yaptıkları şey ‘pes artık’ dedirten cinsten. İnsanca bir yaşam ve adil ücret talepleriyle sendikamızda örgütlenen Sputnik çalışanları, işveren temsilcilerinin şikâyeti üzerine polise ifade vermeye çağrıldı.  TGS Yönetim Kurulu ile sekiz grevciden şikâyetçi olan Sputnik işvereni, yasal ve kanuni olan grevimizin ‘2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Kanunu’na aykırı olduğunu iddia etti. Bununla da yetinmeyip iş ve çalışma hürriyetini ihlal etmekle, huzur ve sükunu bozmakla itham etti.”

TGS Uzmanı İlyas Coşkun

 “Birlikte güçlüyüz”

Sputnik çalışanlarının işveren temsilcilerinin şikâyeti üzerine polise ifade vermeye çağrıldığını söyleyen Coşkun, işverenin bu hamlesinin birçok şeyi gösterdiğini ifade ederek tüm gazetecilere ve gazeteci adaylarına şöyle seslendi:

“İşverenin bu hamleleri bize kimi şeyleri çok açık gösteriyor. Bu işyerinde gazeteci kalmadı, mesleki dayanışma yok, gazetecilik ise hak getire. Sizin aracılığınızla tüm meslektaşlarımıza ve gazeteci adaylarına seslenmek istiyorum. Bu grev sürdüğü ve 24 gazetecinin hakkı teslim edilmediği sürece bu işyerinin kapısından dahi geçmeyin. Mesleki kariyerinizi, eğitiminizi ve hedeflerinizi üç beş kuruş için lekelemeyin. Sputnik çalışanlarına kazandıracak olan mesleki dayanışma olacak. Bu yüzden hep söylediğimiz gibi, birlikte güçlüyüz.”

Sputnik Grevi nasıl başladı?

TGS bünyesinde örgütlenen Sputnik çalışanları, 2023 Şubat ayında yetki sayısına ulaştı ve TGS, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına yekti başvurusunda bulunarak toplu sözleşme yetkisini aldı. Sputnik işvereni “yetki itirazı yoluna” başvurmadı. Mart ayında başlayan toplu görüşmelerde 10 oturum sonunda anlaşmaya varılamadı, işveren Mayıs sonunda görüşme masasından kalktı ve TGS, 24 Temmuz günü grev ilanını İstanbul ve Ankara Büro’nun kapısına astı. Sputnik işvereni grev ilanın ardından 7 Ağustos’ta “fotoğraftan tespit ettiği” grev ilanına katılan 20’si İstanbul, 4’ü Ankara Büro çalışanı 24 kişinin iş akitlerini, “ekonomik gerekçelerle” ve “alacaklarını ödeyerek” tek taraflı olarak feshetti. TGS, 17 Ağustos 2023’de grevi başlattı. İstanbul’da Süzer Plaza, Ankara’da Koç Kuleleri önü grev alanı haline geldi. TGS, arabulucu görüşmelerinde de sonuç alınamaması ardından işe iade davalarını açtı.

 

Sputnik greviyle ilgili haberlerimiz:

Sputnik’te grev sürüyor: Haksızlık da çok kararlılık da

Sputnik grevinin 30’uncu gününde kitlesel basın açıklaması

Sputnik grevinde ikinci gün: “Bu grev güvencesiz ve düşük ücretle çalıştırılan tüm gazetecilerin grevidir”

Haberi Duyur

Kısa Adres: http://gorunum.tk/37063
Yol: Ana sayfa » Yazılar » 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü’nde, çalışmak için grevdeler: Sputnik Grevi 147’nci gününde

Yorumla

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Kadına şiddet davasında karar: 14 yıl 2 ay hapis cezası

Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi öğrencisi ve okulun Ülkü Ocakları sorumlusu Necip Mert Yalçın, ayrıldığı kadın E.M’yi beş yerinden bıçaklayarak ağır bir şekilde yaraladığı ve nitelikli kasten öldürmeye teşebbüs suçundan yargılandığı davada 14 yıl 2 ay hapis cezası aldı.

Kapat